Sömestir sonrasında küçük yaş gruplarındaki çocukların duygu durumlarında dalgalanmalar görülebiliyor. Kartalkaya'da yaşanan felaket ise hepimizin yüreğine ateş düşürdü. Olayı duymayan çocuklar kadar ekranlardan haberdar olanlar da olmuştur. Bu tatilde çocukların okul algısını kaybetmemesi adına okul ve arkadaşları hakkında pek çok evde sohbetler gerçekleşti. Ancak yaşanan acı olayların ardından bu kez çocuklarla konuşulması gereken önemli bir kavram daha var: Sevgi ve empati.
***
“Çocuklar çok acımasız!” deriz ya hani... Oysa biz onlara
küçük yaşta akranlarıyla empati kurmayı, sevgiyi, anlayışı ve merhameti model
olarak gösterdiğimizde, bunu zaten öğrenmiş olurlar. Bugün hala Kartalkaya’daki
otel konaklama ücretini konuşanlar, empati ve sevgiden yoksun olanlardır.
Yardımlaşma ve empati her zorluğu aşmasa da süreci kolaylaştırabilir; bunu
çocuklarımıza öğretmek ise bizim görevimiz. Her şeye rağmen, sevgiyle ve
anlayışla aşılan yollar çok kıymetli; karşındakini anlayabilmek çok kıymetli.
***
Bolu Kartalkaya’daki çocukların çığlıkları ve yaşanan acı
görüntüler hafızalarımızda yer etti ve unutulmayacak. Geride kalan ebeveynlerin
feryatları hâlâ kulaklarımızda. Bir yanda yangın faciası, diğer tarafta
ölenlerin yakınlarıyla dalga geçen vicdansızlar, konaklama fiyatlarını gündemde
tutanlar... Empatiden yoksun bireyler mi demeli, yoksa onlara model olamayan
ebeveynler mi?
Farkındayım, bu konu derya deniz. Ancak küçük adımlar atmak
için harekete geçmeliyiz. "Çocuklarımızın nefes alacağı, insanca
yaşayabilecekleri bir dünya için birbirimize sarılmaya, bir olmaya ihtiyacımız
var!" demek istiyorum.
***
Birkaç güne okullar tekrar açılıyor. Lütfen çocuğunuzu okula
bırakmadan önce onunla konuşun. Belki daha önce hiç böyle bir şey aklınıza
gelmemiş olabilir. Evet, hepimizin çocuğu biricik ve hepimiz özenle
yetiştiriyoruz. Bizleri ve çocuklarımızı güzel yapan şey de biricik olmamız
zaten. Aynı düşünmeyebiliriz, aynı görünmeyebiliriz, aynı yürümeyebiliriz, aynı
konuşmayabiliriz, hatta hiç konuşmayabiliriz. Aynı giyinmeyebilir, aynı renk
olmayabiliriz ama en azından doğal afetlerde hepimiz birbirimizi anlamalıyız,
hepsi birbirini anlamalı.
***
Sahi, birimizin vicdansızlığı, merhametsizliği hepimizin
hayatını etkilemiyor mu? Sanki çıkar tek yol da bu… Çocuklarımız birbirlerinden
öyle güzel öğreniyorlar ki. Hepsi farklı, ama hepsi aynı oluveriyorlar ait
oldukları grup içinde. Evde onlarla konuştuğunuzda, rol model olduğunuzda,
birbirleriyle bağlarının daha da güçlendiğini, grup içinde daha anlayışlı
olmayı öğrendiklerini, sosyal her ortamda farklılıklara saygı duyan, her şeyden
öte farkındalığı yüksek çocuklar olduğunu görürüz. Biz empatiyi bilir ve günlük
yaşamda çocuklarımıza aktarırsak, işte o zaman bir olmak normal olur ve bu
kavramı kolaylıkla öğrenir çocuklarımız.
***
Empati, deneyimle öğrenilen bir duygudur. Çocuklarımızın
empati kurabilmesi için başkalarının duygularını anlaması ve bağ kurması
gerekir. Okulda edinilen bilgi, beceri ve davranışlar evde başlar ve
tamamlanır. Özellikle okul öncesi dönemde bu tatiller, öğrenilen becerilerin
gündelik yaşama aktarılması için bir fırsattır.
***
Farklılıkları içinde binbir renkten oluşan kıymetli yavrularımıza
her daim örnek olalım. Renkleri dayanışma ile deneyimlesinler. Yetişkin birey
olduklarında anlayış, empati ve sevgi çemberini benimseyebilmeleri için
çocuklarımızla konuşmayı ihmal etmeyelim, olur mu?
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz