ŞEKER PANCARININ ‘TATLI’ YOLCULUĞU
Türkiye'nin şeker ihtiyacının bir bölümünün karşılandığı Elazığ'da, pancarın şekere yolculuğu başladı.
Türkiye'nin şeker ihtiyacının bir bölümünün karşılandığı Elazığ'da, pancarın şekere yolculuğu başladı.
Pancarlarını tarlalarda iş makineleriyle söken üreticiler, pancar kampanyasını başlatan Elazığ Şeker Fabrikası'nın yolunu tuttu. Çiftçiler tarafından yaklaşık 18 Eylül’de başlanılan ve halen sökümü devam eden pancarlar, vasıtalarla fabrikaya taşınıyor. Fabrikadaki pancar analiz laboratuvarında her araçtan alınan pancar numunesi ile fire ve polar şeker analizleri yapılarak silolanır. Silodaki pancarlar su ile yüzdürülerek yıkama teknesinde temizlenip fabrikaya sevk ediliyor. Büyük kazanlarda çeşitli işlemlerden geçirilerek kristalleştirilen şeker daha sonra çuvallama işleminin yapıldığı bölgeye götürülüyor. Şeker pancarının şekere dönüşümü çuvallanıp depolanmasıyla son buluyor.
Şeker pancarını işleyip kristal şeker üretimi gerçekleştirdiğini aktaran Elazığ Şeker Fabrikası Müdürü Mümtaz Çelik, "Şeker pancarı tesellümü yapıldıktan sonra pancar önce yıkanır, temizlenir. Otundan, taşından ayıklandıktan sonra fabrikamızın içinde bulunan 3 adet pancar kesme makinalarından geçirilir. Kule difüzor dediğimiz yerde şerbeti alınır. Şerbeti alındıktan sonra posa dışarıya verilir ve şerbet ham şerbet adını alır. Ham şerbet değişik kademelerden geçirilir. Bu kademeler birinci kireçleme, ikinci kireçleme, birinci saturasyon, ikinci saturasyon, buharlaşma. Buharlaştırma işleminden sonra kristallendirme ve kristallendirme yapıldıktan sonra santrifüjleme işlemi yapılarak kristal şekere dönüştürülür. Bu süreç 24 saat devam eder ve bu süreç sonunda da elde edilen şekerler, şeker ambarında bulunduğumuz yerde istif edilir" dedi.
İstiflerin müşteriye satış için hazır hale getirilmiş vaziyette beklediğini aktaran Çelik, "Bölgemiz Elazığ olarak üretilen şeker Elazığ piyasasında, Diyarbakır’da, Tunceli’de, Gaziantep’te, Bingöl’de bu bölgelerimizde tüketilmek üzere dağıtımı yapılır. Bu da büyük esnaf tarafından alınarak değişik yerlere iletilir. Bu yıl kampanyamız yaklaşık dört buçuk ay sürecek yani 125 gün ile 130 gün civarında bir kampanya süresi bekliyoruz. Bu da Elazığ olarak fabrikamızın adına sevindirici çünkü kapasitemiz buna yeterli ve istediğimiz kapasitede pancar işleyip şeker üretimi gerçekleştirebiliyoruz" diye konuştu.
İHA
Tarım ve Orman Bakanlığı Tayvan'a nitrofuranlı yumurta gönderildiği iddialarını araştırmak üzere inceleme başlatıldığı açıkladı.
Antalya’da 20 dönüm örtü altı alanda yıllık 50 bin paket tohum üretimi yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Uzun, 7 türde 50 çeşit tohumu 16 ülkeye ihraç ediyor. Uzun, “Antalya’da ilerleyen yıllarda seralarda belki de yemek için domates üretilmeyecek. Tamamen tohumluk üretilecek. Çünkü biz tohumluk ürettiğimiz zaman birim alandan 10 katı daha fazla kazanabiliriz. Bunu bugün günümüzde Hindistan başarmış durumda. Sektörümüze teşvik alabilirsek hem istihdama katkıda bulunuruz hem de ülkemizin ihracatına katkıda bulunuruz” dedi.
Antalya’nın Serik ilçesinde sabahın erken saatlerinde seraya giren kadınların mavi yemiş (blueberry) mesaisi başladı. Saksılardan tek tek toplanan mavi yemişlerin 125 gramı 45 liradan alıcı buluyor.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun Gıda ve Yemler İçin Hızlı Alarm Sistemi (RASFF) portalında, 2022 yılında Türkiye kaynaklı tarım zehri bildirimi sayısının, 311’i pestisit olmak üzere 518 olduğu kaydedildi. Bildirim yapılan ürünlerdeki pestisitler arasında, Türkiye’de kullanımı yasaklanmış iki etken madde olduğu da kaydedildi.
Yıllık ortalama 4 milyon dolarlık karpuz ihracatının yapıldığı Antalya’da, daha erken dönemde ürün elde etmek amacıyla seralarda karpuz ekimi yaygınlaşıyor.
Antalya’nın Elmalı ilçesinde örtü altı sera domates dikimi başladı.
Antalya’nın Alanya ilçesinde, bu yıl yaklaşık 3 bin ton rekolte beklenilen yenidünya meyvesinin hasadına havaların sıcak gitmesi dolayısıyla erken başlandı.
Hatay’ın Defne ilçesinde depremzede üretici, hasat zamanı gelmiş tarladaki ürünleri için çağrı yaptı. Depremden sonra bölgeye alıcı gelmediğini belirten çiftçi Süleyman Bilgin, “Ürünlerimizin çürümesini, tarlada kalmasını istemiyoruz” dedi.
Antalya'nın Akseki ilçesinde, sedir ve ladin gibi ağaçların dibinden toplanan kuzugöbeği mantarının kilogramı 300 ila 400 liradan satılıyor.
Önümüzdeki günlerde yaşanması beklenen zirai don riskine karşı tarım üreticilerinin tedbirli olması önerildi. Tarımsal don karşısında çiçek açan meyveler büyük risk taşıyor.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz