Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) seçim startını vermesi ile en hızlı davranan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ardından da Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) seçim tarihlerini açıkladı.

İşte ne olduysa bundan sonra oldu. Önce gizlenen seçim tarihi PAT diye açıklandı. Sonra tarih açıklanmadan SEÇİM OFİSİ açılması tartışmaları yaşandı. Ortalık alevlendi.

Herkes kendi cephesinden eleştirdi, bende dahil. Sonra LİSTE KRİZİ patlak verdi. Çünkü askıda ALİ CENGİZ oyunları yani NACE KODU olayları patlak verdi.

Kim nerede, hangi meslek grubunda belli değil. Listede adı olmayıp oy kullanamayacaklar ortaya çıktı. KVK gerekçe gösterilip rakibe gerçek listeler verilmedi. Tabi bunlar bir günün eseri değil. Aylan öncesinden çalışılmış filmin senaryosu gibi geldi bana. Neyse bunlar ATSO veMATSO ile üyelerinin iç meseli.

Lakin beni ilgilendiren tarafı ETİK olmayan hareketler. Bunlara ÇOK GÜZEL HAREKETLER BUNLAR demek çok ama çok yanlış olur. Benim kafamı karıştıran ise siyaset! AK Parti cenahının büyük bir bölümü Antalya Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Başkanı Ali Bahar’ın listelerinde. MÜSİAD bu cephede yer alıyor.

Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü ve ekibinin büyük bir bölümü de Bahar’ın listesindeki isimleri destekliyor. Ben yapılan çalışmalardan öyle anladım. Hatta CHP’lilerin hatırı sayılır bir bölümü de Bahar’ı destekleme kararı almış. Bunlar bana gelen bilgiler. Yoksa elimde öyle bir liste falan yok. Ancak siyaset makamı bölük pörçük.

Daha öncede yazdığım gibi mevcut ATSO Başkanı Davut Çetin’i de bazı AK Partililer açık açık destekliyor. Bu isimleri gruplara bakarsanız görürsünüz.  Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’te açıklamamasına rağmen perde arkasından Çetin’e desteğini sürdürüyor. İşte asıl mesele bundan sonrası.

Ortaya çıkan tablo karşısında bana gelen duyumlara göre Çetin’in, (kendisi eski CHP’li) CHP’li üyelere giderek, “Bakın Ali Bahar’ı AK Parti destekliyor. Sizde beni desteklemek zorundasınız” demesi. Çetin eğer böyle bir ifade kullandı ise seçime SİYASETİN resmen müdahil olmasını istediğinin net göstergesi olur. Yok “Demedim” derse dedikodudan öteye gitmez.

Ayrıca, AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in STK’lar ile yaptığı toplantıya Ali Bahar’ın kendisi katıldı. Davut Çetin ise yerine bir temsilci göndermişti. Çetin’in sonra çıkıp, “Beni davet etmediler” dediği kulağıma geldi.

Benim bildiğim kadarıyla tüm STK’ların başkanları katıldı ve aldığım bilgiye göre de davet bizzat şahsınıza yapılmış. Niye çıkıp ortalığı bulandırmaya çalıştığını inan hiç anlayamadım. Hoş sen son zamanlarda çok değiştin be Davut Başkan!

Neyse buraya kadar ATSO’yu yazdım da MATSO’da durum sanki çok mu farklı? Al birini vur ötekisine. MATSO’da da ilk kriz LİSTE ile başladı. Onlarda KVK’yı gerekçe gösterip listeyi rakibe vermeme yoluna gitti. Sonra sinirler gerildi.

Buradan bir kez daha söylüyorum, “Allah aşkına bu KVK sadece muhalifler için mi geçerli yoksa mevcut yönetimi de kapsıyor mu?” Bu sorunun cevabı mutlaka verilmeli. MATSO’da sinirler gerildikçe gerilmiş. Önceki akşam sosyal medyaya düşen ve mevcut MATSO Başkanı Seydi Tahsin Güngör’ün konuşmasını hayretle izledim.

Tam acemice yapılmış bir açıklama. Resmen tahriklere kapılmış ve rakibin tuzağına düşmüş. Ayağına gelen rakip sahaya atacağı yerde topuk pası ile kendi kalesine gol atmış. Ortada dillendirilmiş bir siyaset desteği yokken kendi kendini ele vermiş. Video çekiminde önündeki yazıyı bile okumakta güçlük çekerek Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen’in kendisine destek verdiğini dillendirmiş.

MATSO Başkanı Güngör hızını alamayıp AK Parti Milletvekili İbrahim Aydın ile kardeşi Guddusi Aydın’ı hedefe koymuş. Bu iki ismin akrabaları olan rakibi Turgay Akar’ı desteklediklerini açıklıyor. Şimdi seni birileri destekliyorsa öbür tarafı da başka birileri destekleyecektir. Bunda gocunacak bir taraf yok. Ancak sen bu isimleri resmi bir açıklama ile dillendirerek siyaseti MATSO seçimlerine müdahil olmaya kendin çağırmış oldun.

Yoksa doğal olarak akrabaları ile çalışacaklar. Sonuçta onlarda o memleketin o yörenin insanı. İllaki seni desteklemek zorunda değiller. Bana göre sen dersine iyi çalışmamış ve kılavuzlarının kurbanı olmuşsun.

Bakın arkadaşlar. Ya oda yönetimini bırakın ya da siyaseti. Buraları basamak olarak kullanmayın. Yarın öbür gün yüz yüze bakamaz hale gelirsiniz. Benden demesi.

İŞTE BU YAKIŞMADI

Gazipaşa ve Alanyalı kadınlar için pozitif ayrımcılık için yapılmıştı birkaç yıl önce Aysultan Kadınlar Plajı. 2017’den 2019’a kadar 40 bin kadını ağırlamış bu plaj. Ücretsiz servislerle kadınların taşındığı bu plaj 2019 yılında anlaşılmaz bir tutumla kapatılmış. İşçiler çıkartılarak kapatılan Aysultan Kadınlar Plajı kaderine terk edilmiş.

Hatta iddialara göre yol kenarına dikilen 500’e yakın ağaç susuzluktan kurumaya başlamış ve harcanan 1 milyon lira uçup gitmiş. Sonuçta o plaj sahipsiz kalmış. AK Partili yönetim yaptı diye bu plaj kapatıldı ise çok ayıp. Kadınlara pozitif ayrımcılık yapması gereken bir CHP’li yönetimin kadınlara bunu reva görmesi daha da bir ayıp.

Bana iki gündür Gazipaşa ve Alanyalı kadınlardan telefon geliyor. Başkan Muhittin Böcek’e ricaları var. Bu plajın gelecek yıl tekrar açılmasını istiyorlar.

Elçiye zeval olmaz ama burası böyle kalırsa ÇOK AYIP OLUR.