Aile büyüklerimiz anlatır geçmişte olanları.
Bir günde yapılan darbeleri, demokrasiye verilen hasarları.
Biz küçükken dinlerdik, bize çok tuhaf gelirdi.
Nasıl böyle olaylar yaşanabilir diye akıl sır erdiremezdik.
Taa ki 15 Temmuz 2016 yılına kadar.
Okullar tatil olmuş, İstanbul’a ailemin yanına dönmüştüm.
Büyük ağabeyimin işlettiği dükkanı kapatmak üzereyken, telefonuma haber sitelerinden üst üste bildirimler düştü.
Dükkanı kapattıktan sonra gelen bildirimleri tek tek okudum.
“Boğaziçi köprüsü asker tarafından trafiğe kapatıldı.”
Bu haber başlıkları başta bana anlamsız geldi.
Askerin Boğaziçi köprüsünde ne işi vardı?
Bunun cevabını ararken, mantık yürütmeye başladım.
Bir uyuşturucu operasyonu olabilir ya da bir terör istihbaratı alınmış olabilir diye makul sebepler arıyorum.
Eve dönene kadar canlı yayınları takip ettim.
Kimsenin bir şeyden haberi olmadığını anlayınca bir terslik olduğunu anladım.
Tam o sıralarda küçük kardeşim ağlayarak beni aradı.
“Abi işyerinden çıkamıyorum. Askerler geldi. Kepenkleri üstümüze kapattılar. Esir düştük.”
Neye uğradığımı şaşırdım.
Birden telefon sinyalleri bozuldu.
Hızlı bir şekilde eve gittim.
Kapıyı açtığımda yengem abim, kız kardeşim ve 2 yeğenim korku dolu gözlerle bana baktılar.
Tam o sıralarda TRT’de cuntacılar bir bildiri okuttu.
Darbe yapıldığını ifade ediyorlardı.
Birden evimizin çatısında helikopterlerin uçtuğunu görünce işin ciddiyetini anlamış oldum.
Bütün aile en arka odaya gittik ve küçük yeğenlerimin korkmaması için onları motive etmeye çalıştık.
Bina sallanıyor, camlarımız kırılmıştı.
İliklerimize kadar korkuyu hissettik.
Bu yaşadıklarımı o gün milyonlarca kişi yaşadı.
ERDOĞAN’IN DURUŞU
O gece Türkiye büyük bir adım attı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın duruşu ve kararlığı halka çok güzel yansımıştı.
Bütün Türkiye demokrasiye olan inanç ile sokaklara indi.
Demokrasi için mücadele etti.
İşte 15 Temmuz’da Türkiye’de artık darbelere yer olmadığını bütün dünya öğrendi.
16 Temmuz sabahı darbeci FETÖ’cü teröristlerin halleri ortadaydı.
Bu ülkenin aklıyla kimse oynamaya kalkmasın.
Halk her zaman cevabını verdi.
Gerekirse yine verecektir.
Bağımsız Türkiye’nin demokrasi mücadelesini kimse gölgeleyemez.
