Dünya Kupası arasının yaşandığı şu günlerde kendi ligimizi ve yakınlarımızı iyiden iyiye unuttuk ve bir yandan da özledik. Şahsen Katar’da her zamankinden farklı bir tarihte yapılan Dünya Kupası bana eski tadını vermiyor hatta maçlar baya baya zevksiz maçlar izliyoruz. Çeyrek final sonrası belki bir nebze maçlar güzelleşir diye ümit ediyorum. Dünya Kupası’nda gördüğümüz ise savunma oyunlarının ön planda olması, takımların sahaya dizilişlerinin artık önemsiz olması, duran topların iyiden iyiye bu işin en önemli faktörü olması, fizik kalitelerinin en üst seviyeye çıkması. Her kupa beraberinde bir akım ve futbol fikri getirir. Bu kupada şimdilik bunları görüyoruz. Bu etkiyi ligimizde görür müyüz bilemiyorum. Avrupa futbolu çabuk adapte olsa da ligimizde bu biraz daha zaman alır. Kupa arasında çalışmalarına devam eden Alanyaspor’da kupaya giden tek futbolsusu Famara’da döndü ve tam takım antrenmanlar sürüyor. Ufak tefek eksikler dışında ciddi bir sakatlık olmadığını da öğrendik. Ligler başkacam ama sadece 4 maç sonra yine araya gireceğiz. Biz de bu süreçte Konyaspor, Kayserispor, Kasımpaşa ve Trabzonspor ile karşılaşacağız. Dünya Kupası’nı Farioli’nin sıkı takip ettiğinden eminim. Araştırmacı ve geliştirici bir teknik direktör. Kendisinin de Alanyaspor’da oynattığı bu katı savunma anlayışının kupada bu kadar kullanılması hoşuna gitmiştir. Ama karşı savunmayı nasıl geçeceği konusunda bir fikir edinebildi mi bilmiyorum. Belki Japonya ve Fas gibi takımlar örnek teşkil eder ama onların da disiplin ve fizik kondisyon konusunda çok üst seviyede olduklarını görmek gerek. Kupa sonrası takımla bu kadar zaman geçirmiş, lig başından beri hataları ve eksikleri görmüş Farioli nasıl bir yol izleyecek merakla bekliyorum.  Düşme hattı ile aramızda sadece 4 puan olduğunu unutmadan çakışmak gerek.