Bugün Antalya'nın en köklü okullarından birinden selam vermek istiyorum. Antalya Lisesi’nden herkese merhabalar. Antalya Lisesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olan Ayşegül Vural Çelik ile birlikteyiz. Yazmış olduğu kitaplarla edebiyat dünyasına giren Ayşegül Hanım’la kitaplar üzerine yaptığımız keyifli sohbete sizleri de davet ediyorum.
SOBANIN BAŞINDA BAŞLAYAN YOLCULUK
İlk kitabım Dünya Masalı bir şiir kitabı. Elbette her başlangıç gibi heyecan verici ve ilk göz ağrım. Fakat ikinci kitap Sobalı Çatılar da bir o kadar heyecan verici çünkü o da türünde bir ilk. Öykü türünde eser vermek sanırım daha büyük bir hayalimdi. Şükür ki bunu gerçekleştirebildim diyorum.
Bir kitap çıkarma hayali bence edebiyata gönül vermiş herkesin hayalidir. Kitapların dünyasını bilen ve orada mutlu olan birinin kalem oynatması kaçınılmaz gibi geliyor bana. Ben de yıllardır kendimce şiir ve öykü yazan biriydim. Fakat bunu yayımlatmak elbette bir cesaret işi. O devrede işin içine çevreniz giriyor işte. Sizi siz kadar tanıyan ve size değer veren dostlarla sarılıysa etrafınız, o cesaret de onların dilinden dökülüyor. Böylece siz yıllarca hayalini kurduğunuz bir şeyi hayata geçirmek için cesaretleniyorsunuz. Bu süreç bende de tam anlamıyla böyle oldu. Dizelerimi ve cümlelerimi okuyan dostlar, bir kitap çıkarma yolculuğunda hep yanımda oldular. Böylece bu hayal gerçekleşti.
TÜRKİYE KİTAP OKUYOR MU?
Kitap okuma konusunda ne yazık ki çok eksiğimiz var. Özellikle genç nesle bunun önemini kavratmakta çoğu zaman zorluk çekiyoruz. Kitap okuma alışkanlığı çocukluktan başlamalı. Aileden gelmeli ve sonra ilkokul ve ortaokulda şekillenmeli diye düşünüyorum. Bu şekilde yetiştirilen biri hayata büyük kazançla başlar. Bu eksikliğin bir diğer tarafı da maddi imkansızlıklar elbette. Kitap fiyatlarının çok yüksek olması, geliri düşük olan aileler için oldukça zorlayıcı. Fakat bu bir mazeret değil elbette. Çünkü bu eğitimi almış herkes bir şekilde kitaba ulaşır.
ÖĞRENCİLERİMLE KİTAPLARIM VESİLESİYLE ÖZEL BAĞ KURDUM
Öğrencilerimin kitaplarıma ilgi duyması çok güzel. Çok da istediğim düzeyde olmasa da içlerinden bazılarının kitabımı alıp bana imzalatması büyük mutluluk. Öğrencilerin şiir kitaplarına ilgisi öyküye göre daha az. Bunu anlayabiliyorum çünkü şiir farklı bir tür ve okuyucusu daha çok sanatla iç içe olan bir kesim. Öykü ise daha ilgi çekici ve herkesin merak duyabileceği bir yapıda. Keşke daha fazla öğrencime ulaşabilseydim.
İMZA GÜNLERİ ŞAHSIM ADINA BÜYÜK ONUR
İmza günlerinde yaşadığım duyguyu kelimelerle tarif etmek gerçekten çok güç. Yıllardır beklediğiniz birine kavuşmak gibi, evladınızın bir başarısını görmek gibi, ayaklarınızı yerden kesen bir duygu. Özellikle isminizin önüne konulan o “şair” ve “yazar” ibaresi çok büyük bir mutluluk. Onur ve gurur verici.
