Silifke 2. Ağır Ceza
Mahkemesindeki duruşmaya Müslüme Yağal'ın dedesi tutuklu sanık H.Y., Ses ve
Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, tutuksuz yargılanan nenesi
A.Y., annesi S.Y. ve ağabeyi O.Y. ile taraf avukatları duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada konuşan tutuklu sanık H.Y., suçlamaları kabul etmeyerek tahliyesini
talep etti.
Tanık olarak
dinlenen Müslüme'nin eniştesi Emre Özcan ise öldürülen Müslüme Yağal'ın eşinin
kardeşi olduğunu belirterek, "H.Y. ise eşimin dedesi olmaktadır. Ben
Müslüme'nin kaybolmasından eşimin beni aramasıyla ilk gün haberdar oldum. Bunun
üzerine hemen Konya'dan yola çıkarak eşimin ailesinin bulunduğu yere gittik. 2
gün boyunca ben orada arama faaliyetlerine katıldım. Sonrasında eşim orada
kaldı. Ben geri Konya'ya döndüm ve sonrasından haberim yok. Müslüme'nin
kaybolmasından sonra aile içinde Müslüme ile ilgili 'arabanın arkasından
giderken kaybolmuş' şeklinde konuşuluyordu. Benim eşimin AFAD görevlilerine
'Müslüme'ye bir şey olmuşsa ailemden şüpheleniyorum. Ailemi sıkıştırın'
şeklinde bir söz söylediğini hatırlamıyorum, ben duymadım. Ama söylemiş ise de
bir çocuğun yerini en iyi annesi ve babası bildiği için o manada demiş
olabilir. Ben eşimin dedesi ile eşimin annesi arasında herhangi bir yakınlaşma
görmedim. Ben eşimle evleneli yaklaşık iki yıl oldu. Bu süre zarfında eşimin
ailesi ile çok içli dışlı olmadım" dedi.
Avukatları da
dinleyen mahkeme heyeti, sanık H.Y.'nin tutukluluk halinin devamına, diğerler
sanıkların ise mevcut halinin sürmesine karar vererek duruşmayı 22 Haziran'a
erteledi.
Mersin'in Gülnar
ilçesi Yanışlı Mahallesi kırsalında 10 Kasım 2021'de çadır kurdukları sırada 3
yaşındaki kızları Müslüme'nin kaybolduğunu belirten ailesi, durumu ilgililere
bildirmişti. AFAD, AKUT, itfaiye ve jandarma ekiplerince kırsal alanda geniş
çaplı arama çalışması başlatılmış, kayıp kız çocuğunun cansız bedeni 19 Kasım
2021'de ilçedeki kırsal alanda bulunmuş ve ertesi gün Karaman'da toprağa
verilmişti. Jandarma ekiplerince gözaltına alınan 8 aile yakınından dede
H.Y. tutuklanmış, 3'ü tutuksuz
yargılanmak üzere diğerleri serbest bırakılmıştı.