19.04.2025 - 09:00
YAYINLANMA25.04.2025 - 20:53
GÜNCELLEMEİnsan ilişkilerinde ince bir çizgi var: samimiyet ve sınır ihlali çizgisi. Ne zaman birine sıcak davransan kısa sürede o samimiyet sahipleniliyor. Sınırlarını hatırlatmaya kalktığında ise ya kırıcı ve soğuk ya da despot ilan ediliyorsun. Ne yazık ki bazı insanlar, nezaketi zayıflık; yakınlığı da serbest geçiş hakkı zannediyor.
Birine güler yüz gösteriyorsun, yardım ediyorsun, içten bir sohbet kuruyorsun. Bir de bakmışsın; özel alanına girmiş, haddini aşmış, sana kendini borçlu hissettirmeye başlamış. İşte o an, geri çekiliyorsun. Çünkü samimiyet, kontrolsüzce büyüdüğünde insanı boğuyor. Sınır çizersin ama bu kez de “değiştin”, “donuksun”, “despotsun” denir. Kimse “belki de ben haddimi aştım” demez. Oysa suç, hep seni koruyan o çizgidedir.
Oysa insanın en temel hakkıdır sınır çizmek. Bu bir kibir ya da sevgisizlik değil, aksine kendine ve karşındakine duyulan saygının göstergesidir. Sürekli ne kadar birilerine ya da bir şeye ne kadar iyi olduğunu ispatlamak zorunda değilsin. Her sıcak tavır, sınırsızlık anlamına gelmediği gibi karşısındakine bunu ihlal etme hakkı da vermez. Ve mesafeli olmak, "donuk" olduğun anlamına gelmez.
Toplum olarak en büyük eksiklerimizden biri, duygusal dengeyi ve sınırları anlayamamak. Ya fazlayız ya eksik. Ortası yok. Birini tanımadan kardeş ilan ediyor, sonra iki gün mesafe koyunca da düşman belleyebiliyoruz.
Kısacası; herkesle iyi geçinmek mümkün değil. Ve herkesin seni anlamasını beklemek de. Ama kendini anlayıp koruyabilmek, bu hayatta gerçekten ihtiyaç duyduğumuz bir şey...
11.05.2025 - 08:53
10.05.2025 - 09:15
04.05.2025 - 09:29
03.05.2025 - 09:21
20.04.2025 - 09:00
13.04.2025 - 09:00
11.04.2025 - 09:00
06.04.2025 - 09:00
05.04.2025 - 09:00
30.03.2025 - 09:00
28.03.2025 - 09:00
22.03.2025 - 09:00
21.03.2025 - 09:00
15.03.2025 - 09:00
14.03.2025 - 09:00
08.03.2025 - 09:00
08.03.2025 - 09:00
BİR CEVAP YAZ
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir