“Alt tarafı bir metrelik bez parçası”
“Bunlar böyle devam ederse laiklik elden gidecek”
“Örümcek kafalılar”
“Bir siyasi partinin arka bahçesi”…
***
Yukarıdaki cümleler bir partinin mitinginde ya da herhangi toplantıda atılan alelade slogan falan değil. Yıllar önce yüzde 99’u Müslüman olarak lanse edilen en azından öyle olduğu iddia edilen ülkemizde yaşanan türban-başörtüsü tartışmalarının yaşandığı dönemde birileri tarafından kullanılan cümleler.
***
İkna odaları kurdular. Meclis sıralarından üniversite kampüslerine kadar her ortamda yapabildikleri baskıyı yaptılar. Şimdilerde de denize düşenin yılana sarıldığı gibi bu konuyu ülke gündemine getirerek yeniden o eski günlerin tartışmalı konusunu hortlatmaya çalışıyorlar.
***
Öncelikle şunu ifade edeyim ki siyasi bir menfaat uğruna kim ki kutsal değerlerimizi kullanmaya kalkar ise Allah onu bildiği gibi yapsın. Bu konuda tavrımı da tarzımı da her zaman açık açık ifade ettim.
***
Nasıl ki insanımız özgür iradesiyle mini eteğini giyip özel, kamu her yerde rahatça dolaşıp işini yapıyor ve yaptırıyorsa inancı gereği örtünen insana da aynı saygının duyulmasını beklemek her şeyden önce bir insanlık duruşudur.
***
Siyasi simge olarak, bir işaret ya da duruş şekli olarak takanlara da Allah akıl fikir versin derim. İnancı gereği takana saygımız her daim sonsuzdur ve öyle de kalacaktır. Şimdilerde bu tartışmanın yeninden hortlaması neden oldu peki?
***
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu neden bir anda böylesi bir gündem oluşturmaya çalıştı dersiniz?
2008 yılında AK Parti ve MHP’nin 414 milletvekilinin evet demesiyle adeta nokta konulan bu konuyu hele hele o dönemki çıkan yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne götüren bir kişinin bugün böylesi bir açıklama yapması ve yasa teklifi vermesi nasıl izah edilebilir peki?
***
Ülkenin gündeminde geçim olması, savaş ve pandemi nedeniyle dünyanın da derinden yaşadığı ve bizi de etkileyen ekonomik anlamdaki sorunları hep birlikte nasıl aşabiliriz diye kafa yormamız gerekirken sanki sürekli sorun yaşanan bir durummuş gibi başörtüsü meselesini yeniden ülke gündemine getirerek suni gündem yaratmanın tek bir cevabı var bana göre.
***
Suçluluk psikolojisi…
“Neden suçlu peki” diyecek olursanız cevabını da verelim hemen. Genel başkanı olduğu partinin hazırladığı bir raporda yer alan sözüm ona gazetecinin terörist çıkması.
***
O yüzden toplumda oluşan negatif bakış açısını değiştirmenin en iyi yolu hassas değerleri kullanmaktan geçer düsturunu hayata geçirmeye çalışmış diye düşünüyorum.
***
Hayata geçirmeye çalışmış ancak dersine ise hiç mi hiç çalışmamış. Bana göre yine kendi kalesine gol atan bir oyuncu pozisyonuna düştü. Şimdi otursun o golü kaleden nasıl çıkarımın hesabını yapsın.
***
Ama unutmasın ki kul hesap yaparken kader gülermiş!
