Şu adına yaşam denilen şey çok alem. Bazen kahkahalarla gülerken gözümüzden yaşlar akarken, bugün aynı yaşlar üzüntülerle ve hıçkırıklarla geliyor. Nedeni belli. Aslında hüznün ve sevincin aynı anda yaşandığı, adına da dünya denilen garip bir alemde yaşıyoruz. Tezatların ve kargaşaların yaşandığı bir yer içinde bulunduğumuz fanus.

Acı içinize çöreklenirken bir şey yapamamak. Bir şeyler yapmanın şart olduğunu bilmek, bunu hücrelerinize kadar hissetmek. Ancak hiç ama hiç bir şey yapamamak. Ve mantığın bittiği, aklın iflas ettiği yerdeyiz. Ülkemizin gündeminde yıllardır hepinizin bildiği üzere terör ve gözyaşı var. Bazen eksildi bazen de bize bir olmamızı hatırlattı.

Hani kendi kendimize hep söylüyoruz ya; “Şimdi birlik zamanı. Şimdi dirlik zamanı” diye. Pazar günü şehit edilen sabiler, anne ve babaları. Canımızı bir kez daha yaktı terör. Bize yine hatırlattı bazı gerçekleri. Bu tür olaylar geçmişte de yaşanıyordu, bugün de. Ancak arada bir fark var. Artık kimden nasıl geldiğini, hangi piyonların kullanıldığı biliyoruz. Dün olduğu gibi bugün de.

Yıllardır ülkemizin baş belası terör odakları ile uğraştığını biliyoruz. Bu alanda maddi ve manevi birçok değerlerimizi kaybettik. Birçok canlar uçup gitti. Birçok insan yaralandı. Terör örgütleri bazen şu isimle, bazen bu isimle ortaya çıktı. Kimisi sözde vatandaşlarını korumak istediler, kimisi din adına can aldı. Kimisi panik, korku yarattı.

Terör örgütlerinden birisi şüphesiz PKK’dır. Ancak bu terör örgütünün son dönemde yanı başımızdaki Yunanistan ve sözde müttefikimiz ABD’nin piyonu olduğu açık ve nettir. Asıl hedef ve amaç belli. Ortak hedef Türkiye’yi bölmektir. İstanbul Beyoğlu’ndaki hain saldırı ile bunun böyle olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Gerçek yüzler göründü.

Öfkemiz büyük, kinimiz büyük daha da büyük. Kimi kimseyi dinleme gibi bir lüksümüz kalmadı. Kuduz itlerin itlaf edilmesi zamanı gelmiştir. Saldırının faturası ağır olmalıdır. Dün yaşanan saldırıyla ilgili açıklama yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “ABD’nin taziye dileklerini kabul etmiyoruz” derken hain saldırıya verdiği işareti iyi okumak gerekir.

Öfkeyi nefreti gizlemenin, acıyı içimize gömmenin zamanı değil. Yapılanlar karşısında öfke ve nefret artık ayıp değil. Bakın 6 can şunun veya bunun değil Türk Milleti’nin cenazesidir!

Bakın bir süre önce rahmeti rahmana kavuşan Akdeniz Üniversitesi Felsefe Bölümü, Bilim Tarihi ve Felsefesi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Mehmet Fatih Doğrucan’ın 1 Şubat 2016 tarihinde attığı bir tweeti eşi Ayşe hoca dün tekrar paylaştı. Tam 6 yıl önce ve önceki gün yaşanan terör saldırısı sonrası olduğu gibi.

Fatih hoca, “Öncelikle şu konuda bir anlaşalım... TERÖR üzerinden HÜKÜMET değil DEVLET çökertilir. Devlet benimdir... Bizimdir. Önce devletine SAHİP çık” demiş paylaşımında. Yani önceki gün olduğu gibi!

Terörün gerçek yüzünü ortaya koymaya çalışmış hem de kanser illeti ile mücadele ederken. Yapılan terör saldırılarının canından aziz bildiği DEVLETİ’ni hedef aldığı adeta haykırmış Fatih hoca!

İşte Beyoğlu’ndaki saldırıyı şöyle bir düşünelim. DEVLETİN hedef alındığını bilelim. Yek vücut olalım ve Bakan Soylu’nun işaretine dikkat edelim. Artık tavrımızı da buna göre koyalım. Yoksa ortada ne DEVLET kalır ne de MİLLET.

Unutmadan, “Sınırımızda YPG/PYD olsa ne olur” diyen zihniyetin dün yakalanan terörist kadının anlattıklarından sonra bir kez daha politikasını gözden geçirmemi gerekmez mi?

GELİYOR GELMEKTE OLAN!

Antalya’da karavanların oluşturduğu ve yaşanacak faciaları günlerce yazdım çizdim ama bir yetkiliden çıt ses çıkmadı. Hafta sonunda bir karavan alevlere teslim oldu yine çıt yok. Konyaaltı Gürsu Mahallesi 313 sokak üzerinde Ali Erdoğan’a ait park halindeki karavan yandı. Erdoğan’ın evine çamaşır yıkamak için gittiği sırada yangın çıkmış!

Alevlere teslim olan karavanının içinde bulunan yeğeni Gamze Mos ise yaralı halde ölümden kurtulmuş. Bazı karavanlarda yangından etkilenip hasar görmüş. Şimdi bir bakalım manzaraya. Adamın evi var ama karavanda yaşıyor. Nerede? Sokakta. Bir kamp yeri falan değil. Herkesin bildiği sahile yaktın bir sokak!

Hadi yangından kendisi kurtulmuş ya yeğeninin canına bir şey gelseydi? Kim hesap verecekti? Allah’tan itfaiye zamanında müdahale etmişte alevler diğer karavanlara sıçramamış!

Beyler, yetkililer, etkililer; Allah aşkına bu karavan rezaletine ne zaman son ereceksiniz? Bakın bu yangın bir felaketin habercisi ve ucuz atlatılmıştır. Eğer önlem almazsanız olacaklar net olarak ortaya çıkmıştır.

Bir kez daha yazıyorum, “GELİYOR GLEMEKTE OLAN” yani felaket dört teker üzerinde sahili ve etrafındaki sokakları sarmış gidiyor. Demedi demeyin, önlem alınmazsa daha büyükleri kaçınılmaz olacaktır.