Bu soruya bakarak şans oyunu oynayanlara veya piyango bileti
alanlara sorduğumu düşünenler elbette olacaktır ama sorumun muhatabı asla onlar
değil.
***
Sorumun muhatabı son dönemlerde ortalığı germeye, kutuplaşma
yapmaya çalışan siyasilerdir.
Sorumlu olması gerekirken sorunlu davranan, üç beş oy fazla
alabilir miyim zihniyeti ile kardeş kavgası ve mezhep kavgasından medet umar
hale gelenlerdir elbette...
***
"Düşmanın en sevdiği hilesi dostu dosta
kırdırmaktır" demiş Ertuğrul Gazi.
Kardeş kavgasının, etnik çatışmaların ve mezhep
tartışmalarının yaşandığı ve ülke olarak çok şey kaybettiğimiz zamanları bizzat
yaşamış olan siyasi büyüklerin (!) son zamanlarda adeta o günlere özenmesi
düşündürücü olduğu kadar utanç verici bir durumdur.
***
Önce ülkemizde bitti, sorunlar aşıldı, gündemimizde artık
yok dediğimiz türban meselesini yeniden hortlatmaya çalışmak sonrasında ise hiç
olmayan ama bazı ahlaksız siyasilerin ısrarla varmış gibi göstermeye çalıştığı
Kürt sorunu diye ortaya attığı saçmalıklar ve şimdi de mezhep meselesi...
***
Be ahlaksızlar, be
insafsızlar, be vicdansızlar olmayan sorunlar üzerinden ortamı germek, insanlar
arasında kutuplaşma yaratmak size ne kazandıracak doğrusu çok merak ediyorum.
Üç beş oy fazla alabileceğinizi düşünerek böylesi aptal bir
projenin senaristi olmaya çalışıyorsanız açık yüreklilikle ifade edelim ki bu
ahlaksız ve sorumsuz siyasetiniz size asla ne prim kazandırır ne de oy.
***
Geçmiş dönemlerde kardeş kavgasının bu ülkeye neler
kaybettirdiğini iyi bilen bir nesil olarak açıkça belirtelim ki bu millet
tarihe sizleri kardeş düşmanı olarak kaydeder.
***
Belki sizler emperyalistlere, siyonistlere ve Türk
düşmanlarına ettiğiniz hizmetle bir şey kaybetmeyip belki de bir seçim
kazanabileceğinizi düşünebilirsiniz ama aklınıza iyice sokunuz ki bu ucuz
siyasetinizden bu millet çok şey kaybeder.
***
Üç kuruşluk senaryolarla ne bu milleti gerin ne de
bölünmeye, kutuplaşmaya ve kardeş kavgasına asla ve asla zemin hazırlamayın.
Bunun vebali de bedeli de çok ağır olur
ve ödeyemezsiniz!
