Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) Antalya İl Temsilcisi Füsun Ergün Öztürk ve UCİM Antalya Sosyoloğu Tuğçe Özcan Lider Haber TV ekranlarında yayınlanan Antalya Konuşuyor programının canlı yayın konuğu oldu. İsmail Akkaya’nın moderatörlüğünde gerçekleştirilen programda çocuk istismarı ve ihmal konuşuldu.  Öztürk, “ “Biz bu çocuklarımızın her zaman yanındayız. Halkımızın da deneğimize katılmasını istiyoruz” istiyoruz” dedi.

“Mücadeleye ortak oluyoruz”

UCİM’in dernek haline gelmesini Öztürk, şöyle açıkladı:

“Amacımız çocuk istismarını önlemek ve çocukları istismardan korumak. 13 şehrimizde önleme merkezlerimiz var. Saadet Öğretmenimiz Saadet Özkan derneğimizin kurucusu. Öğretmenlik yapmak istiyor. Var olan işini bırakıp köyde öğretmenlik yapıyor. O hayal ise hayatını değiştiriyor. Kendi öğrencilerinin okulun müdürü tarafından istismara uğradığını fark ediyor. Bu mücadeleyi başlatıyor ve koşarak girdiği jandarma karakolundan mahkeme süreci başlıyor. Tek başına başladığı sürece binlerce cesur yürekli bu mücadeleye ortak oluyoruz” diye konuştu. 

“Saadet öğretmenin sesi çok yüksek çıkıyor”

Saadet öğretmenin verdiği mücadele sonrası binlerce kişiyi kucakladığını anlatan Öztürk, “Öğretmenin tek başına çıktığı bu yolda hem cesur hem gönlü çok güzel bir adam var. Mersinli iş adamı çocukların uğradığı istismardan dolayı mücadele için Saadet Öğretmene maddi manevi destek veriyor. Olay basına yansıyınca da basında da infial yaratıyor. Çünkü Saadet öğretmenin sesi çok yüksek çıkıyor. Birçok kişi Saadet öğretmene ulaşıyor biz de böyle bir sorunla karşılaştık diyor. Öğretmene mesajlar yağıyor. Temmuz’un 2017 yılında dernek oluşuyor. Sonrasında tüm Türkiye’nin çocuklarını kucaklamak için dernek faaliyete başlamış oluyor” ifadelerini yer verdi. 

“Çocuk her hakkı talep etmeli”

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü ile ilgili konuşan Öztürk, “Toplumun en savunmasız bireyi çocuklardır. Burada çocukların üstün yararı gözetilmeli. Çocuk her hakkı talep etmeli. Çocukları korumak ve kollamak zorundadır der BM’nin sözleşmesi. Yasa yapıcılar da çocuğun yararına bunu yasalaştırır. Devlet çocuğa bakmakla yükümlü olan bireyleri de kontrol etmelidir. Çocuğun önceliği ve çocuğun üstünlüğünü hatırlatmamız gereken bir gündür” sözlerini kullandı.

“Öncelik istismarı önlemek”

Öztürk, önceliğin istismarı önlemek olduğunu söyleyerek, “Rehberlik ve eğitim desteği vermek ve hukuki destek vermek amacıyla 13 merkezden 1 tanesi Antalya’da. Çocuğun olduğu yerde eğitimler verip kişileri bilinçlendiriyoruz. Kamu ve özel sektörle iş birliğimiz var. Daha çok insana ulaşıyoruz. Kamuoyu oluşturmak için de kitle iletişim araçlarını kullanıyoruz. Bir ihbar hattımız var. Bu ihbar hattına çeşitli nedenlerden dolayı arayanlar var. Bunların hepsini ücretsiz yapıyoruz. En önemlisi de önleyebilmek. Burada bir çocuğun ruhunun yaralanması söz konusu. Acilen bir çocuğun yönlendirilmesi ve rehabilitasyon sürecinim başlaması gerekiyor” dedi.