HAYAT BİR GÖZLEM VE BEN DE İYİ BİR GÖZLEMCİYİM
Çok ilginçtir, iki farklı tür olmasına rağmen kitaplarımdaki ortak nokta gözlemlerim. Etrafımdaki insanları ve yaşanan olayları bir kamera titizliğiyle gözlemlemeyi çok seviyorum. Sonra o insanları içselleştiriyor, adeta onlar gibi düşünüyorum. Ve sonrasında onların şiirlerini, onların öykülerini yazıyorum diyebilirim. Özellikle öykülerimde ön planda olan hep o gözlemlediğim kendi şahsına münhasır tipler. Vermeye çalıştığım net bir mesajdan ziyade herkesin kendinden bir şeyler bulmasını istiyorum. Okuyucu bir dizede, bir kahramanda ya da bir cümlede kendini bulursa, işte o benim yapmaya çalıştığım şeydir diyebilirim.
HAYAT, BAZEN TANIMADIĞIN BİRİYLE ALTI ÇİZİLEN SATIR ARASINDA BULUŞMAKTIR
Kitaplarımı okuyanlar yalnızca yakın çevrem değil; pek çok kişiden çok güzel dönütler aldım. Mesela beni en çok etkileyen, hikaye kitabımı okurken altını çizdiği bir cümleyle beraber o sayfanın fotoğrafını çekip bana göndermeleri ve o hikayede kendilerini buldukları noktayı paylaşmaları. İşte bu gerçekten paha biçilemez.
ELEŞTİRİLER YAZARIN KALEMİNİ GÜÇLENDİRİR
Yazar-okur buluşmaları bence çok kıymetli. Keşke bu tarz etkinlikler daha sık yapılsa. Çünkü okuduğunuz bir şiir ya da öykü ile ilgili doğrudan yazarla sohbet etmek hem okuyucu hem de yazar için çok değerli. Ayrıca yapılabilecek eleştiriler, yazarın kalemini geliştirmesi açısından da çok önemli.
Yeni bir kitap hayalim elbette var. Türü ne olur şu an bilmiyorum ama hâlâ şiir yazıyorum, hâlâ öykü yazıyorum. Bunlardan hangisi ete kemiğe bürünüp basıma hazır hâle gelir bilmiyorum. İleride bir roman yazabilir miyim, onu da bilmiyorum ama hayalimi süslediği bir gerçek. Duam odur ki yazma isteğim ve yeteneğim her geçen gün artarak devam etsin. İnşallah edebiyat dünyasında yer alabilecek güzel eserler verebilirim.
İlerleyen zamanlarda planlanan yazar-okur buluşmalarımız olacak. Hepsini sosyal medya hesaplarımda paylaşarak duyuracağım. Kitaplarıma ulaşmak isteyenler internet üzerinden de kitabı temin edebilirler.
BİR ÖĞRETMENİN KİTAPLA KURDUĞU BÜYÜLÜ BAĞ
Eylül Hanım, size de bir öğretmen, bir kadın ve bir anne olarak ayrıca teşekkür ediyorum. Lider Gazetesi’nin; “Lider ile Kültür Sanat - Hayatın İçinden” sayfası olarak edebiyat ve sanata verdiğiniz değer paha biçilemez. Basının bizlere verdiği kıymet önemli; sesimize ses olmanız onur verici...
Hayatın İçinden sayfasında edebiyata gönül vermiş bir öğretmenimizi konuk etmekten ben de mutluluk duydum. Geçtiğimiz haftalarda öğrencilerimiz için iki büyük sınavı geride bıraktık. LGS ve YKS sınavlarının ardından uzmanların yorumlarında en çok dikkat çeken konu, kitap okumanın önemini vurgulayan açıklamalar olmuştu. Gerek zaman yönetimi gerekse okuduğunu anlamak ve yorumlamak açısından maalesef öğrencilerimizin eksikleri fazla. Bunun temelinde yatan en büyük sorun ise kitap okuma alışkanlığımızın olmayışı. Sınavlarda ihtiyaç duyduğumuz en temel özelliklerden biri de kitap okuyan birinin sınava yansıttığı başarısıdır diye düşünüyorum. Hal böyle olunca bir kişinin dikkatini çekip kitap okutmayı başaran Ayşegül Vural Çelik’e teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyorum.