Böcek hanedanlığı ‘çöküş’ döneminde

Konyaaltı Belediye Başkanlığı döneminde kendisine ait düşük değerli bir araziyi, belediyeye ait yüksek inşaat hakkına sahip kıymetli arsa ile takas ettiren Böcek’in, bu işlemle 22 dairelik fazladan inşaat hakkı elde ettiği ve yaklaşık 20 milyon TL rant sağladığı iddiası yeniden gündem oldu

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek hakkında yürütülen rüşvet soruşturması sürerken, geçmişte üzeri örtülen ağır iddialar bir kez daha gündeme taşındı. Dolmuşçuluk yaparak siyasete adım atan Muhittin Böcek, önce Konyaaltı Belediye Başkanlığı, ardından Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna yükseldi. Antalya siyasetine direksiyon sallayarak başlayan Muhittin Böcek’in yükselişi, bugün yolsuzluk ve rant iddialarıyla gündemin ilk sırasına oturdu.

Konyaaltı Belediye Başkanlığı döneminde kendisine ait düşük değerli bir araziyi, belediyeye ait yüksek inşaat hakkına sahip kıymetli arsa ile takas ettiren Böcek’in, bu işlemle 22 dairelik fazladan inşaat hakkı elde ettiği ve yaklaşık 20 milyon TL rant sağladığı skandalı yeniden tartışma konusu oldu.

DEĞİŞ-TOKUŞ OYUNUYLA İMAR SALTANATI

Siyasi rakiplerinin “Mal beyanını açıkla” çağrılarına ısrarla yanıt vermeyen Böcek’in o yıllarda neden suskun kaldığı da bu olayla birlikte netleşmiş oldu. Kamu arazisiyle şahsi servet inşa eden Böcek’in bu skandalı, “Ben Bu Şehre Aşığım” adlı kitabında kullandığı “bana ikramiye çıktı” ifadesiyle birlikte yıllar sonra yeniden tartışma konusu haline geldi. İddiaya göre 2014 yılına gelindiğinde, CHP’li Böcek’in başında olduğu Konyaaltı Belediyesi, Uncalı Mahallesi’nde yer alan 20055 ada 2 parseldeki 150 metrekarelik belediye arazisini, imar planında oynama yaparak, Böcek’in ve kardeşlerinin üzerine geçirdi. Bu arazi, 1.20 emsalli, yani 38 daire yapılabilecek değerdeydi.

"RANTLA" YÜKSELEN ATA KONAKLARI MUAMMASI

Buna karşılık, Böcek’in kendisine ve ailesine ait olan 0.80 emsalli, daha düşük yoğunluklu ve 2 kilometre uzaklıktaki Uncalı Mezarlığı yanındaki değersiz 3 ayrı parsel, belediyeye devredildi. Belediyeye “geçmiş olsun” niteliğindeki bu takas sonucunda Böcek ve ailesi, merkezi konumdaki bir arsanın tüm inşaat hakkını kendi üzerine aldı. Skandalın ardından, 38 daireden oluşan “Ata Konakları” adlı lüks site, Böcek ailesinin kontrolündeki bu arsa üzerinde inşa edildi. 22 dairelik ekstra hak, yaklaşık 20 milyon TL’lik fazladan kazanç anlamına geliyordu. İnşaat hakkı, yoğunluk, kat sayısı gibi planlama kurallarının nasıl bu kadar esnetildiği ise hala yanıt bulmuş değil.

“İMAR RANTI” MASALINA PİYANGO KILIFI

O dönemde siyasi rakiplerinin tüm çağrılarına rağmen mal varlığını kamuoyuyla paylaşmayan Böcek, sadece "İçişleri Bakanlığı’nda kapalı zarfta" diyerek geçiştirmişti.  Muhittin Böcek’in servetini açıklarken yıllar sonra yazdığı kitabında kullandığı ifadeler ise kamuoyunda alay konusu olmuştu. “Önce babama bankadan ikramiye çıktı. Sonra bana da piyangodan çıktı. Büyük paraydı” diyen Böcek’in zenginliğini kamu kaynağı değil, piyango ve şansa bağlaması, özellikle 20 milyonluk imar rantı ortaya çıktıktan sonra daha fazla tartışıldı.

BAŞKAN BÖCEK VE AİLESİNE GÖZALTI ŞOKU

Konyaaltı döneminde imar rantı iddialarıyla gündeme gelen Böcek ailesi, bugün de Antalya Büyükşehir Belediyesi’ndeki rüşvet soruşturmasının merkezi haline gelmiş durumda. Emniyetin gerçekleştirdiği büyük operasyonla Başkan Böcek, oğlu Gökhan Böcek ve eski gelini Zeynep Kerimoğlu hakkında gözaltı işlemi başlatıldı. Belediye binasında ve Başkan’ın evinde saatlerce süren aramalar yapıldı. Gözaltına alınanlar emniyete götürülürken, Muhittin Böcek rüşvet ve görevi kötüyü kullanmak suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Eski gelin Kerimoğlu serbest bırakılırken, Gökhan Böcek’in halen yurt dışında olduğu bildirildi.

KARA KUTUNUN İÇİNDEKİ RÜŞVET GERÇEĞİ

Rüşvet çarkının merkezindeki iş insanı Yusuf Yadoğlu’nun ifadeleri ve MASAK raporları, 2024 yerel seçimlerinden önce Böcek ailesinin rüşvet talebinde bulunduğunu belgeledi. Oğul Gökhan Böcek’in İstanbul’daki bir ofiste Yadoğlu’ndan seçim kampanyası için 25 milyon TL talep ettiği, bu tutarın bir kısmının “araç giydirme hizmeti” adı altında kesilen sahte faturalarla karşılandığı ortaya çıktı. 8,5 milyon TL’lik bu fatura MASAK, HTS ve banka verileriyle tespit edildi.

Rüşvet zincirinin ikinci halkasında ise, eski gelin Zeynep Kerimoğlu için Yusuf Yadoğlu üzerinden 30 milyon TL’ye lüks bir konut satın alındı. Üç taksitte ve şirketler arası para transferleriyle yapılan bu işlem, kayıtlarıyla birlikte dosyaya girdi.