Türkiye Acil Tıp Vakfı tarafından düzenlenen 5 Kasım’da
başlayan 3’üncü Uluslararası Acil Tıp Kongresi son gününde çeşitli oturumlar ve
toplantılarla devam ediyor. Antalya’da bir otelde gerçekleştirilen kongrede 17
ülkeden binin üzerinde katılımcı bir araya gelirken, alandaki güncel
gelişmeler, afetlerde acil hekimliği, toksikoloji, kritik hasta bakımı gibi
birçok konu da masaya yatırılıyor. Türkiye Acil Tıp Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi,
Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniğinden Doç. Dr. Semih Korkut da
afet eğitimlerinin önemi ve İsrail-Gazze arasında süren çatışmaların bölge
halkının sağlığı üzerinde oluşturduğu etkiler üzerine konuştu.
“BU KADAR ÇOK AFET
OLAN BİR BÖLGEDE EĞİTİMİN ARTIRILMASI GEREKİYOR”
Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü
görevinde de bulunan Doç. Dr. Semih Korkut, acil servislere yönelik, "Acil
hastalar mutlaka geliyor, bizim acillerimize baktığımız zaman dünyanın birçok
ülkesine göre bize daha fazla acil hastası geliyor. Toplumun bir alışkanlığı
var, toplum yıllarca gündüz işi olduğu için akşam sağlık hizmetini bulabileceği
neresi; acil servisler. Kronik rahatsızlıkları olsa da geceleyin hastaneye
başvurabiliyorlar. Akşam 19.00-23.00 saatlerinde biraz bekleme süresi artıyor
ama dünyadaki birçok ülkeye göre bizim bekleme süremiz oldukça kısa. Acil
tıpçılar sahrada yer alıyorlar, askeri sağlık hizmetinde varlar. Bir deprem,
afet anında oradalar, acil tıp eğitim müfredatında mutlaka afet yönetiminin
olması, bizim arkadaşlara bunun eğitimin verilmesi lazım. Veriliyor ama bunun
miktarının bu kadar çok afet olan bir bölgede eğitimin artırılması gerekiyor”
ifadelerini kullandı.
“ÇOK UZUN YILLAR
TEDAVİYE, KRİTİK BAKIMA İHTİYAÇLARI OLACAK"
İsrail-Gazze arasında devam eden çatışmaların bölge halkına
etkilerine yönelik açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Korkut, “Maalesef orada hiç
görmediğimiz şeyler görüyoruz. Hastanelere, ambulanslara saldırılar, biz
bunları savaşlarda bile görmüyoruz, bunlar çok üzüntü verici, insan çok
üzülüyor. Bizim sahra hastaneleri hazır bir şekilde bekliyor. Eğitimli bir
personelimiz var, dünyanın en iyi personellerinden bir tanesi, göreve hazırlar
acil tıp uzmanları da başında. Kullanılan fosfor bombaları var, halkın sağlıklı
su kullanamaması, ciddi yaralanmalar, travmalar var. Orada sağlıkla ilgili çok
ciddi çalışmak lazım. Fosfor bombaları solunum sistemini hemen etkiliyor, bu
kişilerin çok uzun yıllar tedaviye, kritik bakıma ihtiyaçları olacak. Yalnızca
bir yaralanma gibi değil, bir yaralanma olur o bölgeyi dikersiniz, atele
alırsınız, o belirli bir süreçte düzelir ama fosfor bombasının etkileri öyle
değil, maalesef bu kişilerde çok uzun yıllar boyunca devam edecek. Aynı
Japonya’da radyasyondan etkilenen kişiler yıllarca bu sıkıntıları çekti, onun
gibi” dedi.
İHA