MANAVGAT’TA İLK MUZ HASADI YAPILDI
Manavgat’ta 15 bin dönümün üzerinde örtü altı muz üretimi yapıldığını belirten MATSO Başkanı Ahmet Boztaş, Manavgat’ın Türkiye’nin muz ihtiyacının yüzde 15’ini karşıladığını söyledi.
Manavgat’ta 15 bin dönümün üzerinde örtü altı muz üretimi yapıldığını belirten MATSO Başkanı Ahmet Boztaş, Manavgat’ın Türkiye’nin muz ihtiyacının yüzde 15’ini karşıladığını söyledi.
Ziraat Mühendisi Süleyman Kısa, muzun önündeki en büyük engelin plansız yapılaşma olduğunu belirterek “Muz seralarının daha planlı yapılması gerekmektedir” dedi. 27 dönüm kapalı alanda 4.500 fidanları olduğunu belirten Muz üreticisi Ozan Gündüz, “İlk yılımızda her ağaçtan 30 kilo muz aldık. Fiyatlar 7.20-7.50 bandında değişiyor” diye konuştu.
Karacalar Mahallesinde Ozan Gündüz’e ait 27 dönüm kapalı alanı bulunan muz serasında ilk hasat gerçekleştirildi. Hasat sırasında Manavgat’ta birçok muz serasında danışmanlık görevini de üstlenen Ziraat Mühendisi Süleyman Kısa’da hazır bulundu. Manavgat’ta muz üretimi konusunda basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Kısa, Manavgat’ta muz üretiminin yaklaşık 10 yıl önce 1-2 üreticinin eski klasik seralarda deneme üretimiyle başladığını belirterek “Gelinen noktada çok ciddi bir yol kat edildi. Çokta başarılı bir üretim var. Muz, tüketimi anlamında çok pratik bir tüketimi var, iç piyasada tüketim olarak potansiyele daha yeni ulaşıyoruz. Yalnız şöyle bir sıkıntı görüyorum, çevre açısından plansız bir yapılaşma var. Manavgat’ın aynı zamanda turizm kenti olması anlamında görüntüyü bozacak şekilde yapılaşma olduğu için bunu biraz daha planlı bir kuruluma yönelmesi lazım. Bunun yerel yönetim, tarım bakanlığı veya turizm bakanlığıyla işbirliği içinde biraz daha planlı yapılması gerektiğine inanıyorum” dedi.
Bu durumun ekolojik şartları da bozacağını düşündüğünü belirten Kısa “Bol yağış aldığı zamanlarda toprağa giren su akışkanlığa dönecek, bu durum sellere veya bazı noktalarda suyun daha çok toplanmasına sebep olacak, buna benzerde olumsuzları da getireceğine inanıyorum.
Bu olumsuzlukların önüne geçmek için planlı bir kurulum yapısı gerektiğini düşünüyorum. Bölge bölge ayırt edilmeli, bunun tek şeyi söylediğim gibi turizm bakanlığı tarım bakanlığı ve belediye yönetimi bu konuda ciddi rapor hazırlanıp bu raporlar doğrultusunda sera kurulumlarının yapılması gerektiğine inanıyorum” dedi.
Manavgat muzunun kendine has özellikleriyle diğer bölgelerin muzlarından bir adım önde olduğuna dikkat çeken Kısa “Manavgat muzu parmak yapısı, kalitesiyle ithal muza göre aromasıyla, sağlık yönüyle denk veya daha üstün. Her yönüyle çok daha kaliteli. Raf ömrüyle geldi son zamanlarda, inşallah o raf ömrünü de ürünü iyi beslemeyle iyi iklimlemeyle aşacağımızı düşünüyorum. Kalite ve sağlık açısından herhangi bir sıkıntısı yok” dedi.
Manavgat’ta muz üreticilerinin en büyük sorununun altyapı ve sera kurulumu olduğunu, üreticilerin genelde maliyete bakarak sera kurulumu yaptığını belirten Kısa “İklimlemesi yetersiz çok sera var, yan yana yapılan 2 serada bazen 6 derece gibi ısı farkı olduğunu görüyoruz. Bu tamamen sera kurulumuyla ilgili. Bunun en büyük zorluğunu teknik olan arkadaşlar olarak biz çekiyoruz. Çünkü sonuçta başarısızlığa götürüyor. Üretici de kullanılan ilaç ve gübre gibi konulardan olduğunu düşünüp, ziraat mühendisleri veya bakıcılara suç buluyor. En büyük sorunlardan birisi bu.
İkincisi de alt yapı sorunu. Manavgat toprakları oldukça ağır, killi ve kireçli. Çok muza uygun olmayan toprak ve arazilerde sera kurulumu yapılıyor. Bunun drenaj başta olmak üzere dikim şekliyle bunların önüne geçilmesi gerekir.
Ayrıca şu anda Manavgat’ta muz konusunda yeterli çalıştıracak bilgiye sahip kalifiye elemanın olmayışı. Muz seralarında çalışacak kişilerin eğitilmesi gerekir. Bunu sanayi odası yapabilir, ziraat odası yapabilir, belli kurslar açılabilir. En azında bu serada bir fidan ayar işi yapıyoruz şimdi eline daldızı alan seraya giriyor. Bu fidan ayarı demek değildir, bu işin ustaları var. Bir yıl sonra üretimin başarılı olması için her şeyden önce daha önce saydıklarımızın üzerine iyi bir fidan bırakma, kaliteli bir fidan bırakma gerekir” dedi.
