İnsanlar saatine bir gram altın değerinde para verip çocuğuna yabancı dil dersi aldırır. Ama caminin imamı ücretsiz okuttuğu halde çocuğunu oraya gönderip namaz surelerini dahi öğretmez.

***

Bir kısım insan da camiye gönderse bile bir hafta sonra: ‘Hocam çocuğun zekasını zorlamayalım. Biraz daha geçsin, oyundan geri kalmasın. Bu senelik bu kadar yeter’ minvalinde sözlerle çocuğunun dini eğitimine önem vermez.

***

Dükkanını, işyerini bir günlüğüne hanımına, kızına veya oğluna emanet eden babanın akşam eve gelince o günün kâr veya zararının hesabını sorduğunu sıkça görmüşsünüzdür.

***

Ne yazık ki hanımı Paris modasına uymuş, kızı ‘trend’ diye neredeyse çıplak geziyor, oğlu gece mekanlarından çıkmayan babalar sadece para saymakla meşgul. Yarın onların hesabının da kendisinden sorulacağını hiç aklına getirmez.

***

Taşların arasından başını çıkarıp dilini bir ileri bir geri uzatıp çekerek insanı tehdit eden korkunç ve tehlikeli yılanları en azından belgesel programlarında görmüşsünüzdür.

***

Fakat yılandan daha korkunç olan; Müslümanın otuz iki dişinin arasına yerleşmiş en modern füzelerden daha uzun menzilli dilleri olan, dünyanın her yerine uzanabilen bir salgındır gıybet hastalığı. 

***

Bunları duyan herhangi bir Müslümanın: ‘Sus gıybet ediyorsun, gıybet haramdır. Dinen günah işliyorsun. Samimi isen yüzüne karşı söyle!’ diyerek ikaz eden aslan yürekli insanları ben pek göremedim.

***

Günümüzde ne yazık ki insanlar birbirleriyle olan menfaat ilişkileri, gündelik kısa kazançları nedeniyle etliye sütlüye pek karışmıyor. Doğru bildiklerini söylemiyor. Şiş kebap yanmasın diye her şeye göz yumuyor.

***

Müslüman odur ki; dilini engerek yılanının dili gibi zararlı değil bal arısının maharetli dili gibi insanların istifadesine kullanır. Müslüman demek insanlara faydalı olan demektir.

***

İçi boş lakin dışı süslü bir tenekesi olanın ikide bir tenekesine hayran hayran baktığını görmedim. Fakat hiç dini bilgisi, ibadeti ve maneviyatı olmadığı halde kendi fiziki güzelliğine hayran kalarak saatlerce aynanın karşısında vakit geçirenleri çok gördüm.

SON SÖZ

Bir konu aniden beliriverir zihnimde. Gece boyu hep aynı kelimelerle uğraştım. Sonunda fırladım yataktan; daha güneşin doğmasına çook var. Kalktım, gittim ve küçük bir kağıda not aldım. Övgüleri DUYMA, yergileri DİNLE, iyileri SÖYLE! ‘Muammer Erkul’