Son dönemlerde yaşanan olaylar ve gelişmeler nedeniyle tahammülsüz bir toplum olduk çıktık. Önümüzü gelene saldırıyor, iyi bir şey olsa bile olumsuz bakıp saydırıyoruz. Yani kalp kırmakta, can yakmak için bahane arıyoruz. Eleştirme ve tartışma kültürünü bir türlü beceremedik gitti.

Küçük bir konunun sonunu cinayetle bile bitirebiliyoruz.  Şimdi niye böyle bir cümlelerle yazıma giriş yaptığımı son iki günde Antalya’da yaşanan 3 olay ile anlatacağım. Sonra da yorumu size bırakacağım.

PROTOKOL GEREĞİDİR

Efendim malumunuz Antalya’da, Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci Zirvesi ile Antalya Diplomasi Forumu dün itibarıyla başladı. Birçok devlet adamı ve dışişleri bakanları ile politikacılar şehrimize geldi. Türkiye’nin ne kadar önemli bir ülke Antalya’nın da bir o kadar önemli şehir olduğu yapılan bu iki zirve ile tescillendi.

İşte bu zirve için ev sahibi konumundaki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki gece yarısı Azerbaycan’dan Antalya’ya geldi. Devlet adamları bir şehre geldiği zaman o kentin üst düzey yöneticileri gelenek olarak havaalanında karşılama törenine katılır.

Tıpkı önceki gece saat 01.45’te Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in yaptığı gibi. Sayın Böcek, bu karşılamayı sosyal medya hesabından bir fotoğraf ve “Şehrimizde gerçekleşecek Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci Zirvesi ile Antalya Diplomasi Forumu için Antalya'ya gelen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı havalimanında karşıladık” cümleleri ile paylaştı.

Buraya kadar her şey normal. Dedim ya devlet adamlığı ve yöneticilik sorumluluğu bunu gerektirir. Ancak CHP’liler eski Büyükşehir Başkanı Mustafa Akaydın’ın inadı yüzünden yıllarca karşılamalara gitmediğinden böyle bir duruma alışkın değiller. Hal böyle olunca “Sen misin karşılamaya giden” misali Böcek’e saldırıya geçmişler.

Yapılan paylaşımın altına gelen yorumlardan bir kaçını paylaşacağım. Yorumu da size kalacak.

“Hüseyin Gazi: Sayın başkan bu ayın 15 gibi akepeye geçeceğiniz konuşuluyordu. Sanırım transferde az bi rötar oldu. @degirmi_birsen: Benim oyumla başkan seçilip akp ye geçme hakkını kim veriyor. Böyle bir şey yaparsa hastalığında ettiğim tüm dualar haram olsun. @ismail16_61: Başkanım çok yanlış bir yoldasınız ve yol hiç güzel değil. Serkan Can:

İyi halt yedin. Yetkin Kara: Sayın Böcek en basit anlatımıyla  görevinin gereğini yapmıştır, buradan bir transfer  söylemi çıkarmak iyi niyeti, vefayı görmezden gelmek olur. Oğuzhan Levent Özkan: Devlet terbiyesi böyle olmalı.” Daha neler neler.

İşte böyle. Kimi saldırıyor, kimi de olması gerektiğini anlatıyor. Ama gördüğünüz gibi tahammülsüzlük almış başına gidiyor.

BİRAZ SAYGI GEREKLİ

Dün Lider Gazete’nin manşetinde “İNATÇI ŞOFÖR ‘PES’ DEDİRTTİ!” başlıklı bir haber vardı. Özel bir hastanede hemşire olarak görev yapan Fatma Tosun’un halk otobüsünden yaşadığı ve hak etmediği bir davranışı anlatıyordu. Sağından solundan okudum haberi. Hakikaten yapılana bir anlam veremedim.

Kadıncağızın kartı yetersiz bakiye gösteriyor, eşi yükleme yapıyor ama tahammülsüz o şoför hemşireyi otobüsten indiriyor.  Bu arada yunus timleri olaya müdahale ediyor ama şoför ikna olmuyor. Diğer yolcuları otobüsten salmıyor. Demek ki sağlıkçılar için “İyi ki varsınız’ söylemleri laf ve yalanmış!

Hemşire Fatma Tosun, karşılaştığı çirkin muameleyi, “Ruhum çekildi” diye yorumlarken harbiden bende haberi okurken ruhum çekildi.  Ve devreye Sağlık Sen Antalya Şube Başkanı Sinan Kuluöztürk giriyor. Kuluöztürk’te tıpkı benim düşündüğüm gibi şoförün sertifikasının iptalini istiyor. Ben ileri gidiyorum ve otobüs sahibine de ceza verilmesi gerektiğine inanıyorum. Belki tahammüllü insanları o direksiyona oturtur diye.

ERKEKLİK ÖLÇÜTÜNE BAK

Dün gece Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Bülent Ecevit Bulvarı, Çağlayan Mahallesi'nde yaşanan bir olay. Halil İbrahim Dörtkardeş, otomobilini park ederken laf atıp tartıştığı Erkan Şahin'i, asansörle evine çıkmak üzereyken “Erkeksen dışarıya gel" diye çağırarak bıçakladı. Şahin yaşamını yitirdi.

Şu işe erkeklik ölçütüne bakar mısınız? Gencecik bir can gidiyor, fındık kabuğunu doldurmayacak bir konudan. Neresinden baksan tahammülsüzlük. Ne kadar haklı olursan ol. İllaki cinayetle mi bitmeli tartışma. Bu mu sorun çözme modelimiz.

Hay Allah’ım sen akıl ver bu insanlara.