Kağıt üzerinde favori gösterilen İstanbul ekibine karşı 1 puanın bile büyük moral olacağı Antalyaspor için Nuri Şahin dikkat çekecek bir kadroyu sahaya sürdü.

Sezon başında yolların ayrıldığı Naldo’nun yerine Ömer Toprak ile birlikte transfer edilen Christian Luyindama’nın yine kadroya alınmadığı Kırmızı-Beyazlılarda Sinan Gümüş de Demokratik Kongolu futbolcuya ayak uydurdu.

Güray Vural’ın sakat, Fernando’nun cezalı, Sam Larsson’un formsuz, anlamadığım şekilde Fredy’nin bir türlü göze giremediği Antalyaspor’da kadro oluşturmak da oldukça zor oldu ki Nuri Şahin, Cemali Sertel, Soner Aydoğdu, Gökdeniz Bayrakdar gibi isimlere ilk 11’de yer vererek kendisini ya rezil ya vezir yapacak kararlar aldı.

Ankaragücü maçının en iyilerinden olan Ghacha’nın da 27’de sakatlanarak çıkmasıyla tamamen düz bir takım hüviyetine geçildi.

Son derece sıkıcı geçen ilk yarıda Başakşehir oyun yerleşiminde ciddi sıkıntılar yaşarken, Antalyaspor ise sık sık sakar hamleler yapan İstanbul ekibinin yapacağı hatayı kollama peşinde gitti ve baygın bir oyun ortaya çıktı.

İkinci yarıya da iki ekip farklı bir görüntüde başlamadı.

Birbirini kilitleyen ve pozisyon üretmek için yetersiz kalan iki takım arasındaki bu kısır döngüyü Deniz Türüç vurdu. Yaklaşık 25 metreden Alperen Uysal’ın bakışları arasında bulduğu golle Başakşehir adına kilit açılırken, maçı koparan da Alperen Uysal oldu. Elinden kaçırdığı topu Aleksic’e ikram eden Alperen, 1 puan için sahaya çıkan Akrep’in bütün hayallerini de yerle bir etti.

Kağıt üzerinde favori olan Başakşehir’in hem de kendi sahasında kazanması çok eleştirilecek bir durum değil. Ancak Manisa FK ve Ankaragücü maçının ardından Antalyaspor’un Başakşehir karşısında da hiçbir ışık vermemesi uzun vadede endişe yaratan bir durum.

Bu takımın çok net transferlere ihtiyacı olduğu gözümüzün içine sokuluyor. Sezon başında ‘fazlamız var’ yanlışı yerine daha doğru hamleler yapılmış olsaydı belki de bugünkü sorunla karşı karşıya kalınmazdı.

Ancak hiçbir şey için geç değil.

Önce transfer engelini aşıp, sonrasında da çok ciddi takviyeler gerekiyor. Kaleye, savunmaya, orta sahaya, forvete… Dolayısıyla her bölgeye takviye şart.

Dolayısıyla yönetimin üzerine çok büyük iş düşüyor.