Aslında başlığa nereye gidiyor demek yerine koşuyor desek sanki daha anlamlı bir ifade olacak gibi duruyor. Çünkü CHP hem geçen yönetim döneminde hem de sözüm ona değişimcilerin döneminde yürümüyor adeta koşuyor.

Peki nereye? Bu sorunun cevabı da net olarak belli aslında… Kandil’e koşuyor, emperyalistlere koşuyor, vatan hainlerine koşuyor!

***

 “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” diyen ve vatan topraklarının korunması adına ömrünün neredeyse yarısından fazlasını savaş meydanlarında geçiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinin başındakiler ise bugün o Cumhuriyet’i yıkmaya göz diken kim varsa peşine kuyruk oluyor.

***

O hainlerden, alçaklardan medet umar hale geliyor. Giden de öyleydi gelen de öyle…

Kandil’deki mağara fareleri 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinden önce “Bizim için tarihi fırsat “ nitelemesi yaparken gerek dönemin adayı ve genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan gerekse partinin yetkili organlarından tek kelime çıt çıkmıyor.

***

Çıt çıkarmayı bir kenara bırakın gece gündüz nerede bir hain varsa onlara selam göndermekle meşgul idiler. Şimdi farklı mı sanki diyecek olursanız hiç farklı değil, şimdikiler de aynı.

Hatta bunlar biraz daha elini yüzüne almış tipler. Militanist bir anlayışla hareket ediyorlar. “Değişim” diye diye geldiler ama aynı zihniyetin temsilcisi olduklarını hiç çekinmeden net bir şekilde ortaya koymaya başladılar.

***

Mesela önceki gün... Kandil’in siyasi şubesi olarak iddia edilen malum siyasi cenah ziyaret edecek diye öyle bir hazırlık yapmışlar ki zannedersiniz devlet başkanı falan gelecek. Kırmızı halılar, en üst perdeden protokol karşılamaları, yüzlerdeki etrafa saçılan o gülücükler…

***

Vallahi onu bunu bilmem de daha düne kadar milli yas ilan edilsin edebiyatı yapan bu güruhun kandil sevicilerle olan samimiyetlerini görün “Ahhh Gazi Kemal Ahhh” diyesi geliyor insanın.

SON SÖZ

İnanın imkan olsa ve Atatürk bir ayağa kalksa kahrından yeniden o mezara girer vallahi.