Sevgili okurlar, turizmin başkenti Antalya’mızın, Kaş’tan Gazipaşa’ya kadar olan sahil bandında, çoğu 5 yıldızlı olmak üzere binlerce turistik tesis var.
Tatile gelen turistlerin çoğu akşama kadar kaldıkları otelden dışarıya çıkmazlar.
Denize girerler, eğlenirler. Akşam olduğunda ise birçoğu en güzel kıyafetlerini giyip çarşıya dolaşmaya çıkarlar. Kimisi akşam yemeğini dışarıda yer, kimisi de alışveriş yapar.
Fakat Antalya’ya tatile gelen turistlerin akşamları otelin dışına çıktığında gidebileceği bir yer yok dense yeridir.
Çünkü saat 21.00’dan itibaren sokağa çıkma kısıtlaması başladığı için dükkanlar kapatılıyor.
Otellerin çevresindeki halıcısı, dericisi, kuyumcusu, hediyelik eşya satıcısı, turistlerin tam çarşıya pazara dolaşmaya çıkacağı saatte kapılarına kilit vuruyor.
Turist alışverişini yapamıyor, otel dışında bir yer göremiyor, para harcamak istese bile harcayamıyor. Bundan başta esnaf olmak üzere ülke ekonomisi çok ciddi zarar görüyor.
Belediye başkanları, meslek örgütlerinin başkanları ve esnaf bundan yakınıyor. Bir de kendimizi turistlerin yerine koyalım.
Siz tatile gittiğiniz ülkede akşam sokağa çıkıp dolaşmak istediğinizde her yer kapalı olsa ne hissedersiniz? Turizmin başkenti Antalya’da böyle bir durum yaşanıyor.
ESNAFIN SESİNE KULAK VERİLMELİ
Az da olsa turist gelmeye devam ediyor ama akşama hava bile kararmadan işyerleri kapandığı için boş sokaklardan başka bir şey görmeden ülkesine dönüyor. Bu sıkıntıyı aşmak için esnafın sesine kulak verip başta Antalya olmak üzere turistik bölgelerde sokağa çıkma kısıtlamalarının esnetilmesi için gereğinin yapılması gerektiğini düşünüyorum.
