Çorum’da yaşayan 85 yaşındaki bir ninemiz aniden rahatsızlanıyor ve ambulans ile hastaneye kaldırılıyor. Hastanedeki tedavisi bitince taburcu ediliyor, ama ninenizin eve gidecek takati yok. Bunun üzerine hastane polisinin yanına giderek yardım istiyor.
Başka haber kaynaklarına göre ise aslında ninemiz hastanede polisten yardım istemiyor, tam tersine hastane polisimiz ninemizin zor durumda olduğunu fark ederek kendisi ile kısa bir konuşma yapıyor ve ninemizin gerçekten yardıma ihtiyacı olduğuna kanaat getirince telsizden anons ederek ekip arabası çağırıyor.
Gelen ekipteki polis kardeşim ninemizi alıyor ikamet ettiği apartmanın önüne getiriyor. Ancak ninemiz yürümekte zorlandığı için apartman kapısının önüne bırakıp gitmeye gönülleri razı olmuyor ve kendisine asansöre kadar eşlik ediyorlar.
Asansör kapısına varınca bakıyorlar ki, asansör bozuk. Ninemiz ise 5. katta ikamet ediyor. Dikkatinizi çekerim! Ninemiz felçli değil, yürüme kabiliyetinden yoksun değil, yaşlılıktan dolayı yürümekte zorlanıyor…
Polis kardeşim de kendisini sırtına alıyor ve 5. kattaki evine çıkarıyor. Apartman sakinleri de bu olayı cep telefonu ile görüntüleyip sosyal medyada yayınlıyor. Bu sayede de sevgili meslektaşım ulusal kanallarda haber oluyor.
Aferin sana polis kardeşim… Aferin sana sevgili meslektaşım. Sen yaşlı ninemizi değil, sevapları sırtına aldın. Rabbim senden razı olsun. Sevabını kabul buyursun inşallah…
***
Bu olay Türk polisinin tarihinde ilk veya son mu sanıyorsunuz? Ömrümün çeyrek asırdan fazlasını emniyet teşkilatında geçirmiş emekli bir polis amiri olarak cevap vereyim; bu ve benzeri yüzlerce olay gördüm yaşadım. Yurdumun dört bir tarafında da her gün benzer olaylar yaşanıyor.
Bekçisinden emniyet müdürüne kadar üç yüz bin küsur kişilik ordusu ile emniyet teşkilatında görev yapan arkadaşlarım mesai mefhumu gözetmeksizin ailesinden feragat ederek halka hizmet odaklı çalışıyor. 657 sayılı devlet memurları kanununa tabi tüm memurların aylık mesaisi 160 saat iken polislerin aylık mesaisi en az 240 saattir.
Bu mesai 15 Temmuz hain darbe girişimi, terörün hortlaması, deprem, sel baskını, personel yetersizliği, ek görev gibi durumlarda 400 saati bulur hatta geçer ve benim fedakar polisim tek kuruş mesai ücreti almaz, alamaz... Çünkü kanunen böyle bir hakkı yok.
Bu vesile ile hükümet yetkililerimize seslenmek istiyorum, polislerimiz dört gözle 3600 ek göstergeyi bekliyor. Seçime ramak kala bu söz yerine getirilirse hükümete hiçbir artısı olmaz. Yetkililerimizin de bunu bilmesini isterim.
