KONYA’DA ‘BAĞ BOZUMU’ BAŞLADI
Konya’nın Bozkır ilçesinde bahar aylarında budanan ve 9 ay boyunca bakımı yapılan üzüm bağlarında hasat başladı. Bağından tek tek toplanan üzümler, hem kurutularak hem de pekmez olarak pazara sunuluyor.
Konya’nın Bozkır ilçesinde bahar aylarında budanan ve 9 ay boyunca bakımı yapılan üzüm bağlarında hasat başladı. Bağından tek tek toplanan üzümler, hem kurutularak hem de pekmez olarak pazara sunuluyor.
Türkiye genelinde 4 milyon 100 bin tonluk bir üzüm üretim kapasitesi bulunuyor. Tahıl ambarı olarak bilinen Konya'da özellikle son yıllarda artan üzüm üretim kapasitesi ise yaklaşık 100 bin ton. Konya’nın Bozkır ilçesinde çiftçilerin üzüm mesaisi bahar aylarında budama işlemi ile başladı. Detaylı bir bakımı yapılan üzüm bağlarının daha sonraki aylarda ise yaprakları toplandı. Zararlı bitki ve böceklere karşı kullanılan ilaçlar atılarak üzümlerin daha verimli ve kaliteli üremesi sağlandı. Her yıl eylül aylarının ilk haftasında bağ bozumu yapan çiftçiler, bu yıl da bağ bozumuna başladı.
İlçedeki evinden çocukları ve kardeşleriyle birlikte Hamzalar Mahallesi'nde bulunan bağ bahçesine gelen Mehmet Çimen, 600 fidanlık bahçesindeki üzümleri hasat etmeye başladı.
“ÜZÜMLER BİR 2 HAFTA SERGİDE BEKLER”
Ailesi ve kardeşleriyle babasından kalan bağları çoğaltarak üzüm üretimine devam eden Mehmet Çimen, “Kendim Hamzalar Mahallesi'nin dışında 50 kilometre uzaklıkta oturmaktayım. Hamzalar'da boş zamanlarımızda gelip yaklaşık 600’e yakın bir üzüm bağımız var, onların bakımına geliriz. İlk başladığımızda baharın budamakla onları, ilaçlamakla ve daha sonra ilaç zamanlarını takip ederek, şu anda mevsim olarak üzüm mahsulünü kesmek için buradayız. Burada genelde kurutarak ve pekmez olacak üzümleri de ayırıyoruz. Şu andaki yaptığımız iş üzümleri çubuklardan keserek özel kurutma dediğimiz işlem. Yere sergilediğimiz naylonların üzerine üzümleri sererek yaklaşık 1-2 hafta kurutmaya gayret ediyoruz. Kuruttuktan sonra yine kendi aramızda temizliğini yaparak müşteri bulduğumuz zaman satıyoruz” dedi.
Zaman buldukça bahçesindeki üzümlerin daha kaliteli ve verimli olması için çabaladığını aktaran Çimen, “Pekmez zamanı geldiği zaman da yine aynı şekilde pekmez yapım olaylarında yapılarak pekmez üretip, yine vatandaşlara satıma hazır hale getiriyoruz. Buradaki amacımız vatandaşımıza ve devletimize bir katkı, bir üretim üzerinde bulunmaktayız” şeklinde konuştu.
"BİZLERE İLAÇ TARİFLERİNİ YAPABİLİRLER"
İl ve İlçe Gıda, Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkililerine seslenen Çimen, “Devlet, üretimlerimizde bu ilçe tarımlardaki mühendislerimiz gelerek bizlere ilaç tariflerini yapabilirler. Hangi ilaçları kullanmamızı tarif edebilirler veya buralarda ne gibi olaylar yapılabilir bunları anlatabilirler. Biz silkme deriz, yani çiçek zamanından sonra üzüme bağlama sırasında kaybediyoruz. Bu çiçek boşa gidiyor, kirişleme dediğimiz kuş üzümü haline dönüyor, yani burada ne gibi ilaç kullanılabilir. Onun çaresini bulmak, o konuda bizi bilgilendirme yapmalarını isteriz” dedi.
Üzüm üretimini severek yaptığını ve bunu sürekli olarak yapmak istediğini söyleyen Çimen, “Biz burayı devam ettirmek istiyoruz, bağların sayılarını artırmak istiyoruz ve üretim noktasında biz bunu daha fazla yapmaya çalışıyoruz. En önemli olan bizim hedef kaynağımız evimize bir su, evimize bir elektrik. Bağın yanına yaptığımız evin yaklaşık 1 buçuk kilometre yakın bir yere trafo geldi. Biz kendi bağımızın yanına yaptığımız bu evin ihtiyaçlarını bitirmek istiyoruz” dedi.
“ÜZÜM BAĞLARIMIZA DESTEK ÇIKARLARSA DAHA ÇOK ÜRETİM OLUR”
Tarlada toplanan üzümleri pekmez yaparak mahalleye ve çevre ilçelere satan Aslı Topçu da, üretilen ürünlerdeki tek eksiğin pazar olduğunu söyledi. Topçu, “Bu pekmezleri 5-6 saat kaynatıyoruz kesintisiz. Pazarımız yok, eş dost tanıdığımız çevremiz var. Zaten pazara bile çıkarmaya gerek kalmıyor. Müşterimiz hazır zaten, gören ayrılamıyor pekmezden. O yüzden çarşıya, pazara çıkarmaya bile gerek kalmıyor. Üzüm bağlarımıza destek çıkarlarsa yani ağaçlarımıza, üzüm bağlarımıza destek çıkarlarsa tabii daha çok üretim olur. İnsanlarımız, gençlerimiz, hele hele gençlerimiz her şeye açık, tabii desteklerini bekleriz devlet büyüklerimizin. Hele burası kırsal alan yani desteklerini bekleriz” şeklinde konuştu.
İHA
Tarım ve Orman Bakanlığı Tayvan'a nitrofuranlı yumurta gönderildiği iddialarını araştırmak üzere inceleme başlatıldığı açıkladı.
Antalya’da 20 dönüm örtü altı alanda yıllık 50 bin paket tohum üretimi yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Uzun, 7 türde 50 çeşit tohumu 16 ülkeye ihraç ediyor. Uzun, “Antalya’da ilerleyen yıllarda seralarda belki de yemek için domates üretilmeyecek. Tamamen tohumluk üretilecek. Çünkü biz tohumluk ürettiğimiz zaman birim alandan 10 katı daha fazla kazanabiliriz. Bunu bugün günümüzde Hindistan başarmış durumda. Sektörümüze teşvik alabilirsek hem istihdama katkıda bulunuruz hem de ülkemizin ihracatına katkıda bulunuruz” dedi.
Antalya’nın Serik ilçesinde sabahın erken saatlerinde seraya giren kadınların mavi yemiş (blueberry) mesaisi başladı. Saksılardan tek tek toplanan mavi yemişlerin 125 gramı 45 liradan alıcı buluyor.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun Gıda ve Yemler İçin Hızlı Alarm Sistemi (RASFF) portalında, 2022 yılında Türkiye kaynaklı tarım zehri bildirimi sayısının, 311’i pestisit olmak üzere 518 olduğu kaydedildi. Bildirim yapılan ürünlerdeki pestisitler arasında, Türkiye’de kullanımı yasaklanmış iki etken madde olduğu da kaydedildi.
Yıllık ortalama 4 milyon dolarlık karpuz ihracatının yapıldığı Antalya’da, daha erken dönemde ürün elde etmek amacıyla seralarda karpuz ekimi yaygınlaşıyor.
Antalya’nın Elmalı ilçesinde örtü altı sera domates dikimi başladı.
Antalya’nın Alanya ilçesinde, bu yıl yaklaşık 3 bin ton rekolte beklenilen yenidünya meyvesinin hasadına havaların sıcak gitmesi dolayısıyla erken başlandı.
Hatay’ın Defne ilçesinde depremzede üretici, hasat zamanı gelmiş tarladaki ürünleri için çağrı yaptı. Depremden sonra bölgeye alıcı gelmediğini belirten çiftçi Süleyman Bilgin, “Ürünlerimizin çürümesini, tarlada kalmasını istemiyoruz” dedi.
Antalya'nın Akseki ilçesinde, sedir ve ladin gibi ağaçların dibinden toplanan kuzugöbeği mantarının kilogramı 300 ila 400 liradan satılıyor.
Önümüzdeki günlerde yaşanması beklenen zirai don riskine karşı tarım üreticilerinin tedbirli olması önerildi. Tarımsal don karşısında çiçek açan meyveler büyük risk taşıyor.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz