Antalyaspor yarı final maçında Alanyaspor'u 2-0 yenerek Türkiye Kupası'nda Beşiktaş' ın rakibi oldu.

Bundan 3 gün önce iki takım karşı karşıya gelmiş ve Alanyaspor 4 gollü farklı bir galibiyet almıştı. E doğal olarak maçın favorisi Alanya'ydı. Ancak futbolun kitabı yazılsa en üste yazılacak bir kural vardır. Derbilerde favori olmaz. Her an her şey olabilir. Tam da bu kurala uygun olarak tamamen Antalyaspor'un üstün oynadığı bir maç izledik.

Yaz ve kış gibi iki farklı maç izlememizin sebepleri nelerdi peki? 

Öncelikle Alanyaspor'un çok önemli 3 eksiği vardı. Efecan, Babacar ve Caulker'in olmayışı takımı çok etkiledi. Hem geriden oyun kuramayan Alanyaspor hem de sağ kamadı tamamen etkisiz bıraktı. Günler önce kariyerinin en güzel gollerinden birini bize izleten Mustafa Pektemek'te alışık olduğumuz gibi oynamaya, pardon oynuyor gibi yapmaya devam etti. Ayrıca geçen maç bittiğinden beri dilimizden düşmeyen rehavet kelimesine yenik düşen bir Alanyaspor vardı. İlk maçtaki arzu ve isteği 90 dakika boyunca göremedik. Maçtan önce Ersun Yanal'ın takımının turnuva mantığına daha uygun bir takım olduğunu ve taktik olarak uzun bir maratondan ziyade turnuvalarda daha başarılı olacağını söylemiştik. Çağdaş Atan'da çok genç ve tecrübesiz bir teknik direktör olmanın dezavantajını iliklerine kadar hissetmiştir. Ersun Yanal ilk maçı resmen rakibe kolayca verirken belki de kafasında bu maçı çoktan kazanmıştı. Her ne kadar 4-0'lık skor nedeniyle dilimiz varmasada bu olacakları gördük ve söyledik. Geçen yıl kupada final oynayan bu yılda yarı finale gelen Alanyaspor bir kez daha kupa hayallerine veda etti. Aklı selim Alanyaspor taraftarları eminim ki çokta üzülmemiş finalde bir kez daha şehrimizin bir takımını izleyecek olduğu için gurur duymuştur. Böyle düşünmeyen taraftarlarımızı kimliklerine bakmaya davet ediyorum. Yine çok ortacısın yeter bu fair play demeyin. Sosyal medyaya ne kadar az bakarsanız o kadar mantıklı düşünebiliyorsunuz. Finalde Antalyaspor'a başarılar diliyorum. Umarım o kupa bu şehre bu kez gelir. 

Hakemle ilgili son bir cümle söylemek istiyorum. MHK ne yapmaya çalıştı anlamadık ama bu maçı hakeme bağlamakta yanlış. Dostluk kazandı diyelim yolumuza bakalım.