Muz üreticisi Ozan Gündüz, 2021 muz hasadının Manavgat için başladığını belirterek “Buradan tüm üreticilerimize hayırlı olsun, bereketli olsun diyoruz. Seramızda 2020 yılının 5 mayıs tarihinde muz dikimini gerçekleştirdik. 1 yıllık süremiz dolmak üzere hasadımız da yavaş yavaş 1 ay öncesinden başladı. Şimdi devam ediyoruz. Olgunlaşan muzların şekillerine, muzun artık besleyemeyecek duruma gelmesini ardından kesiliyor ve tüccarlar tarafından toplanıyor” dedi.
31 dönüm arazi üzerinde 27 dönüm kapalı alanda muz üretimi yaptıklarını belirten Gündüz “Bu yıl ilk yılımız olması, muzun kök gelişiminin yeterli olmaması nedeniyle şu an dallarımızın kilosu 30-32 civarında. İleriki yıllarda köklerin daha da gelişmesiyle daha fazla kilolar bekliyoruz.
Seramızda 4500 fidemiz var. Yaklaşık 30 kilodan hesap edeceğiz, 1350 ton civarında bir ürün bekliyoruz. Fiyatlarda fena değil, yüzümüzü güldürüyor, öyle söyleyeyim. Fiyatlar 7,20-7,50 bandında, daha da yükseleceği söyleniyor ama bakalım piyasa koşulları. Fiyatların yükselmesi için iklim ve her şey etken” dedi.
Tarımın artık yatırım yapılabilir bir sektör haline dönüştüğünü belirten Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Boztaş “Yani tarımın alt grubu olan örtü altında ki muz üretiminden bahsediyorum. Manavgat’ta 2014 yılında 21 dönümle başlayan örtü altı muz üretimi 2020 yılı sonu itibariyle 15 bin dönümü aşmış durumda. Buda şunu gösteriyor, Türkiye’nin muz ihtiyacının yaklaşık yüzde 15’ini artık tek başına Manavgat üretiyor. Muzda 200 milyon dolarlık ithalat var, biz bu 200 milyon dolarlık ithalatı azaltarak ülkemizin cari işlemler açığının azalmasına katkı sağlamış olduk.
Bu arada hükümetin verdiği destekler ve gümrük vergisiyle yerli üreticinin korunması var. Muz’da olan başarının diğer tarım ürünlerine de örnek teşkil edilerek diğer ürünlerde de aynı yöntemin uygulanmasını talep ediyoruz. Yani biz yurt dışındaki bir üreticiyle aynı şartlarda olduğumuz zaman ithalata gerek duymadan muz üretiminde olduğu gibi diğer tarım ürünlerinde de daha kaliteli olarak bunu yapabilecek noktadayız. Muzda bunun bir örneği oldu.
Manavgat muzu artık tadı ve aromasıyla artık aranır bir meyve olmaya başladı” şeklinde konuştu.
HABER MERKEZİ
Tarım ve Orman Bakanlığı Tayvan'a nitrofuranlı yumurta gönderildiği iddialarını araştırmak üzere inceleme başlatıldığı açıkladı.
Antalya’da 20 dönüm örtü altı alanda yıllık 50 bin paket tohum üretimi yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Uzun, 7 türde 50 çeşit tohumu 16 ülkeye ihraç ediyor. Uzun, “Antalya’da ilerleyen yıllarda seralarda belki de yemek için domates üretilmeyecek. Tamamen tohumluk üretilecek. Çünkü biz tohumluk ürettiğimiz zaman birim alandan 10 katı daha fazla kazanabiliriz. Bunu bugün günümüzde Hindistan başarmış durumda. Sektörümüze teşvik alabilirsek hem istihdama katkıda bulunuruz hem de ülkemizin ihracatına katkıda bulunuruz” dedi.
Antalya’nın Serik ilçesinde sabahın erken saatlerinde seraya giren kadınların mavi yemiş (blueberry) mesaisi başladı. Saksılardan tek tek toplanan mavi yemişlerin 125 gramı 45 liradan alıcı buluyor.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun Gıda ve Yemler İçin Hızlı Alarm Sistemi (RASFF) portalında, 2022 yılında Türkiye kaynaklı tarım zehri bildirimi sayısının, 311’i pestisit olmak üzere 518 olduğu kaydedildi. Bildirim yapılan ürünlerdeki pestisitler arasında, Türkiye’de kullanımı yasaklanmış iki etken madde olduğu da kaydedildi.
Yıllık ortalama 4 milyon dolarlık karpuz ihracatının yapıldığı Antalya’da, daha erken dönemde ürün elde etmek amacıyla seralarda karpuz ekimi yaygınlaşıyor.
Antalya’nın Elmalı ilçesinde örtü altı sera domates dikimi başladı.
Antalya’nın Alanya ilçesinde, bu yıl yaklaşık 3 bin ton rekolte beklenilen yenidünya meyvesinin hasadına havaların sıcak gitmesi dolayısıyla erken başlandı.
Hatay’ın Defne ilçesinde depremzede üretici, hasat zamanı gelmiş tarladaki ürünleri için çağrı yaptı. Depremden sonra bölgeye alıcı gelmediğini belirten çiftçi Süleyman Bilgin, “Ürünlerimizin çürümesini, tarlada kalmasını istemiyoruz” dedi.
Antalya'nın Akseki ilçesinde, sedir ve ladin gibi ağaçların dibinden toplanan kuzugöbeği mantarının kilogramı 300 ila 400 liradan satılıyor.
Önümüzdeki günlerde yaşanması beklenen zirai don riskine karşı tarım üreticilerinin tedbirli olması önerildi. Tarımsal don karşısında çiçek açan meyveler büyük risk taşıyor.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz