MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin Adana ve Antalya Büyükşehir Belediye başkanlarıyla Adıyaman Belediye Başkanı yolsuzluk ve rüşvet operasyonları sonucunda yakayı ele vermişler, kirli çamaşırları da ortalığa dökülmüştür” dedi.
08.07.2025 - 11:24
YAYINLANMA09.07.2025 - 08:53
GÜNCELLEMEMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin TBMM’deki grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Terörsüz Türkiye konusuyla gündeme ilişkin konuşmalarına başlayan Bahçeli, CHP’li belediyelere yönelik yürütülen yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarına da değindi. “Uzun süredir dile getirdiğimiz temiz siyaset, temiz toplum ve temiz yönetim gayesi artık ertelenemez mecburiyet ve mükellefiyettir. Siyaset alanının aklanmaya ve arınmaya çok ciddi ihtiyacı vardır. Gördüğümüz kadarıyla mahalli yönetimlerde tuz kokmuştur. Emanet ziyan edilmiş, milletin irade ve güveni hiçe sayılmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi’nin yönetimi altında bulunan belediyelerin yolsuzluk ve rüşvet batağına saplanması demokrasi nimetinin millet emanetinin göz göre göre çeteleşmiş bir zihniyet eliyle çiğnenmesi bu partiyi neredeyse organize suç şebekesine çevirmiştir” dedi.
Bahçeli açıklamalarına, “Hepimizi hayrete düşüren herkese ‘Bu da mı olmuş dedirten’ gayri ahlaki ve gayri hukuki ilişkiler teker teker deşifre edilmektedir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin Adana ve Antalya Büyükşehir Belediye başkanlarıyla Adıyaman Belediye Başkanı yolsuzluk ve rüşvet operasyonları sonucunda yakayı ele vermişler, kirli çamaşırları da ortalığa dökülmüştür. 1990’lı yıllarda patlayan İSKİ skandalının katbekat büyüğü mevcut CHP yönetimini sarıp sarmalamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi bir hasta ağaç gibi ilkbaharın ve yazın bereketine rağmen ne filiz sürebilmekte ne de yaprak açabilmektedir. Bu partinin çarkı derin bir boşluğun içinde kuru bir gürültüyle dönmekten başka bir şeye yaramamaktadır” diye konuştu.
“Emanete sahip çıkmayanlar erdemden bahsetmemelidir” diyerek sözlerine devam eden Bahçeli, “Çalan çırpan, milletin kesesini, devletin kasasını boşaltan müflis ve müftis zihniyetlerin adalet ve hukuk sözleri neyse suya yazılan yazı da odur. Bunların siyaseti coşkun bir sele takılmış kupkuru tahta parçası gibidir. İçi alaca dışı karaca olanların ikbal hırsı gözlerini kör etmiştir. CHP’li belediye başkanlarının ve diğer faillerin üzerlerine atılı suçlamalar karşısında hesap vermesi kuşkusuz gerçek hukuk güvenliğinin ve hukuk üstünlüğünün sonucudur” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi’ne yönelik açıklamalarına devam eden Bahçeli şunları söyledi:
“Şunu da biliyor ve devamlı söylüyoruz; suçluluğu mahkeme kararıyla saptanıncaya kadar kimsenin suçlu sayılamayacağı Anayasa hükmüdür. Ayrıca masumiyet karinesi esastır. Adalet bir hakkın haklıya iadesidir. Hz. Mevlana’nın dediği üzere; ağaca su vermek adalet, dikene su vermek zulümdür. Adalet bir nimeti yerine koymak zulüm ise yerinden söküp atmaktır. Cumhuriyet Halk Partisi ağaca su vermişse kaygı ve korku duymasına gerek yoktur. Ancak dikene su vermişse bunun bedelini sonuna kadar ödemelidir.”
İtirafçıların yine CHP maskesi takanlar olduğunu söyleyen Bahçeli, “İddianameler süratle hazırlanmalı, kovuşturmalar etkin şekilde, en kısa sürede tamamlanmalıdır. Savcılara güvenimiz tamdır ve gece gündüz çalıştıkları bellidir. Tavı kaçan yargı süreçlerinin siyasi kutuplaşmayı beslemesi muhtemel akıbettir. Yargı süreçlerin uzaması sakıncalıdır ve gerek yoktur. Adli yılın başlaması ile Bu ağır yükü ülkemizin gündeminden çekip çıkaralım. Duruşmaların canlı yayınlanmasını talep etmişti muhalefet. Biz de bu beklentinin makul ve meşru şekilde değerlendirilmesini bekliyoruz. Suçlamaların odağındaki şahıslar Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu unutmamalıdır. Türkiye tarihi sürecin tam ortasındadır” diye belirtti.
Bahçeli Özgür Özel’in ‘Sokağa davet edeceğim günü ben bilirim, Mısır'daki meydanı izlediğiniz gibi izlersiniz’ sözlerini hatırlatarak, “Özgür Özel, ölçüyü kaçırdığını görüyorum. Sokakta gezebilirsin, germeye gerek yok. Önüne geçen yok, haydi buyur sokak sokak gez de görelim, boyunun ölçüsünü alalım. Bu sokak merakı seni suça iterse karşında Türkiye Cumhuriyetini bulursun, milleti bulursun. Mısır örneği vermesi densizlik ve gaflettir. Hakkında başlatılan soruşturma isabetlidir. Hayırdır Özgür Bey, darbe mi düşünüyorsun? Sandık ve demokrasiyle yapamadığını silahların gölgesinde mi planlıyorsun? Bu dil bozuk ve buhranlı bir dildir. Bu kafa yapısı antidemokratiktir. Tutuklananlarla ilgili esir tanımı kullanması aymazlık ve ayıptır. DEM'in Türkiye partisi olma çabası memnuniyet vericidir. CHP'nin ise rayından çıkması düşündürücüdür. CHP'nin yanında yöresinde sıraya giren partilerin yönetici ve vekillerinin iktidara, insan onuruna saldırmaları ifade ve düşünce özgürlüğü ile nasıl ifade edilecektir. Malum TV'lerde, sağda solda sabah akşam fütursuzca konuşanların güvencesi nedir. Rüşvet ile mücadele konuşulurken bu kenelere neden göz yumuluyor. Fitne yayan muhaliflere katlanmak zorunda mıyız. Bunlar siyaset değil düşmanlık yapıyor. Gündelik polemiklerin, sürekli şaibe içeren beyanların, azgınlaşan parti ihtirasların ülkemizde ne var ne yok yutmasına müsaade edemeyiz” diye kaydetti.
HABER MERKEZİ
BİR CEVAP YAZ
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir