"Siyasetin limanı ahlaktır" demiş büyüklerimiz. Ahlaklı bir şekilde yapılan siyasetin de kazananı elbette ülkemiz ve insanlarımız olur. Seçimler için artık geri sayım hızla devam ederken adayların da belli olmasıyla birlikte böyle bir yazıyı yazma gereği duydum.

***

Geçmişte çok şahitlik ettik ahlaksız söylemlerle rakiplerine saldıranları, çamur siyasetine başvurup algı yaparak ortalık karıştırmaya çalışanlara. Çirkefliği adeta tavan yaptıran o malum anlayış artık çöpe atılmalı ve herkes vatandaşın karşısına rakibini yerden yere ahlaksız bir şekilde vurmak için, bel altı siyaseti yapmak için değil yaşadığımız bölgelere kazandıracakları projeler ile çıkabilsinler.

***

Hatta rakiplerini projeler üzerinden eleştirsinler ki en güzeli ortaya çıkabilsin. Çünkü bulunduğumuz coğrafya nedeniyle tam bir ateş çemberinin ortasında kalan ülkemiz üzerinde öylesine büyük ve öylesine sinsi oyunlar planlanıyor ki hiç kimse ahlaksız yollara başvurarak kardeşlik hukukunu zedelemesin. 

***

Bölünürsek yok oluruz felsefesini unutmadan ve siyasi yarışların elbet bir gün geride kalacağını düşünürsek zaten ne ahlaksız söylemlere başvurur ne de bel altı siyaset anlayışını gündeme getiririz. Nezaketi elden bırakmayan bir anlayış elbette vatandaştan da takdir görecektir.

***

Çünkü geçmiş zamanların kavgacı anlayışı, çirkefleşenlerin çamurluk yaparak kazandığı dönemler artık geride kaldı. Tekrar o günlerin özlemiyle yanıp tutuşanlar elbet olabilir ama burada da biz seçmenlere önemli görev düşüyor.

***

Birlik ve beraberliğimizi bozmaya çalışanlara, kardeşlik hukukumuzu ortadan kaldırma gayreti gösterenlere milli ve manevi değerlerimizi üç kuruşluk makamlar uğruna ortadan kaldırmaya çalışanlara asla ve asla prim vermemeliyiz.

***

Aslolan yaşadığımız ülkenin geleceği ve milletimizin kazanması ise önce ahlaki açıdan adaylara bakmalı ve oyumuzu da ona göre vermeliyiz.