Yazının başlığından da anlayacağınız üzere durduk yere dert sahibi olduk.

Neden dert sahibi olduğumuza gelecek olursak, bir süredir Antalya’nın trafiği ve toplu ulaşımı adeta bir çıkmaza girdi.

Toplu ulaşım kangrene dönüştü.

Duraklarda bekleyen bekleyene…

Sefer sayılarının azalmasıyla birlikte bu yaz sıcağında Antalya’da yaşayan vatandaşlar duraklara hapsoldu diyebiliriz.

Saatlerce gelmek bilmeyen otobüsleri bekleye bekleye vatandaşlar adeta duraklarda kök saldı.

Geçtiğimiz ay Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek tarafından toplu ulaşım sistemine dahil edilen yeni otobüsler olmasına rağmen eski otobüsler yenileri geldiği için kontak kapattı.

Eski otobüslerden kastım ‘özel’ otobüsler…

Maliyetlerini karşılamadığını söyleyen özel otobüs sahipleri otobüslerini seferden çekti.

Bu sebeple her ne kadar ulaşım sistemi yeni otobüsler dahil olsa da özel otobüslerin seferlerini durdurması ulaşımı yeniden arapsaçına döndürdü.

Bu yaz sıcağında vatandaşlar duraklarda beklemeye mahkum olmamalı.

Nereye kafamızı çevirsek Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bir sitem var.

Seçimlerde oy verdiklerini söyleyen vatandaşlar ‘hizmet’ bekliyor.

Bir an önce Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek harekete geçerek ulaşımdaki sorunu çözmesi gerekiyor.

Aksi halde yerel seçimlerde Antalyalı vatandaşlar Böcek’e oy vermeyecek. Öyle söylüyorlar…

Çünkü hizmet anlamında geri kalmış bir belediye yönetimine oy vermenin doğru olmadığı kanısında vatandaşlar.

Yani kısaca ‘ya bu deveyi gidersin ya bu diyardan gidersin’ diyor Antalya halkı…

BİR BU EKSİKTİ

Antalya’daki toplu ulaşım sıkıntısının yanında şimdi bir de taksiler problem yaratmaya başladı.

Taksici esnafının uyanık olduğunu biliriz ama bu da biraz fazla artık.

Fazla olan ne diye soracak olursanız?

Herhangi bir semtteki taksi durağını aradığınız zaman genellikle taksici esnafına adres verildiğinde sizi gelip o adresten alıp götürülmesi gereken yere götürü.

Şu sıralar neyle karşılaşıyoruz peki?

Taksi durağını aradığımızda verilen adresin ya kendi mıntıkaları olmadığını söylüyorlar ya da  gideceğimiz yeri soruyorlar.

Gideceğimiz yerin uzak bir yer olmadığını öğrendiklerin de mırın kırın ediyorlar, gelmemeyi tercih ediyorlar.

Paramızla rezil oluyoruz arkadaş.

Kentte ne toplu ulaşım düzgün işliyor ne de taksici esnafı davranması gerektiği gibi davranıyor.

Bir uyanık sizsiniz ya hadi bakalım…

Vatandaşı mağdur etmeye kimsenin gücü yetmez!

AMAN DİKKAT! KAVRULACAĞIZ

Türkiye'nin bazı bölgelerinde önümüzdeki hafta sıcaklıkların 45 ila 50 derecelere kadar çıkması bekleniyor.

Yandık ki ne yandık…

Uzmanlar bu sıcağın şiddetini tahmin bile edemiyorum.

Sadece uyarmakla yetiniyorlar.

Öyle böyle bir sıcak kapımıza dayanmadı anlayacağınız.

İnsanlar bir şekilde bu sıcakların üstesinden gelir ama üstesinden gelemeyecek olanlar var.

Ormanlar bu sıcaklar karşısında savunmasız.

Savunmasız olmasını geçtim de umarım orman yangınlarına karşı ciddi tedbirler alınmıştır.

Ekipmanlar ve araçlar yeterlidir umarım.

Manavgat ve Marmaris yangınlarındaki gibi ciğerlerimiz bir daha yanmaz umarım.

O yüzden halen az da olsa vakit varken eksikleri kontrol etmek ve eksik varsa tamamlamak gerekiyor.

Vatandaşlar da tekrar tekrar uyarılıp bilinçlendirilmeli…

Hatta evi ormanlık alanlara yakın olan vatandaşlar da yangınlara karşı hazırlıklı hale getirilmeli.

Çünkü herkesten önce yangınlara müdahale edebilme şansları var.

Özetle bu yaz her anlamda zor geçecek.

Bu zorlukların üstesinden el birliği ile gelmek lazım.