Geçtiğimiz hafta Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a atfen “Nereden çıktın be adam” şeklinde bir köşe yazısı kaleme almıştım.

O satırlarda özellikle şimdiye kadar bakanlık yapmış isimlerin genelde deniz, kum güneş ekseninde döndürmeye çalıştıkları turizmi hem çeşitlendirmek hem de 12 aya yayabilmek amacıyla Bakan Ersoy ve ekibinin yaptığı çalışmaları kısaca anlatmaya çalışmıştım.

***

O yazı da bir de bizim olan ama bizden çalınan kültürel varlıklarımızın yeniden ülkemize kazandırılması veya toprak altında olanların da gün yüzüne çıkarılması için gösterilen gayretlerden de bahsederek bakanlığın sadece turizm değil aynı zamanda Kültür Bakanlığını da hatırlattığını ifade etmiştim.

***

İşte önceki gün Türkiye Büyük Millet Meclisinde bakanlık bütçesi üzerine sunum yapan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da özellikle kültürel varlıklarımız konusunda yaptıkları çalışmaları öne çıkaran bir konuşma gerçekleştirdi.

Nitelikli turizm denince akla gelen ilk olgulardan birisinin de arkeoloji olduğuna dikkat çekerek özellikle bizim olan değerleri yeniden ülkemize kazandırmaya devam edeceklerinin altını çizdi.

***

Bakan Ersoy’un bir başka dikkat çektiği nokta ise özellikle yılladır devam eden kazı çalışmalarıyla gün yüzüne çıkarılmaya çalışılan yer altındaki tarihi kültür değerlerimiz için daha da yoğun tempoda çalışmalar gerçekleştireceklerini söyledi.

Bakan Ersoy ve ekibinin bu çalışmalarının meyveleri özellikle birkaç yıl içerisinde Türk turizmine öylesine güzel getiriler sağlayacak ki “ah keşke şimdiye kadar yapılsaydı” diyeceğiz.

***

Tıpkı Phaselis Antik Kenti’nde yapılan çalışmalar için vatandaşların “Şimdiye kadar neden yapmadınız” dediği gibi. Vatandaş böyle söylüyor söylemesine de bizim anlı şanlı muhalefet vekillerimiz ne diyor peki.

Antik kente inşaat yaptınız.

***

Dünyadan bi haber olmak, halktan uzak yaşamak, onların sorunlarını bilmemek ancak böyle olur.

Cahiller ordusu gibi toplanıp neyi savunduklarını bilmeyecek kadar acizlik içerisindeki bir anlayıştan bu ülkeye ne gibi bir hizmet bekleyebiliriz ki?

***

Beklemeye de gerek yok aslında çünkü onlar bu kafayla ancak rüyalarında iktidar olur.

Öyle değil mi?