Belediye başkan adaylarının açıklanmasıyla birlikte hem adayları hem de teşkilatları meclis üyeliği telaşı sardı. Çünkü hangi bölgeye bakarsak bakalım hepsinde yüzlerce aday adayı var meclis üyeliği için. O kadar çok isim arasından layık olanları bulup seçmek o kadar zor ki...

***

Aslında biz layık olanı diyoruz da onlar layık olanı yazacaklar mı yoksa kriter layık olmaktan başka bir şey mi olacak? Çünkü bizde bir makamı kazanabilmek, oraya layık görülebilmek için bilgi, birikim ve donanım yeterli mi yoksa başka unsurlar devreye giriyor mu?

***

Asıl buna bakmak lazım öyle değil mi?  Şimdiye kadar yazılan isimlere baktığımız zaman gerçekten kaç tanesi orayı hak etmiştir? Yazıldıktan ve seçildikten sonra kaç tanesi gerçek manada bölgesinin ve vatandaşın hizmetinde olmuştur?

***

Kaç tanesi de rant kovalamış ve iş takipçiliği yapmıştır ona çok iyi dikkat etmek lazım. Biz vatandaşlar dikkat etsek te değişen bir şey olmuyor aslında. Çünkü önümüze bir liste dayatılıyor ve bize sadece onlar arasından tercih yapmak kalıyor.

***

Burada en büyük görev teşkilatlara sonra da adaylığı açıklanmış olan isimlere düşüyor. Bir mimar, bir mühendis, bir avukat veyahut kent uzmanı gibi gerçekten o bölgenin kalkınmasına, imarına, gelecek nesillere güzel eserler bırakmak adına fikirler ortaya koyabilecek isimler olsa listelerde keşke.

***

Bakıyorsunuz adayın bile bir sıfatı yok adam kafasına göre kimseye danışmadan proje hazırlamış ve vatandaşa sunuyor. Olabilirliği uygulanma şansı hiç yok ama yazmış ve geçmiş. Amaç vatandaşı tatlı yalanlarla kandırabilmek.

***

O yüzden aslında en büyük görev biz seçmenlere düşüyor. Gelecek nesilleri değil daha şimdiden gelecek seçimleri düşünen adaylara öyle bir ders verelim ki bundan sonraki seçimler için adaylara da yol gösterici olsun…