Sevgili okurlar bugün iki kozmik unsurun -Güneş ve Ay- Alevi Bektaşi inanç dünyasının temelleri
doğrultusunda nasıl yorumlandığı konusu ile sizlerleyim. Bana göre bireyleri birleştiren ve kenetleyen
önemli bir faktör olarak semboller, toplumun inanç ve davranışlarına şekil
vermekte, bireyleri belli bir biçimde ortak hareket etmeye yönlendirmekte,
farklı halk yığınlarını iyi işleyen bir cemiyete dönüştürmektedir.
***
Eski Türk düşünce sisteminde yüce varlıklar ‘Güneş’ ile
özdeşleştirilir ve gök tanrı sıklıkla Güneş ile ifade edilirdi. Sanıyorum
Güneş’e atfedilen kutsallık ve tanrısallığın kökeninde onun koruyucu olması,
canlılara hayat vermesi, ışığın ve sıcaklığın kaynağı olmasıdır. Hatta Güneş ve
‘hayat’ arasındaki kaçınılmaz ilişki Türk düşünce sistematiğinde hükümdarların
da sıklıkla Güneş’e benzetilmelerine yol açmıştır. Zira eski Türk inanışlarında
hükümdarların tanrısal ‘kut’ taşıdıkları inancı, tanrı-hükümdar-Güneş arasında
kurulan ilişkiye bir başka düzlemde zemin teşkil etmektedir.
***
İslâm düşüncesinde de yaratıcı ile birlikte Hz. Muhammed’in
de Güneş’e benzetilmesi yaygındır. Hz. Ali’yi ise ‘Ay’ temsil eder.
Alevi-Bektaşi düşünce sisteminde “Ay Ali’dir Gün Muhammed bilene” ifadeleri ile
sıklıkla karşılaşılır ve bu bir kült olarak yerleşmiştir. Çeşitli evreleri ile
büyüyen, küçülen, kaybolan ve daimi olarak bir oluşum ve değişim içinde varlık
gösteren ‘Ay’ın Türk mitolojisi ve inanç sistemine damga vurmuş sembollerden
birisi olduğunu zaman zaman bazı yazılarımda dilim döndüğünce ifade etmeye
çalışmışımdır.
Türk mitolojik sisteminin en eski katmanlarından birini
oluşturan ay inancı ve ay merkezli inanç sistemi Fuzuli Bayat’a göre astral
kültür başlangıçta tanrı olarak tasarlanmasının bir kalıntısıdır. Öncelikle
inanç sistemine damgasını vuran ‘Ay’ ile ilgili imaj zenginliğinin önemli bir
nedeninin ayın belirli aralıklarla yinelenen yaşamı temsil etmesinden
kaynaklanmaktadır. Zira Güneş her zaman aynı kaldığı için bir ‘oluşum’ içine
girmez.
***
Ancak Ay büyüyerek küçülerek sürekli yenilendiği için
‘canlıdır’ ve tükenmez. Ay’ın sürekli olarak ilk biçimine geri dönmesi, sonsuz
döngüselliği, yaşamın ritimlerini mükemmel bir biçimde temsil eden bir gök cismi
olmasına neden olmuştur. İnsan esasen kendi yaşamı ile Ay’ın yaşamı arasında
bir ilinti keşfetmiş, Ay’ın yaşamında kendi kaderini görmüş ve kendisini
bulmuştur. Zira sonlu bir varlık olan insanın yeniden doğuş ve / varoluş umudu
ve arzusu ‘yeni ay’ aracılığıyla sembolleşmiş ve bu anlamda ayın çeşitli
evreleri yeniden diriliş inancı için önemli bir örnek olmuştur.
***
Görselini görmekte olduğunuz Alevi Bektaşi mezar taşının
anlamı yorumlandığında, “Ay’ın hilal şeklinden başlayarak zamanla dolunay
hâlinde en olgun biçimine girip giderek kaybolması gibi, ruh da hilal gibi bir
bedende doğmakta, olgun yaşa gelmekte ve zamanı dolunca bedenin ölümüyle ondan
çıkıp yepyeni bir başka bedende ortaya çıkar düşüncesi hâkim olduğu görülür.
