Benzin bidonunun yanında, kibrit çakılmaz. Öfkeli adama soru sorulmadığı gibi, “çay içer misin” bile denmez. Uçurumun kenarında durulmaz, ahlaksız adamla dostluk kurulmaz.

Her arayan bulamaz, tevekkülün gemisi batmaz. İbret alınırsa, tarih tekerrür etmez. Türkiye’de İslâmî hassasiyeti dikkate almayan hiçbir proje başarılı olamaz.

Gördüğü iyilik karşısında insanlara teşekkür etmeyen yüce Rabb’imize teslim olmayan, yani kıymet bilmeyen insan mutlu da olamaz. Karar verdiğin işe dört elle sarılmak lazım. Yoksa sadece temenni etmekle hedefe ulaşılmaz.

Hiçbir kadının Allah vergisi güzelliği hiçbir sahte güzellik telafi edemez. Sera çiçeğinin görüntüsü güzeldir, fakat kokusu olmaz. Bir alim evinden, mahallesinden çıkmazsa onun ayağına gelip de bilgi öğrenen fazla olmaz.

Kendisi ile barışık olmayan kimse başkasına gülümsemez. Bir işi vaktinde yapmaz, yarın yapacağım dersek aradan 10 yıl geçse bile o yarın gelmez.

Eğer bir işi yapmak için niyetinde gayret ateşi varsa hayaller engelsizdir. Azimsiz iş olmaz. Doğru duvar yıkılmaz. Hayat ıskalamayı sevmez. Nefis kalbin yakasını bırakmaz. Ramazan orucunun yerini hiçbir şey tutmaz

Yarın ahirette ateşten korkup rahatını düşünen bile bile günah işlemez. Her kuşun eti yenmez. Her akla gelen söylenmez. Kul sevap işledikçe sırat köprüsü genişler. Kul günah işledikçe sırat köprüsü daralır ve geçilmez.

Sözü doğru olmayanın toplumda itibarı olmaz. Özü doğru olmayan kimseye güven olmaz. Dini konular kahve kültürü ile konuşulmaz. Adam olan anne ve babaya saygı ve hizmette hata etmez.

93 Harbi’nde (1877-1878 Türk-Rus Savaşı) ordularımız Plevne’de Rus kuşatması içinde iken Osman Paşa’mız şöyle demiştir. “ Evlatlarım kesecek kurbanımız yok, düşmanla harp edelim.” Demek ki her bayram hayal ettiğimiz gibi geçmez.

Alacaklı camızdan kuvvetlidir. Borcun vakti geldiği zaman alacaklı beklemez. Aslı kötü olandan, inattan ve kötülükten başka bir şey gelmez.

Köpek elinden ekmek yediği kimseye sevgi gösterisi yapar, onun yanında yatar yuvarlanır. Yoksa sevmediği kimseye göbeğini göstermez. Para ilaç alır da sıhhat alamaz. Başkaları konuşurken müsaade almadan araya girilmez.

KISSADAN HİSSE

Hem aşırı hasret, hem aşırı haset iyi değildir. Belki hasretli hasretlisine kavuşunca iyi olur ama hasetlinin ölümden başka ilacı bulunmaz. Bizde adettir ayakkabı delinmeyince yeni ayakkabı alınmaz. Öfke ruhlarda yangın çıkarır da dostluğu geliştirmez. Emevî halifesi Ömer Bin Abdulaziz Hazretleri bir yakının vefatına feryat eden birini sakinleştirmek için şöyle söylemiştir: “Sizin rızkınızı veren bu vefat eden zât değildir. Asıl rızkınızı veren Allah-ü Teala’dır. Diri ve dirilticidir ve asla ölmez.”