‘GUAVANA’ HASADI BAŞLADI
Mersin’in Silifke ilçesinde emekli ziraat mühendisi Mustafa Levent tarafından yetiştirilen, anavatanı Güney Amerika ve Hindistan olan meyvelerin kralı ve kraliçesi olarak adlandırılan guava meyvesinin hasadına başlandı.
Mersin’in Silifke ilçesinde emekli ziraat mühendisi Mustafa Levent tarafından yetiştirilen, anavatanı Güney Amerika ve Hindistan olan meyvelerin kralı ve kraliçesi olarak adlandırılan guava meyvesinin hasadına başlandı.
Birçok tropik ve subtropik meyvenin yetiştiği Silifke'de 5 yıl önce guava fidanlarını toprakla buluşturan ve Türkiye'nin ilk guava üreticisi olan Levent, yaklaşık 12 ton ürün elde etmeyi hedefliyor. Bu ürünlerin hasadına başlayan Levent, meyvenin özelliklerinden ve kullanım alanlarından söz etti.
Guavanın dünya genelinde 110 çeşidinin bulunduğunu, kendisinin de 12 farklı çeşit guava ürettiğini belirten Levent, “Bahçem Türkiye'de ilk olduğu için gelecekteki yetiştiriciler için örnek bir bahçe konumunda. Narenciyeden mutlu olamadığımız için değişik arayışlara girdim ve bu meyveyi buldum. Yetiştirmesi kolay ve kaliteli bir meyve. Şu an yaklaşık bin ağacım var. Bu yıl bin ağaç daha dikeceğim. Fidanı da kendim yetiştiriyorum ve insanlara parasız olarak fidan dağıtıyorum. İstiyorum ki ülkemize bu güzel meyve kazandırılsın ve gelecekte meyve suyu sanayisi için çilek kadar değerli olsun” dedi.
Guavanın tamamen doğal bir ürün olduğunun altını çizen Levent, guavanın dünyada en çok sevilen meyve suyu maddesi olduğunu, bu ürünün kemoterapi alan insanlar üzerinde de olumlu sonuçlar doğurduğunu söyledi.
Guava meyvesinin gıda ve kozmetik sanayinde yaygın olarak kullanıldığını vurgulayan Levent, likopen oranı yüksek olan meyvenin kanser türlerine karşı koruyucu olduğu gibi birçok hastalığa da iyi geldiğinin yapılan araştırmalarla kanıtlandığını belirtti.
Guavanın taze olarak tüketildiğini, sağlık açısından çok yüksek oranda içinde likopen barındırdığını, ayrıca reçel, tatlı ve turşu üretiminde de kullanıldığını ifade eden Levent, güzel aroması nedeniyle meyve sularında da sıkça kullanılabildiğini kaydetti.
Yurt dışındaki insanların çok beğenerek bahsettiği ve bildiği meyveyi ülkede tanıtmak için çok çaba harcadığını ifade eden Levent, “Silifke'nin iklimi müsait geldi. Yıllar içerisinde uğraşarak bin ağaca kadar çıktım. Bu yıl 10 ton ürün bekliyorum. Yurt içinde tanıtıp satmaya başladım. Daha önce hallerde satamıyordum. Çünkü ithal bir meyve olarak gözüküyordu. Geçen yıl Gümrük Dış Ticaret Müdürlüğüne başvurarak bu ürünün Türkiye'de yetiştirildiğini ispatladım. Türkiye hallerinde şu andan itibaren satışına başladık. Güzel doğal bir meyve lezzeti güzel. Vitamin ve mineraller yönünden zengin içeriğe sahip bir meyvedir. Her meyve gibi bu da bazı hastalıklara iyi gelmektedir. İçinde likopen oranı yüksek. İçinde bulunan mineral ve vitaminlerin vücuttaki probiyotikleri destekliyor. Bu sayede hastalıkları geçirmesi açısından önemli. Hoş, keskin bir kokusu var. Dünyada en çok bunun meyve suyu tutuluyor. Bu yıl deneyeceğiz. Antalya Akdeniz Üniversitesi bu meyve için bahçemizde doktora çalışmasına üniversite senatosundan izin alarak başladı. 3-4 yıl sürecek bir doktora çalışması yapılacak. Bu yıl melezleme çalışması yapıldı. Ürünün Türkiye şartlarına daha çok adapte ve gelişmesi için bizlere yardımcı oluyorlar. Çiçek döneminden hasadına kadar ilgileniyorlar” diye konuştu.
İHA
Tarım ve Orman Bakanlığı Tayvan'a nitrofuranlı yumurta gönderildiği iddialarını araştırmak üzere inceleme başlatıldığı açıkladı.
Antalya’da 20 dönüm örtü altı alanda yıllık 50 bin paket tohum üretimi yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Uzun, 7 türde 50 çeşit tohumu 16 ülkeye ihraç ediyor. Uzun, “Antalya’da ilerleyen yıllarda seralarda belki de yemek için domates üretilmeyecek. Tamamen tohumluk üretilecek. Çünkü biz tohumluk ürettiğimiz zaman birim alandan 10 katı daha fazla kazanabiliriz. Bunu bugün günümüzde Hindistan başarmış durumda. Sektörümüze teşvik alabilirsek hem istihdama katkıda bulunuruz hem de ülkemizin ihracatına katkıda bulunuruz” dedi.
Antalya’nın Serik ilçesinde sabahın erken saatlerinde seraya giren kadınların mavi yemiş (blueberry) mesaisi başladı. Saksılardan tek tek toplanan mavi yemişlerin 125 gramı 45 liradan alıcı buluyor.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun Gıda ve Yemler İçin Hızlı Alarm Sistemi (RASFF) portalında, 2022 yılında Türkiye kaynaklı tarım zehri bildirimi sayısının, 311’i pestisit olmak üzere 518 olduğu kaydedildi. Bildirim yapılan ürünlerdeki pestisitler arasında, Türkiye’de kullanımı yasaklanmış iki etken madde olduğu da kaydedildi.
Yıllık ortalama 4 milyon dolarlık karpuz ihracatının yapıldığı Antalya’da, daha erken dönemde ürün elde etmek amacıyla seralarda karpuz ekimi yaygınlaşıyor.
Antalya’nın Elmalı ilçesinde örtü altı sera domates dikimi başladı.
Antalya’nın Alanya ilçesinde, bu yıl yaklaşık 3 bin ton rekolte beklenilen yenidünya meyvesinin hasadına havaların sıcak gitmesi dolayısıyla erken başlandı.
Hatay’ın Defne ilçesinde depremzede üretici, hasat zamanı gelmiş tarladaki ürünleri için çağrı yaptı. Depremden sonra bölgeye alıcı gelmediğini belirten çiftçi Süleyman Bilgin, “Ürünlerimizin çürümesini, tarlada kalmasını istemiyoruz” dedi.
Antalya'nın Akseki ilçesinde, sedir ve ladin gibi ağaçların dibinden toplanan kuzugöbeği mantarının kilogramı 300 ila 400 liradan satılıyor.
Önümüzdeki günlerde yaşanması beklenen zirai don riskine karşı tarım üreticilerinin tedbirli olması önerildi. Tarımsal don karşısında çiçek açan meyveler büyük risk taşıyor.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz