Yaklaşık 3 yıldır hayatımızda olan koronavirüs gibi bir bela ile günlerimizi geçiriyoruz.
İlk çıktığı günden beri hayatımızı ıstıraba çeviren bu illet virüs, hayatımızdan birçok şeyi alıp götürdü.
Kiminin en sevdiği yakınını, kiminin hayallerini kiminin ise umutlarını…
Bununla birlikte tüm bireyler büyük bir buhrana girdi.
Yaşanmışlıklar unutuldu, yaşanacaklar ise yaşanamamaya başladı.
Evlere kapanıldı!
***
Bu süreçte herkesi sadece hayatta kalma telaşı sardı.
Çok zor bir dönem geçirdik.
Üstesinden geldik mi?
Evet, bilim insanlarımız sayesinde üstesinden geldik.
Bunu gayet güzel başardık.
Aşılama çalışmaları tüm dünyada büyük bir hızla ilerledi.
Şu an bu aşılama çalışmaları ile koronavirüsün etkisinden kurtulmaya çok yaklaştık.
***
Önümüzdeki süreç bizlere neleri gösterir bilemeyiz ama bir süre rahat bir nefes almaya ihtiyacımız vardı. Hiç olmazsa bu yaz biraz daha rahat yaşayacağız.
Kısıtlamaların kalkması ile birlikte önümüzdeki yaz diğer yazlardan çok farklı olacak.
Koronavirüsten sonra ilk kez tam anlamıyla bir serbestlik içerisine gireceğiz.
İnsanlar böyle bir şeye hazır mı peki?
Aslında zihniyet olarak hazır gibiyiz ama bu seferde karşımıza çok önemli bir engel çıkıyor.
Rusya – Ukrayna savaşının boy göstermesi ile zaten pandemide ekonomik çıkmaza giren ülkeler, savaşla birlikte iyice ekonomik bir buhrana sürüklendi.
Bunu en çok hisseden ülke ise hem coğrafi yakınlıktan dolayı hem de enflasyonun son yıllardaki olumsuz seyrinden dolayı Türkiye oldu.
Ekonomik durumlar oldukça sıkıntılı…
Geçen gün tanıştığımız bir otel işletmecisi durumu şöyle özetledi;
Normalde yaz sezonunda 2-3 defa otele konaklamaya gelen tatilcilerin, ekonomik buhrandan dolayı bunu 1’e düşürdüklerini söyledi.
Neden diye sorduğum zaman ise daha önce konaklama için 2-3 seferlik yapılan rezervasyonların müşterilerin beyanı üzerine, ekonomik olarak bütçelerinin yetersiz olmasından dolayı rezervasyon sayılarını azalttıklarını veya hiç tatil yapmayacaklarını belirttiklerini ifade etti.
Hal böyle olunca müdavim tatilciler bile tatil yapmak için bütçe ayıramıyorlar.
Otellerde durum böyle olunca ya imkanlarını kısıyor ya da konaklama ücretlerini artıyor.
Durum buraya geldiğinden dolayı ise fiyatları gören tatilciler, çekimser bir yaklaşımda bulunuyorlar.
SON SÖZ
Her halükarda insanımızın biraz rahatlamaya, derin bir nefes almaya ihtiyacı var.
Bir şekilde bu yazı kendinize ayırmaya, güzel bir vakit geçirmeye çalışın derim.
Bütün sıkıntılar kafamızı tırmalasa bile sizin de umudunuzu yeşertmeye ihtiyacınız var.
Hoşça kalın…
