Yakın coğrafyamızda yaşanan gelişmeler, vicdan sahibi insanların sinelerini vurmaya devam ediyor. İnsanlık adına en küçük bir olumlu açıklamayı dahi ferahlık sayacak bir hâle geldik. Yok oranın başkanının yok buranın başbakanının yok büyük projede rol oynayan yetkililerin ağzından duymayı umut edindiğimiz bir yumuşama ifadesine ruhlarımızın ihtiyaç duyduğu günler yaşıyoruz. Fiilen elinden bir şey gelmeyen insanların mazlumlara yönelik duadan başka çaresi de kalmıyor maalesef. Zalimler ise dünyamızı yalınkılıç savurmaktan, yakın coğrafyamızı seraser kasıp kavurmaktan bir an geri durmuyor.
***
Siyonist mahlukların Gazze’ye saldırdığı ilk günlerde
İsrail’i ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Blinken “Ben buraya bir Yahudi olarak
geldim.” demişti. O hükûmet gitti Trump hükûmeti geldi. Söylem de eylem de
değişmedi. Trump’un Dışişleri Bakanı Marco Robio, 16 Şubat’ta İsrail’e yaptığı
ilk resmi ziyareti sonrası Netenyahu ile yaptığı ortak basın toplantısında,
Trump yönetiminin İsrail’e destek vermeye devam edeceğini belirtti ve
vicdanları karartmaya devam etti:
***
“Eğer Orta Doğu'da
İsrail gibi daha fazla ülke olsaydı dünya daha güvenli ve daha iyi bir yer
olurdu." Gülme; al birini vur ötekine…
Evanjelist ve Siyonist inanışın ortak bakış açısında ve
eylemlerinde eski hamam eski tas. Dünya yanmış, insanlık ölmüş, vicdanlar
kendilerine cephe almış umurlarında değil. Teolojik hedeflerine doğru adım adım
ilerlemeye devam etmekteler. Gözü dönmüşçesine, zahirdeki yüzlerinin görüntüsü
sönmüşçesine… Kırk katır yalanla dolanla, mazlumların evini barkını, yerini
yurdunu talanla…
***
Son günlerdeki gelişmeleri özetle tahlil ederek bir
çıkarımda bulunalım şimdi:
Rusya-Ukrayna savaşının bitirilmesi için yapılan ve
yapılacak olan görüşmelerde ABD’nin Avrupa’yı dışlaması, Trump’un bu ülkelere
ek yüzde onluk gümrük vergisi uygulayacağını açıklaması, Avrupa’ya had
bildirmesi, ayar vermeye çalışması bilinen gelişmeler. Buna karşı Avrupa
devletlerinin tepkisel yaklaşımla Paris’te Rusya-Ukrayna savaşı ve ABD’nin
kendilerine karşı yeni stratejisini görüşmek amacıyla toplanması, ilerleyen
zamanlarda ilişkilerinin düzelme ihtimali olsa da, ABD ile Avrupa ülkeleri arasındaki bağı
şimdilik koparacak noktaya getirdi. Uzak Doğu ülkelerinin ve özellikle Çin’in
ABD’ye, İsrail’e karşı tepkisi de kamuoyunun gözleri önünde. Arap olmayan İslam
ülkelerinin ülkemiz önderliğinde Gazze ve Filistin’e yapılanlarla ilgili
duyarlılıklarını da biliyoruz. Şimdi şayet Arap coğrafyası bu tarihi fırsatı
değerlendirir de ABD ve İsrail’e dur deme cesaret ve kararlılığını
gösterebilirse bu zalimler neredeyse dünyada yalnız kaldıklarını görecek ve
inanın zulüm de kendilerine vehmedilen güçleri de sönecek.
***
Arap coğrafyası ve bölge ülkeleri geniş şekilde tepki
vermezse bu zulme, Trump denen aklı evvel cani, İsrail’in toprakları çok küçük,
diyerek Büyük İsrail projesi için yarın öbür gün Suriye’nin, İran’ın şurasını,
Suudi Arabistan’ın, Mısır’ın burasını; Ürdün’ün, Irak’ın tamamını İsrail’e
verdim dememesi için bir sebep kalmayacak. Verdim diyeceği ülke topraklarının
tamamının da İslam ülkelerine ait olduğunu hatırlatmama bilmem gerek var mı?
Hatta –demeye dilim varmıyor, ağzım kurusun- Türkiye’den de bir parça versek ne
olur, demesi izan sahipleri için uzak bir ihtimal değil.
***
Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Hüsam Zeki’nin, 27
Şubat’ta Kahire’de yapılacak olan Arap Birliği Zirvesi öncesinde beş Arap
ülkesinin Filistin’de yaşanan son gelişmeleri görüşmek üzere 20 Şubat’ta
Riyad’da toplanacağını açıklamasının, Arap ülkelerinin olayları doğru
algılamaya başladığının başlangıcı olacağını umalım. Toplantıda şayet İsrail ve
ABD’ye tepki doğar, ciddi yaptırım kararları alınırsa bu, İslâm ülkelerinin
özüne dönüşü demek olacaktır ki, sonrasında Evanjelist ve Siyonist aklın soykırımına
son verilebilecek gelişmeler art arda gelecektir.
SON SÖZ
Umalım olanlar İslâm dünyasının uyanışına vesile olsun.
Umalım kanayan vicdanlar ifakat bulsun.
08.05.2025 - 00:11
29.04.2025 - 00:06
17.04.2025 - 09:00
07.04.2025 - 09:00
27.03.2025 - 09:00
17.03.2025 - 09:00
07.03.2025 - 09:00
28.02.2025 - 09:00
08.02.2025 - 09:00
27.01.2025 - 09:00
18.01.2025 - 09:00
07.01.2025 - 09:00
27.12.2024 - 09:00
17.12.2024 - 09:00
07.12.2024 - 09:00
27.11.2024 - 09:00
17.11.2024 - 09:00
07.11.2024 - 09:00
27.10.2024 - 09:00
17.10.2024 - 09:00
07.10.2024 - 09:00
29.09.2024 - 09:00
17.09.2024 - 09:00
07.09.2024 - 09:00
27.08.2024 - 09:00
17.08.2024 - 09:00
07.08.2024 - 09:00
27.07.2024 - 09:00
17.07.2024 - 09:00
07.07.2024 - 09:00
27.06.2024 - 09:00
17.06.2024 - 09:00
07.06.2024 - 09:00
27.05.2024 - 09:00
17.05.2024 - 09:00
07.05.2024 - 09:00
27.04.2024 - 09:00
20.04.2024 - 09:00
07.04.2024 - 09:00
27.03.2024 - 09:00
17.03.2024 - 09:00
07.03.2024 - 09:00
27.02.2024 - 09:00
17.02.2024 - 09:00
07.02.2024 - 09:00
27.01.2024 - 09:00
17.01.2024 - 09:00
07.01.2024 - 09:00
27.12.2023 - 09:00
16.12.2023 - 09:00
06.12.2023 - 09:00
27.11.2023 - 09:00
16.11.2023 - 09:00
10.11.2023 - 09:00
27.10.2023 - 09:00
17.10.2023 - 09:00
07.10.2023 - 09:00
27.09.2023 - 09:00
17.09.2023 - 09:00
07.09.2023 - 09:00
27.08.2023 - 09:00
16.08.2023 - 09:00
07.08.2023 - 09:00
26.07.2023 - 09:00
17.07.2023 - 09:00
07.07.2023 - 09:00
27.06.2023 - 09:00
17.06.2023 - 09:00
08.06.2023 - 09:00
BİR CEVAP YAZ
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir