31 Mart seçimlerinin üzerinden tam yedi buçuk ay geçti. O
gün meydanlarda "fırtına" gibi esen, vaatlerle halkın umutlarını
yeşerten o isimler nerede? Nereye kayboldular?
***
Ortada ne bir somut proje var ne de halkın derdine derman
olacak bir adım. Çıkmadılar mı, yoksa çıkamadılar mı, tartışılır. Ancak şurası
kesin: Halkın hayalleri bir kez daha rafa kalktı.
***
Her seçim dönemi aynı nakarat. “Şu kadar günde şunu yaparım,
bu kadar günde bunu bitiririm.” Ama iş laftan icraata gelince, tıpkı havası
kaçmış bir lastik gibi, heves de kaybolup gidiyor. Şimdi sorsak: “Efendim, borç
var, düzen oturtmaya çalışıyoruz, personel fazlalığı var…”
***
Hep aynı bahaneler, hep aynı hikâye. Gerçek şu ki: Bu
bahanelerin hiçbiri inandırıcı değil. Daha aday olurken her şeyi biliyordunuz!
Ama iş yapmaya gelince "ah, vah" ediyorsunuz. Millet artık laf değil,
icraat bekliyor. İnsanların derdi büyük; açlık, yoksulluk, güvensizlik,
geleceğe dair belirsizlik…
***
Bu kenti güzelleştireceğinizi, hayatı kolaylaştıracağınızı
söylediniz. Şimdi kalkıp “Bütçe yok, imkânımız sınırlı” derseniz, biz de deriz
ki: “Konsere, etkinliğe para buluyorsunuz ya, işte aynı şekilde halkın
öncelikli sorunlarına da kaynak yaratın!”
***
Soruyorum size: Bugün etkinlik yapmayan belediye var mı?
Yok! Ama maalesef icraat yapan da yok. Oturduğunuz koltukların birer emanet
olduğunu unutmayın. Sizden önce orada oturanların çoğu kendini dev aynasında
gördü.
***
Sultan Süleyman’a kalmayan dünyayı kendilerine miras
zannettiler. Ama vatandaş beş yılın sonunda onlara dünyanın kaç bucak olduğunu
gösterdi. Siz de aynı sonu yaşamak istemiyorsanız, artık harekete geçin.
***
Halk sizden mucizeler istemiyor; adalet, eşitlik ve insanca
bir yaşam istiyor. Bu şehri yaşanabilir kılmak, gelecek nesillere bir miras
bırakmak ve gök kubbede hoş bir seda bırakmak istiyorsanız, artık o bahaneleri
bir kenara bırakıp sözlerinizi tutmaya başlayın.
SON SÖZ
Çünkü halk, yapılanın da yapılmayanın da hesabını günü
geldiğinde sorar. Hadi, başlayın artık! Artık “yapacağız, edeceğiz” değil,
“yaptık” deme zamanı!
