Tevrat’a göre (Tekvin, 4/1-2) Kābil Hz. Adem ile Havva’nın ilk, Habil ise ikinci oğludur. Habil koyun çobanı, Kabil ise çiftçi olmuş, bir müddet sonra Kabil toprağın mahsulünden, Habil de sürünün ilk doğanlarından ve yağlarından rabbe takdime sunmuş, fakat rab Hâbil’in takdimesini kabul etmiş, Kabil’inkine bakmamıştır.

***

O günlerde Allah’tan bir vahiy ile Kâbe’ye gidip Allah’ın evini ziyaret etmesi emredilmişti. Kabil’den, hayatı tehlikede olan oğlunun korunmasını istiyordu. Nihayet yola çıktı. Bunu fırsat bilen Kabil, küçük kardeşini koruma sözü vermişken, korumadı ve üstelik Habil’i koyunlarını güttüğü sırada merada uyurken buldu ve taşla kafasına vurarak öldürdü.

***

Hadiste, insan öldürmeyi başlattığı için, Allah, her katilin günahından Kabil’e de bir hisse ayırdı ve ayırmaktadır. Habil’e ait mezar ile suçun işlendiği yer Şam civarında olduğuna göre, söz konusu kardeşlerin ve Hz. Âdem’in o zamanlar Şam civarında yaşadığı söylenebilir.

***

Habil’in mezarı, Şam’ın kuzey batısında ve yaklaşık 35 km uzaklıktadır. Müslümanlar olduğu gibi, Dürzîler de burayı ziyaret ederler. Ayrıca Kasiyon dağının güneyinde, tepenin üzerinde Habil cinayetinin işlendiği yeri işaret eden bir makam mevcuttur.

***

Kabil, cinayetin arkasından ikizi Aklima’yı alarak babasının korkusundan Yemen’deki Aden’e kaçtı. Şeytan orada Kabil’e, kendi kurbanını yakmayıp, kardeşinin kurbanını yakan ateşin kutsi olduğunu öğretti. O da bunun üzerine bir ‘Ateş Tapınağı’ yaptı ve ilk ateşe tapanlardan oldu. Kabil, sonunda kör olan oğlu tarafından öldürülmüştür. Rivayete göre Kabil’in nesli Nuh Tufan’ında boğulup ortadan kalkmıştır.

***

Tevrat’ta Kabil’in, Hz. Âdem’in yaratıldığı farz edilen Eden’in doğusundaki ‘Nod’ diyarına gidip orada bir şehir kurduğu, torunlarından Tubal-Kâin’in yeryüzünde medeniyeti ilk başlatan soyun atası olduğu zikredilir.  Bu bilgiler, medeniyeti peygamberlerin getirdiği gerçeğiyle örtüşse bile, bunu Hz. Âdem’in inanan soyunun yaptığına atfetmek daha uygun olacaktır.

***

Sana’nın 10 km kuzey batısında yer alan Vadi-i Zahr’da, ‘Karyetü Kabil’ adıyla bilinen bir köy bulunmaktadır. Yöre halkına göre, bu köyün Kabil ile bir alakasının olup olmadığı net bilinmemektedir. Tarihi verilere göre Kabil’in Yemen’e kaçtığı varsayılırsa, bu köy ile Kabil arasında bir alaka kurulabilir.”