Bugün farklı bir konuya bakalım..

Aslında 1957’lerde dillendirilen, ama son yıllarda sıkça duymaya başladığımız TRANSHÜMANİZM’in, “dünyanın en tehlikeli fikri” olduğunu söylesem..

Yani; teknolojiyle birlikte insanların YENİ ve YAPAY BİR İNSAN yapılacağını, “iç dünyası tahrip edilen insanın bedenin de tehlikede olduğunu” belirtsem..

Konu dikkatinizi çeker mi?

Bence çekmeli..

Çünkü, sizi GÜNLÜK SIKINTILARLA boğuşma noktasına getirip düşünmenizi engelleyenlerin PLANI bu işte..

Ya büyük resme bakıp kendinizi buna göre konumlandıracaksınız ya da artık SİZ, SİZ OLMAKTAN ÇIKACAKSINIZ..

…

Kırklareli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Dağ diyor ki;

“TRANSHÜMANİST HAREKET, teknolojik gelişme sürecinde insanlığı YENİ BİR İNSAN haline sokacağını savunur.. Yapay müdahalelerle doğası değişen biyolojik insan türleri, süper akıllı karar verici makinelerle yer değiştirecek..”

YAPAY ZEKA konusunda son yıllarda yapılan çalışmalar öylesine ilginç bir noktaya geldi ki..

Bugüne kadar iç dünyası tahrip edilen insanın, artık bedeni de tehlikede..

HÜMANİZM, insanın doğa ve tanrı karşısındaki konumunu belirler..

TRANSHÜMANİZM ise, kendisini Tanrı yerine koyarak insanın doğasını değiştirme amacındadır..

…

TRANSHÜMANİZM’in iddiası şudur..

Modern bilim ve teknolojinin gücüyle;

1- Ölümsüzlük veya hayatın uzaması sağlanabilir..

2- Kutsal inancı boşverin, İNANÇ insani çabalarla da başarılabilir..

3- İnsanın acı çekme, hastalık, yaşlanma ve ölüm gibi sınırlarının üstesinden gelinebilir..

4- İnsanın zihinsel ve fiziksel görünümleri geliştirilebilir/değiştirilebilir..

Kulağa hoş geliyor değil mi?

Peki bu teknolojik evrimin, YAPAY ZEKA çalışmalarının arka planında ne var?

İşte ASIL TEHLİKE burada..

Biyokimyasal tıp teknolojisiyle İNSAN genetiği değiştirilerek, ROBOT VEYA ANDROİDLER inşa etmeyi amaçlıyorlar..

Sonuçta ne olur?

Kendi bedenini aşan biyonik adamlara yerini bırakan İNSAN, gittikçe gerçeğinden uzaklaşıp MODERN BİR ROBOT/KÖLE hale gelir..

Yani; İNSANLIK “organik” süreçten “mekanik” sürece taşınır..

…

İnsanlığın önündeki tehdit ve tehlike özetle bu..

Üst akıl bunları yapmaya çalışırken, ülkemizdeki akademisyenlerin de bu konulara daha çok kafa yorması gerekmez mi?

Siyasilerin ARKA BAHÇESİ olmayı ve çıkar peşinde koşmayı bırakabilirlerse, bunu yapabilirler elbet..

Neyse..

Bunları bilin ve günlük siyasi/ekonomik kavgalarla uğraşmak yerine biraz da BU PLANA KARŞI ne yapacağınızı düşünün biraz..

………………………

GONG

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener..

“HDP binasında APO posterinin bulunmasına şaşıranlara” şaşırmış..

“APO/PKK ile HDP etle tırnak gibidir.. Bunda şaşacak ne var” demeye getirmiş yani..

O zaman soralım;

“Bunu bile bile Demirtaş’a özgürlük istiyor, seçimlerde ve Anayasa çalışmalarında HDP ile işbirliği yapıyorsunuz, NEDEN?”

…………………….

KÖYLÜ KURNAZI BAYAR..

CHP Antalya İl Başkanı Nusret Bayar, HİNLİK yapmaya devam etmiş..

Bir ilköğretim müdürünün, “devlet adamlığı”yla ilgili sosyal medyadan İsmet İnönü’ye yaptığı bir eleştiriyi SALDIRI olarak niteliyor..

Ensar Vakfı Başkanı da Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı görevine getirilmiş, ona da isyan ediyor..

Vay efendim vay..

Bu yapılanlar, “liyakatın yok sayılması”ymış ve “ülkemizin geleceğine ihanet”miş..

NE ALAKA, bunu pek anlayamadım..

Ama bunu söyleyen Bayar dahil CHP’liler, ekürileri İP ve HDP’yle birlikte MİLLETİN SEÇTİĞİ Cumhurbaşkanı’na HER GÜN resmen saldırıyor..

“Ciddiyetsiz” ifadesi, ettikleri hakaretlerin yanında İLTİFAT olur..

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yapılan hakaret ve saldırılar “ülkeye ihanet” değil mi?

İHANET olması için eleştirilen kişinin ille de CHP’li mi olması gerekiyor?

…

LİYAKAT konusunda ise, CHP’nin anlayışını bir-iki gün önce yazmıştım, tekrar edelim..

Canlı yayında sunucu CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’a, “CHP iktidarında işe alımlarda liyakate mi bakacaksınız, partili olmasına mı” diye soruyor..

Cevap: “Liyakate dayalı bir çalışma uygulayacağız, ama tabii ki CHP’liler öncelikli olacak..”

Demek ki neymiş?

Milli Eğitim’e atanan kişi CHP’li olsa LİYAKATLİ olacak ve ülkemizin geleceğine ihanet olmayacak..

Bayar aslında burada ALGI yapıyor..

CHP’deki TACİZİ, TECAVÜZÜ örtmek için..

Ensar Vakfı Başkanı ile CEZASINI KAT KAT çeken Vakıf’taki bir sapığı çağrıştırıp, Ak Parti’ye vurmaya çalışıyor..

Aklı sıra “köylü kurnazlığı” yapıyor..

Biz, “bu ülke hepimizin, gelin birlik olalım” diye yırtınıyoruz, onlar hala ayrıştırma/kutuplaştırma peşinde koşuyor..

Ne diyeyim, Allah herkese LAYIĞINI versin..

……………………..

TRAFİK

Kural tanımayan kişi, ölüme koşmaktır işi..