Uzun zamandır gündemi meşgul eden teğmenlerin asiliği, disiplinsizliği ve bu durumdan yaratılan polemik Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Milli Savunma Bakanlığı Bütçesi görüşülürken bir kez daha gündemdeki yerini aldı. Hem de fazlasıyla…
***
Genel anlamda baktığımızda, her şart altında Atatürk'ü
kullanmayı alışkanlık haline getirenler yine aynı yolda, hem de emin adımlarla
ilerlemeye devam ediyorlar. Sanki o teğmenler "Mustafa Kemal'in
askerleriyiz" dedikleri için disipline sevk edilmiş ve onları da sevk
edenlerde Atatürk düşmanıymış gibi bir hava estirmeye çalışıyorlar. Peki,
gerçek ne?
***
Askerlik yapan herkesin bildiği gibi, peygamber ocağı kabul
edilen ordumuzun belki de temel dayanaklarından birisi disiplindir. Halk
arasında da bu durum "askeri disiplin" şeklinde ifade edilir.
***
İşte o askeri disiplin bozulursa ya da birileri o disiplini
bozmak adına Atatürk'ü kullanmaya kalkarsa, hem ordunun hem de Atatürk'ün aleni
düşmanıdır. Siz disiplinsizlik yapacaksınız, itaatsizlik yapacaksınız, sonra da
onu meşrulaştırmak adına Atatürk'ün adını kullanacaksınız. Yok öyle bir dünya!
***
Sadece askeriyede değil, her kurum ve kuruluşta bu tür
disiplinsizlik yapanın karşılığında bulacağı ceza bellidir. Kanunlar ve
kurallar bozulduğu zaman karşılaşılacak cezai müeyyideye katlanacaksanız,
istediğinizi elbet yaparsınız; ancak oranın bir disiplin mekanizması ile işlediğini
de unutmayacaksınız ve bedel istendiği zaman da anlamayacaksınız.
***
Mesele, bu disiplinsizliği yapanlar yarın bir gün ordu
sefere çıksa ve orada da aynı asiliği yapsa, operasyonu sekteye uğratsa, yine
"Mustafa Kemal'in askerleriyiz" mi diyecekler?
***
Bakın mesela, benzeri bir örnek: CHP'nin bir milletvekili
aracında kaçak sigara yakalanınca "Atatürk ilke ve inkılapları
doğrultusunda çalışıyorum" dememiş miydi? Peki ulu önder, böylesi bir
ahlaksızlığa nasıl kalkan yapılabilir? İşte tam da buna karşı çıkıyoruz.
***
Biz buna karşı çıkıyoruz da, peki klavye delikanlıları
"Siz Mustafa Kemal'in askeri değil generali olsanız ne yazar, it
sürüleri" diyenlere karşı çıkabiliyor musunuz? Yoksa karşı çıkmak bir
kenara, onlara sahip çıkıp kol kola mı yürüyorsunuz?
SON SÖZ
Hadi bakalım çıkın ve açık açık cevap verin de bilelim,
Mustafa Kemal'in nesi oluyorsunuz!
