Afrika’dan gelen El Nino etkisiyle Türkiye’nin her yerinde
vatandaşlar kavurucu sıcaklarla mücadele etmeye başladı.
Öyle ki bu sıcaklar neredeyse 50’li derecelere kadar
çıkıyor.
Anlayacağınız ölümcül düzeyde bir sıcak hava dalgasıyla
karşı karşıyayız.
***
Uzmanlar bas bas bağırıyor, uyarılarda bulunuyorlar.
Sıcaklar karşısında dikkatli olmamamız gerektiğini
söylüyorlar.
İhtiyaç olmadığı takdirde öğlen saatlerinde dışarı çıkmamaya
gayret gösterin diyorlar.
***
Kimisi evde kalmayı tercih ederken kimisi de mecburiyetten
dışarı çıkmak zorunda kalıyor.
Herkesin kendine göre bir yaşantısı var. İşi var, gücü var…
‘Evden dışarı çıkma’ deyince maalesef bazen olmuyor.
***
El Nino’dan hangi kent çok etkilendi diye sorarsanız tabi ki
Antalya…
Zaten Antalya’nın kavurucu sıcakları meşhurdur. Herkes bilir
bunu…
Nemli hava ve bunaltan sıcaklar üst üste gelince de kent
yaşanamaz bir hal alır.
***
Yine de bu kentte çalışıyoruz, yaşıyoruz. Terk mi edelim
kenti? Tabi ki hayır…
Ama şartlar bu kadar zor olduğunu için bazen düşünmüyor
değilim…
***
Yaz sıcaklarının gelmesi ile birlikte Antalya’da
yaşayanların en çok zorlandığı şey nedir sizce?
Ben söyleyeyim.
Toplu taşıma ile seyahat etmek.
Turizmin başkenti Antalya’da toplu taşıma, bu yaz sıcağında
vatandaşları en çok zorlayan şey.
***
Zaten daha önceki yazılarımda da sürekli üzerinde durduğum
gibi sefer sayıları yetersizken şimdi bir de klimalarını açmayan araçlar türedi
ortalıkta.
Belediyeye ait olmayan özel plakalı toplu taşıma araçlarında
bunu daha çok görüyoruz nedense…
***
Ya arkadaşım zorun ne yani? Şartların zorsa bunun acısını
vatandaştan mı çıkarman gerekiyor?
Vatandaşın suçu ne?
Bu yaz günü sıcağın altında durakta bekledikten sonra bir de
kliması çalışmayan otobüslere binmek zorunda mı vatandaş…
Topluma hizmet ediyorsunuz siz.
Bahanelerin arkasına sığınmayın…
***
Bahane dedim ya şimdi size çok güzel bir örnek sunacağım.
Geçtiğimiz günlerde VC53 numaralı otobüse bindim.
Sabah saatleriydi ama hava ısınmaya başlamıştı.
Otobüsün kliması kapalı, camları ve kapıları açıktı…
Neyse otobüs biraz ilerledikten sonra tavandan sarkan bir
yazı dikkatimi çekti.
Ne yazıyordu peki bu yazıda?
“Klima öğlen sıcağında fayda etmiyor”
Beyefendi klimayı açmayacak ya bahanesini önceden hazırlamış
ve de sunmuş.
Hayır, gerçekten çalışmıyorsa git yaptır klimanı.
Oraya yazı asıp bahanelerin ardına sığınınca işler
çözülmüyor.
***
Böyle bahaneler karşısında vatandaş tepki gösterince bir de
küsüp kaçmak çıktı şimdi.
Yine geçtiğimiz günlerde klimayı açmayan bir otobüs şoförüne
yolcular sitem etmiş.
Akabinde şoför, otobüsü yolun ortasında terk edip gitmiş.
***
Gel de delirme şimdi bu duruma…
O yüzden bu toplu ulaşımdaki bu krizin bir an önce çözülmesi
gerekiyor.
Terk derdimiz bu olmuş gibi her hafta ben yazmaktan
yoruldum, bunlar bahane üretmekten yorulmadı.
