Türkçemize sahip çıkmanın millî bir görev olduğu bilincinde olan insanlara saygı duyuyorum. Televizyondan dinlediğimiz bir haberde, seyre daldığımız bir açıkoturumda; okuduğumuz bir kitapta, dergide; duygu yoğunluğu içinde yazılan bir şiirde yalın, kolay anlaşılır bir dil kullanan ve bunu bilerek yapan insanların çokluğu, kültürümüzü gelecek kuşaklara taşıma yolunda beni umutlandırıyor.
***
Gelin görün ki Türkçe karşılığı olmasına rağmen günlük
yaşamda olsun, sosyal medyada olsun kimi yabancı sözcükleri, azınlık da olsa,
ısrarla kullananlara da rastlamıyor değiliz. Kelime yarışmaları ilgimi çeken
programlardır. Sorulan sorular yetkin kişiler tarafından mı hazırlanmıyor ya da
bilerek mi böyle yapılıyor bilmem ama örnek olması bakımından bu programlarda
sorulan aklımda kalan şu soru ve cevapları dikkatinize sunmak istiyorum.
***
Bu programların birinde,
“Bilgisayarda yazılan yazıyı kâğıda yazdırma işini yapan gereç?” diye
soruluyor. Cevabı veriliyor: “Printer”. İki gün önceki akşam sorulan soru da
şu: “Evlerde topluca öğün için yemek yenen bölüm?” Cevabı “yemek odası” ama
soruyu hazırlayana göre cevap bu değil. Neymiş efendim? “Salamanje”. İlki
İngilizce, ikincisi Fransızca. Türkçemize yapılan saldırıya hop oturuyor hop
kalkıyorum. Bu tür programları yüz binlerce izleyici seyrediyor ve maalesef bu
tür kullanımlara alışıyor.
***
Bir başka örnek. İlimizde Antalya’da bir alışveriş
merkezinin yemek yenen katındaki tavuk satış yerlerinden birinin adı ney,
biliyor musunuz? “Tawook”. Özentinin, dilimizi tahribin bu kadarına pes
doğrusu. Öz be öz “tavuk” sözcüğümüz gitmiş Avrupalılara benzeyeceğiz ya da
benzersek daha çekici olacağını düşündüğümüz bu ne menem sözcük gelip tabelaya
yerleşmiş. Eminim bu satırları okuyan Türkçemize duyarlı okurlarımızın aklına
da bu örneklere benzer nice başka kullanımlar gelecek. Örnekleri uzatmak mümkün
ancak nasıl bir gaflet ya da ihanet içinde olunduğuna dikkat çekmek için bu
örnekler.
***
“Seslenir bana
“ova”m, “dağ”ım, Türkçem, benim ses bayrağım!”
Bayrakla dil arasında kurulan benzerlik bağımsızlık,
özgürlük temeline bağlanır Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın şiirinde. Bir milleti
ayakta tutan, varlığını ve devamın sağlayan; o milletin bir bireyi olma hazzını
yaşatan; bireyleri birbirine yaklaştırarak, kenetleyerek birlik olma bilinci
oluşturan en önemli ögelerden biri dildir. Millet yapısını oluşturan betonun
harçlarından biridir; belki çimentosudur ya da suyudur, kumudur.
***
“Eline, beline, diline sahip çık!” diyor Hacı Bektaş-ı Veli.
Sözü, ahlaksal açıdan açıklayanlar olduğu gibi üç temel konuda yapılan uyarı
şeklinde açıklayanlar da var. “El” ile ilin, yurdun, devletin; “bel” ile
yörenin, kültürün, ananenin, soyun sopun, milletin; “dil” ile Türkçemizin
kastedildiği çıkarımına ben de katılıyorum. Hacı Bektaş Veli’nin yaşadığı dönem
ve o dönemdeki olaylar dikkate alındığında kastın bu ikinci açıklama olduğu
anlaşılıyor. Anadolu’nun yurt edinilmesinde Horasan erenleri çok önemli rol
oynamıştır. El, bel, dil uyarısı da bu bağlamda tarihsel bir cevher olarak
karşımıza çıkmaktadır. Tıpkı dilimiz için Karamanoğlu Mehmet Beyin Anadolu’nun
Türkleşmesinde gür sesi gibi: “Bugünden sonra divanda, dergâhta, bargâhta,
mecliste, meydanda Türkçeden başka dil kullanılmaya!”
SON SÖZ
Dilimize alıp Türkçeleştirdiğimiz sözcükler kastımız
değildir. Kastımız son yıllarda yayılma eğiliminde olan, dilimizde iğreti duran
yabancı kökenli sözcüklerdir. Ve Türkçe karşılıkları, bizden özgürlük ve
egemenlik beklemekteler.
08.05.2025 - 00:11
29.04.2025 - 00:06
07.04.2025 - 09:00
27.03.2025 - 09:00
17.03.2025 - 09:00
07.03.2025 - 09:00
28.02.2025 - 09:00
18.02.2025 - 09:00
08.02.2025 - 09:00
27.01.2025 - 09:00
18.01.2025 - 09:00
07.01.2025 - 09:00
27.12.2024 - 09:00
17.12.2024 - 09:00
07.12.2024 - 09:00
27.11.2024 - 09:00
17.11.2024 - 09:00
07.11.2024 - 09:00
27.10.2024 - 09:00
17.10.2024 - 09:00
07.10.2024 - 09:00
29.09.2024 - 09:00
17.09.2024 - 09:00
07.09.2024 - 09:00
27.08.2024 - 09:00
17.08.2024 - 09:00
07.08.2024 - 09:00
27.07.2024 - 09:00
17.07.2024 - 09:00
07.07.2024 - 09:00
27.06.2024 - 09:00
17.06.2024 - 09:00
07.06.2024 - 09:00
27.05.2024 - 09:00
17.05.2024 - 09:00
07.05.2024 - 09:00
27.04.2024 - 09:00
20.04.2024 - 09:00
07.04.2024 - 09:00
27.03.2024 - 09:00
17.03.2024 - 09:00
07.03.2024 - 09:00
27.02.2024 - 09:00
17.02.2024 - 09:00
07.02.2024 - 09:00
27.01.2024 - 09:00
17.01.2024 - 09:00
07.01.2024 - 09:00
27.12.2023 - 09:00
16.12.2023 - 09:00
06.12.2023 - 09:00
27.11.2023 - 09:00
16.11.2023 - 09:00
10.11.2023 - 09:00
27.10.2023 - 09:00
17.10.2023 - 09:00
07.10.2023 - 09:00
27.09.2023 - 09:00
17.09.2023 - 09:00
07.09.2023 - 09:00
27.08.2023 - 09:00
16.08.2023 - 09:00
07.08.2023 - 09:00
26.07.2023 - 09:00
17.07.2023 - 09:00
07.07.2023 - 09:00
27.06.2023 - 09:00
17.06.2023 - 09:00
08.06.2023 - 09:00
BİR CEVAP YAZ
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir