Güncel > Milyonluk etler, rantla terbiye edilmiş!

BELEDİYEYİ KENDİ ŞİRKETLERİNE MÜŞTERİ YAPTILAR
CHP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde ihalesiz et alımı skandalı derinleşiyor. Belediye Meclis Üyesi ve aynı zamanda ANET A.Ş. Genel Müdürü olan Rüştü Peker, mevzuata göre, meclis üyesi sıfatıyla belediye ile ticaret yapması yasak olmasına rağmen, sahibi olduğu firmadan belediyeye “ihalesiz ve doğrudan” milyonluk et satışı yaparak yasayı ihlal etti. Kamu ihale mevzuatı, gerek şahsi gerekse ailevi mülkiyet ayrımı gözetmeksizin belediye meclis üyelerinin kamu alımlarına dahil olmasını yasaklıyor.

ANET Başkanı Nuri Cengiz’in de aynı şekilde, oğluna ait inşaat firmasından 553 bin TL tutarında dana kıyma aldığı, kendi yaptıkları ortak açıklamayla ortaya çıkmıştı. Açıkça suç teşkil eden bu işlemlerin, milyonlarca liralık kamu kaynağının kişisel şirketlere aktarılması anlamına gelirken, her iki ismin de bu süreçte “görevi kötüye kullanma”, "ihale usullerine aykırı hareket etme”, “çıkar çatışması”, “yolsuzluk” ve “görev ihmali” gibi suçlamalarla karşı karşıya kalacağı öne sürüldü.

PEKER VE CENGİZ YASAYI KIYMA KIYMA ÇİĞNEMİŞ
5393 sayılı Belediye Kanunu ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, belediye meclis üyelerinin kamu kurumlarıyla ticaret yapmasını kesin olarak yasaklarken, özellikle 4734 sayılı Kanun’un 11. maddesi, meclis üyelerinin doğrudan ya da dolaylı yoldan belediyeden iş almasını ağır cezalık bir suç olarak tanımlanıyor.

Aynı kanunun 17. maddesi ise bu tür işlemleri “ihaleye fesat karıştırma” kapsamında değerlendiriyor. Yasaların gayet açık olduğu görülürken, ANET A.Ş. Genel müdürü Rüştü Peker’in, hem meclis üyesi kimliğiyle görev yaptığı, hem de kendi firmasından belediyeye milyonluk et sattığı tespit edildi. Aynı şekilde, ailesine ait inşaat firmasından 553 bin TL tutarında dana kıyma aldığı ortaya çıkan ANET Başkanı Nuri Cengiz’in de, bu alımlara göz yumarak suça ortak olduğu belirlendi.

KANUN NET! MECLİS ÜYESİ BELEDİYE İLE İŞ YAPAMAZ
Konuya ilişkin uzmanlar ve hukukçular, 5393 sayılı Belediye Kanunu ile 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun açık hükümlerine dikkat çekti. Özellikle 4734 sayılı Kanun’un 2, 11 ve 17. maddeleri, belediye meclis üyelerinin doğrudan veya dolaylı olarak belediyelerle ticari ilişkiye girmesini ve ihalelere katılmasını yasaklarken, ihale yapılmaksızın gerçekleştirilen bu alımlar ise sadece usulsüzlük değil, aynı zamanda “ihaleye fesat karıştırma” suçunu gündeme getirdi. Benzer bir olay geçmişte de yaşanmıştı. Manavgatlı bir müteahhit, ASAT’tan, Belediye Meclis Üyesi olduğu dönemde belediyeden iş aldığı iddiaları soruşturulmuş, olay büyük yankı uyandırmıştı. Bu örnek, meclis üyelerinin kamu kaynaklarıyla doğrudan kazanç ilişkisine girmesinin ne derece hassas olduğunu gözler önüne sermişti.

SAVUNMA DEĞİL, “İTİRAF” GİBİ AÇIKLAMA
Lider Gazete’nin “Büyükşehir Kıyma Kıyma”, “Belediye İştirakinde Kırmızı Et Kardeşliği” ve “Kıymanetwork” başlıklı haberleriyle kamuoyuna duyurduğu belgeli haberler sonrası, ANET A.Ş. yönetimi ortak açıklama yaparak, Peker’in sahibi olduğu Hacıoğlu Besicilik Ltd. Şti. üzerinden belediyeye yaklaşık 1 milyon TL’lik karkas et satışını kabul etti. Bu alımların herhangi bir ihale süreci işletilmeden yapıldığı da resmi ağızdan teyit edilmiş oldu. Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Cengiz’in oğluna ait şirketten de 553 bin TL tutarında dana kıyma alımı gerçekleştirildi. Peker ve Cengiz’in, et satışlarını “babadan kalma besicilik işi” kapsamında gerçekleştirdiğini öne sürmesi, tepkiyle karşılandı.

YASAYI DA KIYMA MAKİNESİNDEN GEÇİRMİŞLER!
ANET yönetimi tarafından yapılan açıklamada, alımların “piyasa fiyatlarının altında” yapıldığı ve kamu yararına olduğu öne sürüldü. İhaleye çıkılmadan yapılan bu ticari işlemler kamu zararı şüphesi doğurduğu gibi, doğrudan kanun ihlali anlamına da geliyor. Yönetimin, belgelerle desteklenen bu skandalı “algı operasyonu” ve “iftira kampanyası” olarak nitelendirmesi eleştirilerin dozunu artırırken, “Kimseye veremeyecek hesabımız yok” açıklaması ise inandırıcılıktan uzak bulundu.

Belediye meclis üyesinin, yasak olmasına rağmen görevde bulunduğu dönemde belediye üzerinden kendi firmasına kamu üzerinden satış yaptırması ve tepe yöneticilerin buna göz yumması “görevi kötüye kullanma”, “çıkar sağlama” ve “ihaleye fesat karıştırma” gibi suçlara zemin hazırlıyor.