Başlığa bakıp ‘Antalyaspor-Göztepe’ maçını yorumlayacağımı zannederseniz yanılırsınız.

Antalya’da esnaf temsilcileri tarafından dillendirilen ve medya tarafından gündeme taşınan ulusal zincir marketlerin kısıtlama günlerinde gıda ve temel ihtiyaç maddesi harici malzeme satışının engellenmesi konusu vardı.

Lider TV’de konuk ettiğimiz Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Adlıhan Dere ile Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Çetin’de konuyu gündeme getirdi, ısrarla karar alınmasını istedi.

Binlerce esnafa müjdeli haberi önce İl Hıfzıssıhha Kurulu karar alarak vermişti. Yasak bir gün sürdü.  Kim ne olduğunu anlayamadı.

Tıpkı 2018’de Vali Münir Karaloğlu’nun AVM’lerin Ramazan ve Kurban Bayramının 1. günü kapalı olacağına dair kararı gibi.

Esnafın sevinci kursağında kaldı. Maçı yöneten hakem VAR’a bile gidemeden maçın sonucuna etki edildi. Karar bir gecede değişti. Hünerli eller dokunup düdüğü çalarak maçı bitirdi.

Bu kez de tribünlerden esnafın sesi  “yeter artık” diye ATSO Başkanı Çetin ve AESOB Başkanı Dere tarafından yükseltildi.

Hal böyle olunca bu maçın burada bitmeyeceği ortaya çıktı. Çünkü esnaf sesini yükseltti, kesmekte zor gibi görünüyor.

YAKIŞMADI BAŞKAN

Antalyalı esnafın ulusal zincir marketlerle mücadelesi devam ederken bu mücadeleye siyasilerden de destek bekleniyordu.

Esnaf temsilcileri, mübarek ayda ‘gıda paketi yardımlarını ve yardım çeklerini üç harfliler yerine küçük esnaftan alın” çağrısı yapmıştı.

Ancak bu ses duymazdan gelinmiş. MHP Muratpaşa İlçe Başkanı Talu Bilgili ve ekibi üç harfli bir marketten yardım çeki alarak ihtiyaç sahiplerine dağıtmış.

Allah kabul etsin ama keşke kendi esnafından alsaydın da bu zor günde onlara da destek vermiş olsaydın başkan.

Olmadı başkan, yakışmadı sana ve ekibine. İnan çarşıya pazara çıkınca bunun hesabını esnafa nasıl verirsin bilemem.

BÖCEK SESİMİZİ DUYDU

Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e, geçen yıl başlattığı ASAT’taki ‘Askıda fatura kampanyası ne oldu?’ diye sormuştum.

Böcek, sosyal medya hesabından kampanyanın giderek büyüdüğünü belirtip hayırseverleri yardıma çağırdı.

Çağırdı çağırmasına ama verdiği internet sitesi adresine ulaşmak uzunca süre mümkün olmadı. Sonra apar topar müdahale ettiler.

Sesimizi duyup çağrı yaptı Başkan Böcek, o bile yeter.

BAYRAMI GÖSTERMEDİLER

Arkadaşlar sosyal demokrat ya, işçi hakkını en iyi savununlar onlar ya, emekçinin hakkını yemezler ya…..ya ya ya ya ya…

Lafla peynir gemisi yürümüyormuş sosyal demokrat arkadaşlar.

Malum, Antalya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım A.Ş.’de vatmanlar dahil AntRay’da çalışanları kapsayan toplu iş sözleşmesi yapılamadı ve grev kararı alındı.

Tam bu tartışılırken, işçiye baskılar devam ederken 1 Mayıs İşçi Bayramı’ndan bir gün önce acil bir karar alındı ve 280 işçi 17 Mayıs’a kadar ücretsiz izne çıkartıldı.

Hani işçi hakkını savunuyordunuz? Ne oldu birden bire?

Onca insana bayramı zehir ettiniz ya. Ne diyeyim size. Ne de olsa ‘Biz birlikte yaparız” değil mi?

HERKES AYRICALIK İSTİYOR

Koronavirüs illetinden kurtulmak için devlet 17 Mayıs’a kadar ‘Tam kapanma’ ilan etti.

Ama ardından kimse kapanmadı aksine yurdun dört bir yanına yayıldı.

Herkes pandeminin bitmesini istiyor (muş) gibi görünüyor! Ama maalesef öyle değil.

Herkes dışarıya çıkmak için ayrıcalık istiyor. Kimi çiftçi, kimi inşaatçı, kimi fırıncı kimi turizmci…

Binlerce kişiye izin belgesi verildi.

Ha birde bizim basın dünyası var ya yasaktan muafız ya.

Yok öyle değilmiş.

Cebimizde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın verdiği basın kartı var. Üzerinde barkot var, bastın mı ne olduğunu görürsün.

Ama öyle değilmiş. İlla görev belgesi alınacakmış. Alalım dedik ama güzergah isteniyor. Nasıl yani? Tek tek yapacağımız işleri mi yazacağız?

Kafam karışık kafalar karışık. Çünkü ben emekliyim ama gazetede sözleşmeli çalışıyorum. Çaycıya çorbaya izin var bana yok. Niye cebimde basın kartı var ama beş para etmez.

Güler misin ağlar mısın.

Neyse konumuza dönelim.

İzin verilen çok olunca yasağın ilk günü caddelerdeki trafik akışı beni korkuttu. Zaten Antalya trafiği normalde bile keşme keş.

Daha birkaç gün öncesine kadar denetim yok diyen bizler bu kez polisin yaptığı denetimden şikayet eder olduk, “Trafik tıkandı” diye.

Eeee adama sormazlar mı, “Senin ne işin var o zaman sokakta” diye.

Ne kapanma ama! Değil mi?