Üniversitenin Şebnem Köseoğlu Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen söyleşide, ünlü radyocu öğrencilere sanat geçmişinden ve yeni projelerinden bahsetti. Film, dizi ve sahne gösterileri hakkında da öğrencilerin sorularını cevaplandıran Ceyhun Yılmaz, yaptığı esprilerle öğrencilere ve akademisyenlere eğlenceli dakikalar yaşattı.

“ALANYA’YI ÇOK SEVİYORUM”

Alanya’yı çok sevdiğini, gençliğinin ilk yıllarından bu yana Alanya’ya çok sık gidip geldiğini söyleyen Ceyhun Yılmaz, Alanya adına şiir yazdığını, çok kıymetli dostluklar edindiğini söyledi. Yılmaz, radyoya başladığı ilk yıllarda yaşadığı ilginç anıları da öğrencilerle paylaştı. Öğretmenlerinin çocuk yaşta kendisini tiyatroya yönlendirdiğini ancak babasından ötürü o dönemde bu isteğinden vazgeçtiğini anlattı. Ceyhun Yılmaz, o günleri şu sözlerle dile getirdi: “Annem babama “Ceyhun’un tiyatroya gitmesini istiyorlar” dediklerinde, babamın morali bozuldu. O zamanlar babam üzülünce, o an tiyatrodan vazgeçtim ancak bu isteği hep içimde taşıdım. Ardından liseden sonra kendimi görsel sanatlara ve şuan yaptığım işe vermeye çalıştım. Okudum, öğrendim, yanıldım ama bir şekilde insanların karşısında olmak gerekiyormuş. Bunun için çok garip bir yoldan, radyodan başladık. Eğer bir isteğin var ise, hayat, o isteğinizde samimi misiniz diye, sizi deniyor. ‘Ben radyo programı yapmak istiyorum’ dediğinde; hedeflerini, nereye gittiğini bilmek çok önemli. Hayat sizi vazgeçirmek için kandırmaya çalışıyor. Elinden geleni yapıyor. Hayat başarmakla ilgili bir durağı olmayan bir yol. Ben de herkes gibi çok çalıştım, çabaladım, sonunda radyo programı ve gösterilerime başladım”

“SOSYAL MEDYA 12 BİN YIL ÖNCEDE VARDI”

Ceyhun Yılmaz, öğrencilerin sosyal medya ile ilgili sorularını da cevaplandırdı. Sosyal medyayı 2013 yılından bu yana aktif olarak kullandığını söyleyen Yılmaz; “Sosyal medya ile beraber insanlar bir şeyleri fark etmeye başladı. ‘Eskiden böyle değildi’ diyorlar. Hayır, eskiden de böyleydi ama söyleyen yoktu. Sosyal medya, sen nasıl kullanırsan o hale gelen bir mecra. Bazıları kitap anlatıyor, bazıları küfür ediyor. Bu aletler, mecralar kötü değil, bu aletleri ve mecraları kötü yapan insandır. İletişim ihtiyacı, insan için hava gibi su gibi gerçek olan bir ihtiyaçtır. İletişim damarları kopmuş bir insan, maalesef intihara sürüklenebilir. İlk insanlar, mağara duvarına resimler çizermiş. Bunu neden hangi amaçla yapıyorlarmış biliyor musunuz? İnsanlar, evlerine o hayvanları neden çiziyormuş? Çok sonradan öğrendim, bunun tek bir nedeni varmış; yan tarafta komşular görsün diye Evet, binlerce yıl önce insanlar taşlara resimleri; ‘ben bunu gördüm, ben bunu yedim, ben bunu yaşadım’ demek için yapıyormuş” sözlerine yer verdi.

Yılmaz konuşmasına şöyle devam etti:”Bugün bu size Instagram’ı hatırlatmıyor mu? Adamlar binlerce yıl önce aslında instagram kullanıyor ama taştan düşünebiliyor musunuz? İnsanoğlu, özlüklerini takdiriyle yaşar. 12 bin yıl önceden bahsediyorum. Göbeklitepe’de, 12 bin yıl önce ne olmuş biliyor musunuz? Göbeklitepe'de 12 bin yıl önce insanlar günlük cebinde taş taşır, ceplerinde dolaştırır, günlük tecrübelerini not alırmış. Sonra o taşları birbirleriyle değiştiriyorlarmış. İşte bu bize neyi hatırlatıyor, Twitter’da sık kullandığımız retweti... Bütün bu sosyal medya, zaten 12 bin yıl önce hayatımızda vardı. Yeni bir şey değil. Sadece teknolojik yöntemler değişmiş o günden bugüne kadar.”

Alanya HEP Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Hilmi Tokuş, program sonunda radyocu Ceyhun Yılmaz’a, katılımlarından dolayı teşekkür etti. Öğrenciler, ünlü radyocu ile fotoğraf çektirdi.

İHA