Yaklaşık üç haftadır yangın ve sel felaketleri ile boğuşuyoruz…
***
Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, bakanlarımız, bakan yardımcıları, genel müdürler ve aklınıza gelebilecek bürokratlar; maddi ve manevi olarak vatandaşlarımızın yaralarını sarmak için felaket bölgelerine gidiyorlar.
***
Valiler, kaymakamlar, belediye başkanları ve o illerin bürokratları zaten oradalar. Felaket bölgelerine muhalefette gidiyor. Ancak; onlar yara sarmak, derde derman olmak yerine, gittikleri yangın bölgelerine benzin, sel bölgelerine de tankerle su döküyorlar.
***
Böyle zamanlarda siyaset yapılmayacağını bizim bilmemize rağmen muhalefet bilmiyor. Ve gittikleri her yerde siyasi rant devşirebilmek umuduyla; vatandaşlarımızın ve afetle mücadele eden görevlilerimizin morallerini bozacak açıklamalar yapıyor, tavır ve davranışlar sergiliyorlar.
***
Muhalefete göre bakanlarımız afet bölgelerine “şov” yapmak için gidiyorlarmış. Bir bakanımızın, sandalyede oturan seksenli yaşlardaki ninemizin önünde eğilerek elini öpmesi şovmuş(!)
***
O ninemizin “Devlet buraya yağmur gibi yağdı” diyerek; devletimizin bütün imkanları ile yanlarında olduğunu bir cümle ile özetlemesini duysalardı; ona da şov derdi bunlar. Yok, yok sadece şov demezler; trol, yandaş, yalaka, makarnacı da derlerdi.
***
Muhalefet bu tür açıklamaları ile hükümeti karalayacağım derken; kendi zihniyetini açık ediyor aslında. Demek ki; iktidarda Onlar olsalarmış, şov olur diye afet bölgelerine ne cumhurbaşkanı ne de bakanlar gitmeyecekmiş.
***
Zaten bu söylediklerimi 1999 Gölcük Depreminde ispatladılar. Depremin olduğu gece CHP eski Genel Başkanı Ecevit; başbakandı. Kendisi o saatlerde uyuduğu için, uykusu bölünmesin diye deprem olduğunu sabah uyanınca haber verdiler.
***
Haber verdiler de ne oldu sanki? Sabahleyin bile, ne cumhurbaşkanı, ne başbakan afet bölgesine gitmedi. Vatandaşın yanında olmadı. Sadece depremden üç gün sonra bir bakan afet bölgesinin üstünde helikopterle bir tur atıp geçti. Hepsi bu kadar…
***
Manevi olarak yanında olamadıkları gibi maddi olarak ta vatandaşa destek olamadılar, olamadılar. Hatta; maddi destek için elin gavurunun gönderdiği paraları depremzedelere harcamayıp, memurlara maaş olarak dağıttılar.
***
Yirmi iki sene önceki Türkiye tablosu buydu arkadaşlar. Yaklaşık yirmi bine yakın canımızın gittiği afette; cumhurbaşkanı yoktu, başbakan yoktu, vali yoktu. Kısacası devlet yoktu...
***
Yaşı kırkın üzerinde olanlar bu yazdıklarımın hikaye veya masal olmadığını bilirler. Afet bölgelerine giden muhalefet heyeti bir yaraya merhem olmadıkları gibi birde çıkıp ‘’Gittiğimiz yerlerde bakanlar, valiler, kaymakamlar, belediye başkanları bizi karşılamıyor’’ diye sitem ediyorlar.
***
MUHALEFET EGO PEŞİNDE
-Egoya bak! Egoya… Millet can derdinde; muhalefet ego peşinde. Bakanlar, valiler ayaklarındaki çizmeleri, başlarındaki baretleri çıkarıp, takım elbiselerini de çekip; muhalefet heyetinin ayaklarına kırmızı halılar sererek karşılama merasimi düzenlemeliymişler.