Netice itibarıyla ‘Güneş’ sembolizmi etrafında Hz. Muhammed
çeşitli şekil ve kalıplardan uzak tutulurken, Alevi-Bektaşi inanç sisteminin
merkezine kült olarak yerleşen Hz. Ali tıpkı ‘Ay’ ve evreleri gibi çeşitli
kalıp / bedenlerde doğmakta ve dolaşmaktadır.
11.05.2025 - 00:11
22.04.2025 - 09:00
10.04.2025 - 09:00
25.03.2025 - 09:00
12.03.2025 - 09:00
01.03.2025 - 09:00
19.02.2025 - 09:00
15.02.2025 - 09:00
02.02.2025 - 09:00
23.01.2025 - 09:00
14.01.2025 - 09:00
06.01.2025 - 09:00
28.12.2024 - 09:00
18.12.2024 - 09:00
10.12.2024 - 09:00
04.12.2024 - 09:00
26.11.2024 - 09:00
19.11.2024 - 09:00
15.11.2024 - 09:00
06.11.2024 - 09:00
26.10.2024 - 09:00
02.10.2024 - 09:00
19.09.2024 - 09:00
07.09.2024 - 09:00
28.08.2024 - 09:00
18.08.2024 - 09:00
11.08.2024 - 09:00
30.07.2024 - 09:00
13.07.2024 - 09:00
08.07.2024 - 09:00
24.06.2024 - 09:00
17.06.2024 - 09:00
03.06.2024 - 09:00
28.05.2024 - 09:00
20.05.2024 - 09:00
13.05.2024 - 09:00
06.05.2024 - 09:00
01.05.2024 - 09:00
17.04.2024 - 09:00
05.04.2024 - 09:00
21.03.2024 - 09:00
13.03.2024 - 09:00
06.03.2024 - 09:00
27.02.2024 - 09:00
21.02.2024 - 09:00
12.02.2024 - 09:00
01.02.2024 - 09:00
22.01.2024 - 09:00
15.01.2024 - 09:00
03.01.2024 - 09:00
18.12.2023 - 09:00
08.12.2023 - 09:00
28.11.2023 - 09:00
22.11.2023 - 09:00
09.11.2023 - 09:00
06.11.2023 - 09:00
27.10.2023 - 09:00
20.10.2023 - 09:00
12.10.2023 - 09:00
08.10.2023 - 09:00
29.09.2023 - 09:00
20.09.2023 - 09:00
13.09.2023 - 09:00
06.09.2023 - 09:00
29.08.2023 - 09:00
26.08.2023 - 09:00
20.08.2023 - 09:00
15.08.2023 - 09:00
09.08.2023 - 09:00
01.08.2023 - 09:00
24.07.2023 - 09:00
19.07.2023 - 09:00
10.07.2023 - 09:00
03.07.2023 - 09:00
26.06.2023 - 09:00
24.06.2023 - 09:00
19.06.2023 - 09:00
12.06.2023 - 09:00
05.06.2023 - 09:00
20.05.2023 - 09:00
08.05.2023 - 09:00
26.04.2023 - 09:00
20.04.2023 - 09:00
12.04.2023 - 09:00
07.04.2023 - 09:00
01.04.2023 - 09:00
21.03.2023 - 09:00
14.03.2023 - 09:00
08.03.2023 - 09:00
31.01.2023 - 09:00
27.01.2023 - 09:00
21.01.2023 - 09:00
19.01.2023 - 09:00
11.01.2023 - 09:00
07.01.2023 - 09:00
31.12.2022 - 09:00
24.12.2022 - 09:00
19.12.2022 - 09:00
09.12.2022 - 09:00
02.12.2022 - 09:00
25.11.2022 - 09:00
17.11.2022 - 09:00
13.11.2022 - 09:00
10.11.2022 - 09:00
05.11.2022 - 09:00
29.10.2022 - 09:00
BİR CEVAP YAZ
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir