Muhalefet partileri siyasetin iyice cılkını çıkardı. Bir sabah kalkıyoruz, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu. Ertesi sabah kalkıyoruz adayları Akşener olmuş. Ertesi gün kalktığımızda ise; ikisi de aday değil, başka aday arayışına çıkmışlar.
Adayım- değilim, diyerek papatya falları ile seçmeni oyalıyorlar. Ben bu yazıyı yazarken ikisi de aday değildi. Ve adayları da yoktu. Ama; aday olmadıkları ve adayları olmayan seçimin erken yapılmasını talep ediyorlardı. Siz bu yazıyı okurken birisi veya ikisi de tekrar aday olmuş olabilirler.
Millet İttifakı bileşenleri içerisinde adaylık konusunda en net duruşu ise HDP sergiliyor. Diğer ortaklarına; ‘’Hizaya gelirseniz aday çıkarmayız, hizaya gelmez iseniz de adayımızı çıkarırız, sizde ortada kalıverirsiniz’’ diyorlar.
Daha cumhurbaşkanı adaylarını papatya falı ile belirlemeye çalışan millet ittifakı bileşenlerinden İP in genel başkanı geçen hafta durduk yere cumhurbaşkanlığına değil de, başbakanlığa aday olduğunu söyledi. Eh bu söylemi ile de; seçmenlerini birkaç hafta daha oyalar.
İyi de Meral hanım! Yakın zamana kadar cumhurbaşkanlığına aday olabileceğinizi defalarca siz söylediniz. Kurmaylarınızda sizin aday olduğunuzu söyledi. Madem aday değildiniz de; geçen haftaya kadar neden bunun aksini söylediniz. 2018 yılında niye cumhurbaşkanlığına aday oldunuz?
Hem bizim ülkemizde başbakanlık yok. Siz hangi ülkeye başbakan olacaksınız? İçini bir türlü dolduramadığınız ‘’Güçlendirilmiş parlamenter sistem’’ diye bir şeylerden bahsediyorsunuz.
Sahi nedir bahsettiğiniz bu; ‘’Güçlendirilmiş parlamenter sistem?’’ O hayali sistemde; cumhurbaşkanının, başbakanın, bakanların görev ve sorumlulukları nedir? Bunları açıklasanız da biz de bilsek.
İçeriğini bilmediğimiz o sisteme geçmemiz için öncelikle anayasayı değiştirmeniz gerekiyor. Anayasayı değiştirmek içinde; dört yüz milletvekilini nereden bulacaksınız. Ya da referandum ile anayasayı değiştiririz diyorsanız; referandum için yeterli üç yüz altmış milletvekilini nereden bulacaksınız. Hadi bulunuz diyelim; referandum da halkın ‘’Evet’’ diyeceğini nereden biliyorsunuz.
Hadi halkında ‘’Evet’’ dediğini düşünelim. Sizin başbakan olmanız için; tekrar seçime gitmemiz ve sizin partinizin de üç yüz bir milletvekili çıkarması gerekir. (Dikkatinizi çekerim arkadaşlar; Akşener’in başbakan olabilmesi için millet ittifakının değil, İP’in tek başına üç yüz bir milletvekili çıkarması gerekir diyorum) E hadi o kadarını çıkaramadınız ve koalisyon kurmak zorunda kaldınız diyelim; Her halükarda İP’ in en çok oy alan parti olması lazım. Yani; ‘’ Ölme eşeğim ölme’’ hikayesi…
UYANINDA BALIĞA GİDİN
Meral hanım; tamam kendinizi darı ambarında görebilirsiniz de, dünyada, o kadar dolu ve iri taneli darı ambarı yok. En iyisi siz, bir an evvel uyanında balığa gidin.
