İzmirli esnaf, özellikle kış aylarında yoğun ilgi gören ürünlerden kestaneye karşı uyardı. Yerli ürüne rakip Çin kestanesinin kalitesiz olduğunu belirten esnaf, "Bu kestaneleri ancak pişirince anlarsınız. Tadı yok gibidir. Pişince kabuğundan ayrılmaz ve beyaz beyaz köpürdüğü de olur. Yerli kestanemiz 25- 30 TL arasında satılıyor. Çin kestaneleri ise 15- 18 TL'ye satılıyor. Ucuz diye Çin kestanesini satın alanlar genellikle pişman oluyor" dedi.
Kış aylarının vazgeçilmez lezzeti kestane, özellikle közde piştiğinde yaydığı enfes kokusuyla en çok tüketilen ürünlerin başında geliyor. Lif, mineral, vitamin ve antioksidan madde deposu olan kestaneler, çiğ veya közlenerek tüketilebiliyor. Özellikle kış aylarında yoğun talebe bağlı olarak kestanenin satış fiyatı artıyor. B1, B2, C vitamini ve manganez gibi mineralleri içeren, lezzeti ve besleyici özelliğiyle büyük ilgi gören kestane, tüketicilerden büyük ilgi görüyor. İzmirli esnaf, buna rağmen piyasada çokça bulunan Çin kestanesine karşı düşük kaliteli olduğu gerekçesiyle rağbet gösterilmemesi konusunda vatandaşı uyarıyor.
'PİŞİNCE KABUĞUNDAN AYRILMAZ'
Esnaf İzzettin Oral, "Biz Ödemiş Bozdağ'dan getirilen yerli kestaneleri satıyoruz. Aynı zamanda piyasada Çin kestaneleri de satılıyor. Bunların arasındaki farkı ayırt etmek çok zor. Bu kestaneleri ancak pişirince anlarsınız. Tadı yok gibidir, pişince kabuğundan ayrılmaz ve beyaz beyaz köpürdüğü de olur. İnsanlar farkı anlayamıyor. Yerli kestanemiz 25- 30 TL arasında satılıyor. Çin kestaneleri ise 15-18 TL'ye satılıyor. Ucuz diye Çin kestanesini satın alanlar genellikle pişman oluyor" dedi. Yerli kestane satışı yapan Osman Özen, "Bizim kestanelerimiz Ödemiş Bozdağ'dan geliyor. Fakat şu an piyasada yüzde 80 oranında Çin'den gelen kestaneler satılıyor. Bu kestanelerin hiç tadı yok. Kabukları soyulmuyor. Ben bunların kestane olduğundan da emin değilim. İnsanları kandırıyorlar. Çin malı ürünleri yerli malı gibi satıyorlar. Onlar piştiği zaman köpürüyor, şekeri bir tarafa çıkıyor" dedi. Kestanelerin boyuna göre fiyatlarının değiştiğini söyleyen esnaf Hasan İpek, "Biz yerli kestane satıyoruz. Çin'den gelen kestanelerin hiç tadı olmuyor. Yerli malımız varken onların satılmasını doğru bulmuyorum" dedi.
'HANGİSİ YERLİ HANGİSİ ÇİN KESTANESİ AYIRT ETMEK ZOR'
Kestane satın alan vatandaşlardan Göksel Durnar, "Önceden bunun ayrımını yapmıyorduk çünkü piyasadaki kestanelerin hepsi yerli malıydı. Şimdiyse çok değişik fiyatlar görüyorum. 10 TL'ye, 20 TL'ye, 40 TL'ye kestane var. Hangisinin yerli kestane olduğunu bilemiyoruz. Ayırt etmemiz zor. Kabuğuna yapışıp, köpüren kestaneleri almamak gerekiyormuş ancak bunu pişirirken fark edebiliriz. Aynı zamanda mazot kokan kestaneleri de almamak gerekiyor" diye konuştu.
DHA
Tarım ve Orman Bakanlığı Tayvan'a nitrofuranlı yumurta gönderildiği iddialarını araştırmak üzere inceleme başlatıldığı açıkladı.
Antalya’da 20 dönüm örtü altı alanda yıllık 50 bin paket tohum üretimi yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Uzun, 7 türde 50 çeşit tohumu 16 ülkeye ihraç ediyor. Uzun, “Antalya’da ilerleyen yıllarda seralarda belki de yemek için domates üretilmeyecek. Tamamen tohumluk üretilecek. Çünkü biz tohumluk ürettiğimiz zaman birim alandan 10 katı daha fazla kazanabiliriz. Bunu bugün günümüzde Hindistan başarmış durumda. Sektörümüze teşvik alabilirsek hem istihdama katkıda bulunuruz hem de ülkemizin ihracatına katkıda bulunuruz” dedi.
Antalya’nın Serik ilçesinde sabahın erken saatlerinde seraya giren kadınların mavi yemiş (blueberry) mesaisi başladı. Saksılardan tek tek toplanan mavi yemişlerin 125 gramı 45 liradan alıcı buluyor.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun Gıda ve Yemler İçin Hızlı Alarm Sistemi (RASFF) portalında, 2022 yılında Türkiye kaynaklı tarım zehri bildirimi sayısının, 311’i pestisit olmak üzere 518 olduğu kaydedildi. Bildirim yapılan ürünlerdeki pestisitler arasında, Türkiye’de kullanımı yasaklanmış iki etken madde olduğu da kaydedildi.
Yıllık ortalama 4 milyon dolarlık karpuz ihracatının yapıldığı Antalya’da, daha erken dönemde ürün elde etmek amacıyla seralarda karpuz ekimi yaygınlaşıyor.
Antalya’nın Elmalı ilçesinde örtü altı sera domates dikimi başladı.
Antalya’nın Alanya ilçesinde, bu yıl yaklaşık 3 bin ton rekolte beklenilen yenidünya meyvesinin hasadına havaların sıcak gitmesi dolayısıyla erken başlandı.
Hatay’ın Defne ilçesinde depremzede üretici, hasat zamanı gelmiş tarladaki ürünleri için çağrı yaptı. Depremden sonra bölgeye alıcı gelmediğini belirten çiftçi Süleyman Bilgin, “Ürünlerimizin çürümesini, tarlada kalmasını istemiyoruz” dedi.
Antalya'nın Akseki ilçesinde, sedir ve ladin gibi ağaçların dibinden toplanan kuzugöbeği mantarının kilogramı 300 ila 400 liradan satılıyor.
Önümüzdeki günlerde yaşanması beklenen zirai don riskine karşı tarım üreticilerinin tedbirli olması önerildi. Tarımsal don karşısında çiçek açan meyveler büyük risk taşıyor.
