Son zamanlarda kamuoyunda tartışılan konuların en başında geliyor.
‘Yasaklar geri gelir mi?’
Televizyon programlarının ana konusu bu tartışma oldu.
Hükümet elinden geldiğince yasakçı anlayıştan uzak durmaya çalışıyor.
Yasaklar geldiğinde esnafın zor duruma düştüğünü, ekonominin zora girdiğini bilmeyen yoktur.
Hükümet bu derece hassas davranırken biz ne yapıyoruz?
Biraz buna bakmak gerekli.
Hala sokakta maske takmayan var.
Sosyal mesafe kuralını görmezden gelen var.
‘Bana bir şey olmaz’ zihniyetiyle koronavirüs mücadelesini baltalayanlar var.
Herkes tedbirini alırsa yasaklar geri gelmez.
Ama son dönemlerde şahit olduğumuz bazı olayları görünce de yasaklar kaçınılmaz oluyor.
Hemen hemen her ilin vaka sayısı tekrar artışa geçti.
Asker eğlenceleri, nişan ve düğün törenleri hınca hınç dolu.
Böyle bir ortamda kurala uyan vatandaşlara haksızlık yapılıyor.
Bilinçsizce davranan vatandaşlar bütün toplumu olumsuz yönde etkiliyor.
‘Evde sıkıldık’ diyoruz ama dışarıya çıkmak için hiçbir çaba göstermiyoruz.
Ulaşımdaki sıkıntı almış başını gidiyor.
Otobüsler ağzına kadar dolu.
Toplu taşıma araçları virüsün en sevdiği ortam haline geldi.
İnsanlar kendisini korumayı geçti.
Bütün toplumu etkileyen davranışlara yöneldi.
Yerel yönetimlerde de bazı sıkıntılar yaşanıyor.
Alınan tedbirleri uygulama noktasında ne yazık ki sınıfta kaldı.
Örneğin; hala HES kodu olmadan otobüslere binenlere izin veriliyor.
Denetim açısından Büyükşehir Belediyesi’nin çok büyük zafiyeti var.
Kendi sorumluluk alanlarını denetleyemeyen yerel yönetimler, virüse kolaylık sağlıyor.
Buradan Büyükşehir’deki yöneticilere sesleniyorum.
Sadece bir kere toplu taşıma aracına binsinler.
Ne nefes alabilirler ne de kendilerini koruyabilirler.
Bu konu basite indirgenecek bir konu değil.
Aksine üzerine çok düşünülen ve denetimi sağlanması yönünde adımlar atılması gereken bir konu.
Günde binlerce insan yolculuk yapıyor.
Buralarda kol gezen virüs ne yazık ki Antalya’yı en yüksek riskli iller konumuma getirdi.
Denetim sağlanmadıkça vaka sayısındaki artış yükselmeye devam edecek.
Her şeyi hükümetten beklememek gerekir.
Aylardır eve tıkılıp kaldık.
Yasaklar esnetildiği gibi herkes mutlu oldu.
Yasakların geri gelmemesi için herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekiyor.
Aksi halde herkesin canı çok sıkılacak.
Bütün dünya bu küresel salgınla mücadele ediyor.
Başarılı olan var olamayan var.
Türkiye olarak salgının en başından itibaren başarılı politikalar izledik.
Bunu gölgelemeye kimsenin hakkı yok.
Hele ki virüsün sonu gelmişken!
Daha fazla kayıp vermeden bu salgını yenmek için elimizden geleni yapalım.
Hükümetle birlikte yerel yönetimler ve vatandaşlar tedbirli oldukça kayıplarımız azalır.
Başarılı olan çizgimizi sürdürürüz.
Herkesi bilinçli olmaya davet ediyorum.