“Ailelerimizin yanındayız”

İstismara uğramış bir çocuğun sorgulanmadan kolluk kuvvetlerine götürülmesi gerektiğini söyleyen Öztürk, ailelerin de her zaman yanında olduklarını belirterek, “Baskılayıcı bir olay olmadan kolluk kuvvetlerine bildirmeleri gerekiyor. Bundan en hızlı çözüm alınır. Pedagog ve sosyal hizmet eşliğinde ifadesi alınır. Belgelemek bizim işimiz değil, kolluk kuvvetlerinin görevi. 0-18 yaş arası herkes çocuk kategorisinde. Takip ettiğimiz davalarda muhakkak ailelerin yanında oluyoruz. Cesaret vermek için eğitim bursu ve rehabilitasyonlarına devam ediyoruz. Bu davalarda ailelerin yanında olmak çok önemli” sözlerine yer verdi.

“Güçlü UCİM güçlü çocuklar”

UCİM Antalya Sosyoloğu Tuğçe Özcan, “Güçlü UCİM Güçlü Çocuklar” projesi ile ilgili dünya genelinde bir ilki gerçekleştirdiklerini söyledi. Özcan, “Bu proje sayesinde Türkiye’de tüm üyelerimize ulaşıp eğitim ve farkındalık oluşturduk. Belgesel ve kamu spotu çekildi. RTÜK ile iş birliği yapıldı. Artık haber kanallarında çocukla ilgili haberler daha kesin ve net ifadelerle veriliyor. Dünyada ilk kez legolarla çocuklara eğitim verildi. Çocuklar bedenlerini tanıdılar ve o bedenlerini dışarıdan gelen yabancı kişilere karşı korumaları gerektiğini öğrendiler. Tüm illerimizde bu projeyi devam ettiriyoruz. 5-6 yaş arası çocuklara bedensel söz hakkı. Bu dünyada ilk kez bizim projemizle yapıldı. Eğitimin sonunda çocuklara güvenlik alanı oluşturmalarını istiyoruz. Güvendiği kişileri ve güvenmediği kişileri çizmelerini isteyerek onları denetliyoruz” dedi.

“İhmal ve istismar farklı”

İstismar ve ihmal arasındaki farkları ise Özcan, şöyle anlattı:

“Bu süreç ihmalle başlıyor. İhmale uğrayan çocuk istismara uğruyor. Ebeveynleri tarafından temel ihtiyaçları karşılanmıyorsa bu çocuk istismara uğramaya açık. Okula beslenme çantası götürmemek bile ihmal. Fiziksel istismar çocuğun bir cezaya çarptırılmasıdır. Diğer istismarlara göre kolayca fark edilebilir. Duygusal istismar tespit edilmesi en zor istismar. Çocuğun üzerinde aşırı otoriter baskı oluşturmak da bir ihmal. Cinsel istismar ihbarları çok fazla. Anne ve baba sevgisinden uzaksa ya da bir yetişkinle aynı odayı paylaşıyorsa istismara açık. Maalesef ki ihmal ve istismar en yakınımızdan geliyor” dedi. 

“İstismar önlenebilir”

İstismarı önlemek için çocuğu küçüklükten eğitmek gerektiğini söyleyen Özcan, “O çocuğa küçüklükten itibaren duyguları öğretmek gerekiyor. Çocuğun bedeninin kendisine ait olduğunu çocuğa söylemeliyiz. Anne babası ben seni sevebilir miyim diye yaklaşıyorsa o çocuk dışarıdan gelen tepkilere karşı kendisini koruyacaktır. Hayır demeyi öğretmeliyiz. Eğitim aile içinde başlıyor. Beden güvenliği eğitimi verilmeli. Çocuk özel bölgelerini bilmeli” diye konuştu.

“Ne kadar kalabalık olursak, çocuklar o kadar güvende”

Gönüllü olmak için çağrıda bulunan Öztürk, “UCİM Antalya ofisinin hafta içi her gün açık. Bağışlarla açılan önlem ofislerini görmelerini ve her şeye dahil olmalarını çok isteriz. UCİM’in sayfasından gönüllü olma formunu doldurabilirler. Ne kadar kalabalık olursak o çocuklar o adar güvende” dedi.