Kendilerini ‘ONURLU’ olarak addeden yönetimi ise göreve devam kararı almıştı. Onurlu olanlar başkanlarına dokunulduğu anda benim bildiğim top yekun istifa ederler! Ama istifa etmeyip bunu fırsata çevirdiler. Kimilerine gire Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’ın askeri kimilerine göre de ‘LEJYONERİ’ olanlardan Nuri Cengiz başkan olarak seçildi.

Tercih onların istediklerini yapabilirler ama asıl mesele bundan sonra başlıyor. Bu CHP İl Başkanlığı koltuğunda bir şey mi var anlamadım. Oraya her oturan esip gürlüyor, sağa sola tehditler savurup herkese gözdağı vermeye başlıyor. İşte yeni İl Başkanı Nuri Cengiz’de aynen böyle yaptı. Hem de sivil itaatsizlik mi dersiniz devlete başkaldırı mı dersiniz bilemem.

Cengiz sosyal medya hesabından, yeni uygulamaya koyulan ve polislerin görevlerini yaparken görüntü alınmasının yasaklanması kararına karşı çıktı. Hem de ne karşı çıkış.

Cengiz, “Beyanımdır! Polisin herhangi bir insana hukuka, insan onuruna aykırı davrandığını görürsem, bedeli ne olursa olsun kayıt altına alacağım, alınan kayıtları paylaşacağım ve adaletin tecelli etmesi için sonuna kadar çalışacağım” ifadeleri ile yeni testinin suyu ayaz olur misali ile esti gürledi.

Benim bildiğim bir siyasetçi, kararı eleştirebilir ama halkı kışkırtmaya yönelik bir açıklamada bulunamaz, bulunmamalı. Hele hele bir kanuna karşı başkaldırı niteliğinde hiç yapmamalı.

Demek ki bu koltukta bir şey var. Her oturan esiyor gürlüyor ama sonu hüsran oluyor.  Demem odur ki Nuri Cengiz’in sonu da tıpkı selefi gibi olacağa benziyor.

NEREDESİN ŞAHİN ABA?

Koronovirüs nedeniyle 17 günlük tam kapanma sürecinde küçük esnaf için özellikle bakkallar için Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Adlıhan Dere,  Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Çetin ile Vali Ersin Yazıcı başta olmak üzere bir dizi eylem planı yapıp kararlar aldı. Hıfzıssıhha Kurulu ulusal marketlere kısıtlama getirdi! Bir günde olsa uygulandı. Vatandaşlar büyük destek verdi, sosyal medyada yer yerinden oynadı. Dağdan taştan ses geldi.

Amma gelir görün ki bakkalı koruyacak olan Bakkallar Odası’ndan ‘TIK’ gelmedi. Oda Başkanı Şahin Aba’nın ne bir açıklamasını ne de sosyal medyada bir tepkisini göremedim, bakkalları koruyacak, onların derdini anlatacak. Yer yarıldı sanki yerin dibine girdi. Nereye gitti, ne yapıyor bilen yok. Varsa haber versin. Aklıma deli sorular geliyor! Acaba başkan bir dönem yaptığı gibi, yeniden hafiyeliğe soyunup orada burada AESOB Başkanı’nı mı takip ediyor?

ŞAFAK ATTI 14

Askerde iken çok saydım. Hele iş plakaya kadar düşünce içim kıpır kıpır olurdu. Hep aklıma ceza evlerinde yatan mahkumlar gelirdi. Çünkü bizim birliğin alt kısmı askeri ceza evi idi. Biz kısa süreyi zor geçiriyoruz da onlar nasıl dayanıyorlar diye. İşte bu şafak meselesi yıllar sonra koronavirüs illeti yüzünden gelip tekrar buldu bizi. Hoş yasaktan muafım ama yine de evde kalmayı tercih ettim. Onun için kapanmanın ne demek olduğunu iyi bilirim desem yalan olmaz, askerlik yapanlar ve ceza evinde yatanlar ne demek isteğimi iyi bilir. Sıkın dişinizi… Şunun şurasında 13 gün kaldı. Milyonlarca muafın olduğu bir yerde bu süre gelir geçer. Önemli olan şu illetten kurtulmaksa bir 17 gün daha yatarız. Yeter ki kurtulalım.

HERKES STRESE GİRİYOR

Son zamanlarda öyle veya böyle nedenlerden dolayı toplumun büyük bir kesimi stres altında. Kuş uçsa kanadından çıkan rüzgar dokunsan patlayacak saatli bomba gibiyiz. Tam bununla mücadele ederken Antalya, Kuş Gözlem Topluluğu üyesi Veteriner Hekim Gökçe Coşkun’den ilginç bir açıklama geldi. Flamingoları görüntüleyen Coşkun, bu kuşlara yakın uçurulan dronelerin, büyük strese yol açtığı uyarısında bulunmuş.

Yahu zaten evden çıkacak halimiz mi kalmış ki. Bizim kendi stresimiz kendimize yeter zaten. Bir de sen dron ile flamingoların stresini ortaya çıkarma. Yasaklansın olsun bitsin ve kuşcağızlar stresten kurtulsun. Bak biz toplum olarak stres atacak yer ararken sen bari kötü örnek olup adres gösterme. Maazallah eline dron alan stresini atmak için flamingo peşinde koşar.

Demedi deme.