Ersun Yanal, Alanyaspor karşısındaki ilk testini 4-0 kaybedilen lig maçında yaptı. Fredy'nin yokluğunda savunma ve orta saha sistemini değiştiren Yanal, bu kez tam istediği kadroyla sahaya çıktı. Maça da Hatayspor hezimetinin ardından benimsediği farklı bir oyun yapısında başladı.
Antalyaspor bu maça gerçekten çok inanmıştı, takım içerisinde de hafta sonu alınan 4-0'lık yenilginin hiçbir etkisi yaşanmadı, aksine daha da hırslandırdı.
Adeta Alanyaspor ile kimlik değişikliğine giden Akrep, topu ayağında tutan ve ileride basan bir anlayışla start verdi. 16 hafta sonra ilk 11'deki yerini geri alan Lukas Podolski de forma hasretine isyan edercesine pres yapan, rakibi kovalayan ve iştahlı bir profil çizdi. Aradığı golü de 17. dakikada bularak bir anlamda yedek kaldığı haftaların acısını çıkardı.
Golün ardından Ersun Yanal, daha temkinli davranarak takımı geri çekti. İleri uçta başlayan Podolski'yi kanada, Amilton'u ise ilerde tek bırakarak, kontra atak aradı.
Buna rağmen poziyona giren taraf da yine Antalyaspor oldu. Önce Salih Uçan'ın Nuri Şahin'e yaptığı müdahalenin gerektirdiği penaltı atışı verilse, 1 dakika sonra da Podolski'nin Bünyamin Balcı'ya 'al da at' dediği pozisyon harcanmasa oyunun fişi ilk yarından kopacaktı. Ancak zor da olsa 82'de sahneye çıkan Hakan Özmert, muhteşem bir gole imza atarak adeta finale de mesaj gönderdi.
Şimdi finaldeki rakip Beşiktaş... Bugüne kadar karşılaşılan tüm takımlardan daha etkili bir ekip. Ancak sürekli dile getirdiği bir şeyi tekrarlamak istiyorum: Ersun Yanal'ın benimsettiği bu futbol, turnuvalara daha uygun. Antalyaspor'a kupa hiç bu kadar yakın olmamıştı.
