Yarın 19 Mayıs.
Bir bayramdan fazlası. Bir yürüyüşün, bir uyanışın, bir dirilişin yıldönümü. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, Bandırma Vapuru’yla Samsun’a çıkarak bağımsızlık meşalesini yaktığı gün.
Ama aynı zamanda bu toprakların geleceğini gençlere emanet ettiği gün.
Bugünün gençleri, belki 1919’daki gibi cephede savaşmıyor ama başka cephelerde direniyorlar. İşsizlikle, gelecek kaygısıyla, bastırılmış hayalleriyle mücadele ediyorlar. O yüzden 19 Mayıs, sadece geçmişin değil, bugünün de hesabıdır aslında. Gençliğe umut veremeyen bir ülke, ne kadar kutlayabilir 19 Mayıs’ı?
Atatürk, umudu gençlerde gördü. “Bütün ümidim gençliktedir” dedi. Ama biz gençlere sadece sorumluluk yükleyip destek vermiyorsak, onların omzundaki yük değil, bizim vicdanımız ağırlaşır.
Yarın bayraklar asılacak, marşlar söylenecek. Törenler düzenlenecek. Ama bir de sormalıyız kendimize: Bu gençlerin yüzü gülüyor mu? Hayalleri gerçek olabilir mi bu ülkede?
19 Mayıs, gençliğin sadece geçmişte nasıl kurtardığıyla değil, bugün ne durumda olduğuyla da ilgilidir. Gençliğe verilen kıymet, sadece şiirlerle, nutuklarla değil; eğitimde, adalette, ekonomide atılan gerçek adımlarla ölçülür.
Bu yüzden 19 Mayıs’ı sadece hatırlamakla kalmayalım. Onu yaşatalım. Gençlerin sesine kulak vererek kutlayalım.
17.05.2025 - 18:15
11.05.2025 - 08:53
10.05.2025 - 09:15
04.05.2025 - 09:29
03.05.2025 - 09:21
20.04.2025 - 09:00
19.04.2025 - 09:00
13.04.2025 - 09:00
11.04.2025 - 09:00
06.04.2025 - 09:00
05.04.2025 - 09:00
30.03.2025 - 09:00
28.03.2025 - 09:00
22.03.2025 - 09:00
21.03.2025 - 09:00
15.03.2025 - 09:00
14.03.2025 - 09:00
08.03.2025 - 09:00
08.03.2025 - 09:00
BİR CEVAP YAZ
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir