Uzunca bir süredir koronavirüs illeti ile mücadele ediyoruz.
Başta kahraman sağlık çalışanları olsun, devletimiz olsun büyük bir özveri ile bu hastalıktan kurtulmak için canla başla uğraştılar.
Hepimiz bu sürecin zorluğunu çektik.
Kimi zaman etrafımızdaki birine hastalık bulaştı kimi zaman da bir yakınımızı bu virüsten dolayı kaybettik.
Maskelere bağımlı, dezenfektana muhtaç olduk.
Temizliğimize her zamankinden iki kat daha özen gösterdik.
İhtiyaçlarımızı sağlığımız için erteledik.
Günlük yaşantımızdan, aktivitelerimizden kendimiz ve çevremizdekilerin sağlığı için vazgeçtik.
***
Öyle zor bir dönem yaşadık ki adeta bir savaş verdik.
İnsanlar arasındaki bir savaş değildi bu
Virüsle insan arasındaki bir savaştı.
Doğa insanlıktan bir şekilde öcünü mü aldı acaba?
Böyle bir savaşın sonunda tam anlamıyla galip geldik diyebilir miyiz?
Bence öyle bir ihtimal daha gerçekleşmedi.
Virüsle mücadelede epeyce bir yol kat ettik.
Lakin daha önümüzde savaşı kazanmamız için uzun bir yol daha var.
***
Bu savaşa karşı en büyük silahımız, beynimiz oldu.
Bilim insanlarımızın uzun uğraşları sonucu virüse karşı bir silahımız oldu!
Neydi peki bu silah?
Tabi ki aşı…
Virüs ortaya çıktığı ilk günlerde bu işin sadece aşılanma ile son bulacağı söylenmişti.
Ama şöyle de bir gerçeğin altını çizmişlerdi;
Aşı içi zaman gerek!
En az 2 yıl içinde aşının bulunacağı ve kullanılabileceği söyleniyordu.
Bunun üzerine tüm insanlık büyük bir hayal kırıklığına uğramıştı.
İki yıl demek çok uzunca bir süre demekti.
Neyse ki bilim insanlarımız, bu süreci en aza indirmeyi başardı.
Virüsün daha ilk yılı dolmadan aşı çalışmalarında yol alındığının haberleri geldi.
***
Tüm dünya aşının etrafında kenetlendi.
İlk günler aşıya karşıt olanlar olsa da daha sonra onlarda aşının tek çözüm olduğunun farkına vardılar.
Ve virüsle mücadelede aşılanmanın ne kadar önemli olduğunu anladılar.
Bu yorucu savaşın 2’nci yılının ortalarına varmadan aşılanmaya başladık.
Tüm dünya aşılama çalışmalarına hız verdi.
Ülkemiz aşılanmanın ilk başlarında bu süreci iyi yönetemese de bugün gelinen noktada biz de aşılama çalışmalarına hız verdik.
Vatandaşlarımız insan haklarının en önemlilerinden olan sağlık hakkında faydalanarak, ücretsiz bir şekilde aşılarını olmaya başladı.
Ve geçtiğimiz günlerde aşılama çalışmaları 18 yaşına kadar indi.
***
Aşılanmanın hız kazanması ile birlikte kısıtlamalarda kaldırılmaya başlandı.
Kısıtlamalı son hafta sonumuzu geride bıraktık.
1 Temmuz itibariyle ise tamamen özgürlüğümüze kavuşacağız.
Umarım savaşı kazandık diye kendimizi koy vermeyiz.
Umarım virüs yine kötü bir yanını daha gösterip tekrar bize hayatı zindan etmez.
Umarım insanlarımız bu yaşadıklarımızı asla unutmaz ve hijyen tedbirlerine uymaya devam eder.
